Esas No: 2013/30005
Karar No: 2016/4363
Karar Tarihi: 04.05.2016
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/30005 Esas 2016/4363 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
.
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın tekerrüre esas sabıkası bulunduğu halde TCK 58 maddenin uygulanmaması aleyhine temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Şikayetçinin bir aracı başkasına satmak için pazarlık yaptığını gören sanığın, aracı almak istediğini bildirdiğini, şikayetçi ile sanık arasında 1.800 TL bedelle aracın satışı hususunda anlaştıkları, sanığın şikayetçiye, yanında nakit para olmadığını altın bozdurması gerekeceğini söyleyerek şikayetçiden 100 TL"de para aldığı, şikayetçiden aracın evraklarını vermesini istediği, ancak sanığın alamadığı ve aracın masrafları olup olmadığı hususunda araştırma yapmak üzere aracı ve parayı aldıktan sonra ortadan kaybolduğu, yapılan şikayet başvurusu üzerine yapılan araştırmalar sonucunda sanığın yakalanabildiği, bu sebeple sanığın şikayetçinin kullandığı aracı, sözde almak amacıyla pazarlık yaptığı ve araç ile 100 TL parayı almak suretiyle menfaat sağladığı, üzerine atılı suçu işlediği gerekçesine dayanan kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde, ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye düşülmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "30 gün", “25 gün”, “500,00 TL" adli para cezası terimlerinin tamamen çıkarılarak, yerlerine sırasıyla "5 gün", ”4 gün” ve "80 TL" adli para cezası ibarelerinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 04.05.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.