Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/14661 Esas 2013/18511 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/14661
Karar No: 2013/18511
Karar Tarihi: 25.12.2013

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/14661 Esas 2013/18511 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2013/14661 E.  ,  2013/18511 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL-TAZMİNAT

    Yanlar arasında birleştirilerek görülen asıl davada tapu iptali ve tescil, birleşen davada ise tapu iptali ve tescil olmadığı taktirde tazminat davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve birleşen davanın reddine ilişkin olarak verilen karar asıl davada davacılar ..., ..., ..., ..., ... vekili ile birleşen davada davacılar ...... ve ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Asıl dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptal ve tescil;birleşen dava ise muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptal ve tescil,olmadığı taktirde tazminat isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece,asıl dava bakımından muvazaa iddiasının sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece "... muris muvazaası hukuksal nedenine dayanıldığı halde bu yönde bir araştırma yapılmadığı, taşınmazı edinen ... ve ondan taşınmazları alanlar bakımından iyiniyetli temellük savunması üzerinde de yeterince durulmadığı, bu arada miras bırakanın veraset ilamının dosyada olmadığı, diğer taraftan davalı ..."in mirasbırakandan edindiği pay dışında başka kişilerden edindiği payların da kabul kapsamına alınmasının doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda asıl dava bakımından dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren 3 ay içinde yenilenmediği gerekçesi ile davanın reddine; birleşen dava bakımından mirasbırakanın gerçek amacının muvazaalı işlem yapmak değil mirasçılar arasında denkleştirme olduğu, davalıların taşınmazları alım gücünün bulunduğu, sonraki maliklerin de iyiniyetli olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, miras bırakan ..."nın 11.02.2003 tarihinde öldüğü, geriye çocukları olan asıl davada davacı ...(yargılama sırasında 21.04.2009 tarihinde öldüğünden eşi ... ve çocukları ....ile birleşen davada davacılar ...(yargılama sırasında 21.07.2009 tarihinde öldüğünden çocukları ...... ile dava dışı çocukları ...t ile ölü oğlu....den olma torunları.... ile ölü kızı ..."den doğma torunları ... ... mirasçı olarak bıraktığı, kızı ..."dan olma torunu ...ya 08.08.2001 tarihli vekaletname verdiği, vekilin ise çekişmeli 27 adet taşınmazdan 25 adedini iki ayrı akit ile davalı ..."a ve iki adedini ise vekilin kendi kardeşi murisin ise torunu
    olan diğer davalı ..."e 24.08.2001 tarihinde temlik ettiği, davalı ..."in de 20.09.2002 tarihli vekaletname ile davalı ..."in babası ...vekil tayin ederek 4 adet taşınmazı davalı ..."e 26.05.2003 tarihinde, 21 adet taşınmazı ise dört ayrı akitle diğer davalı ..."e 27.05.2003 tarihinde devrettiği, dosya arasında bulunan ve geri çevirme neticesinde elde edilen tapu kayıtlarından davalı ..."ya ait 21 adet taşınmazın 19 adedinin yargılama sırasında ve sonrasında (291 ada 9-10-11 parsel, 296 ada 1-2-5-6-9-10-11-12 parsel ile 557 ada 6-7-8-9-10 parsel) 06.05.2010 tarihinde dava dışı ...."a, 557 ada 6-7-8-9-10 sayılı parsellerin 07.02.2013 tarihinde dava dışı... Eğitim ve Kültür Yardım Derneği"ne, 659 ada 2 sayılı parselin 05.04.2010 tarihinde dava dışı ...."e, 659 ada 4 sayılı parselin 29.09.2010 tarihinde dava dışı... ..."ye, 658 ada 10 sayılı parselin 13.11.2012 tarihinde dava dışı ....) satış suretiyle temlik edildiği, buna karşın geri çevirme neticesinde 296 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazların tüm tedavüllü tapu kayıtlarının getirtilmediği 11.02.2009 tarihli oturuma davacı ... vekilinin katılmaması nedeniyle dava dosyasının adı geçen davacı yönünden işlemden kaldırılmasına karar verildiği,davacı ..."in dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten sonra 21.04.2009 tarihinde öldüğü,13.05.2009 tarihli celsede davacı ... yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği,davacı ... vekilinin, mirasçılardan...dışındaki mirasçılar olan ...,...,...,... ve ..."nın 29.05.2009 tarihli vekaletnamelerini sunarak 09.11.2009 havale tarihli yenileme dilekçesi ile davasını yenilediği,23.12.2009 tarihli celsede yenileme talebi hakkında 13.05.2009 tarihli celsedeki davacı ... yönünden davanın açılmamış sayılmasına ilişkin karara atıf yapılarak karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, hükümde ise... hakkındaki asıl davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Öncelikle belirtmek gerekir ki;dava devam ederken taraflardan birinin ölmesi halinde TMK"nun 28. maddesi gereğince ölen kişinin taraf ehliyeti son bulur. Ancak, yalnız ölen tarafı ilgilendirmeyen,yani mirasçıları da ilgilendiren mirasçıların mal varlığı haklarını etkileyen davalar tarafın ölümü ile konusuz kalmaz,mirasçıları ölenin külli halefi olarak açılan davalara devam edebilirler.Yine 6098 sayılı TBK"nun 513. (818 sayılı BK"nun 397.) maddesi hükmüne göre; aksi sözleşmeden ve işin mahiyetinden anlaşılmadıkça vekil edenin ölümü ile vekalet ilişkisi son bulur.
    Öte yandan, 6100 sayılı HMK"nun 55. (1086 sayılı HUMK"nun 41.) maddesinde de öngörüldüğü üzere mahkemece davanın ölen tarafın yasal mirasçıları tarafından takip edilebileceği gözönünde bulundurularak, mirasçıların duruşmaya çağrılması gerekeceği de kuşkusuzdur.
    Diğer taraftan,6100 sayılı HMK"nun 150. (1086 sayılı HUMK"nun 409.) maddesi "usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir. İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır." şeklinde düzenlenmiştir.
    Bir başka hususta, dava açıldıktan sonrada sınırlayıcı bir neden bulunmadığı takdirde dava konusu malın veya hakkın üçüncü kişilere devredilebilmesi tasarruf serbestisi kuralının bir gereği, hak sahibi veya malik olmanın da doğal bir sonucudur. Usul Hukukumuzda da ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş, 1086 sayılı HUMK."nun l86. ve 6100 sayılı HMK.nun 125. maddesinde dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usulü işlemler düzenlenmiştir. Anılan düzenlemeye göre, iki taraftan biri dava konusunu (müddeabihi) bir başkasına temlik ettiği takdirde diğer taraf seçim hakkını kullanmakta dilerse temlik eden ile olan davasını takipten vazgeçerek davayı devralan kişiye yöneltmekte, dilerse davasına temlik eden kişi hakkında tazminat davası olarak devam edebilmektedir.
    Bu usul kuralının kendiliğinden (re"sen) gözetilmesi gerektiği de açıktır.
    Hal böyle olunca asıl dava dosyasının işlemden kaldırıldığı 11.02.2009 tarihinde davacı ... sağ ise de dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren 3 aylık yenileme süresi içersinde, yani 12.05.2009 tarihi öncesinde davacı ..."in 21.04.2009 tarihinde öldüğü ve ....dışındaki mirasçılar olan ............tarafından ölen ..."in vekiline 3 aylık yenileme süresi sonrasında 29.05.2009 tarihli vekaletnamenin verilmiş olması da gözetilerek asıl dava bakımından davanın ... mirasçıları tarafından sürdürülmesine olanak tanınması gerekirken 13.05.2009 tarihli oturumda davacı ... vekilinin duruşmaya gelmediği gerekçesi ile HUMK. 409. maddesi gereğince işlemden kaldırılma kararı verilmiş olması doğru olmadığı gibi 296 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazların (bilirkişi raporunda tevhit işlemi ile 13 parsel olduğu bildirilen taşınmazın) tüm tedavüllü tapu kayıtları getirilerek dava dışı kişilere devredilmiş ise bu taşınmazlarla birlikte dava konusu 27 adet taşınmazdan 19 adet taşınmazın da davalı ... tarafından dava dışı kişilere temlik edilmesi nedeniyle 6100 sayılı HMK."nun 125. maddesi hükmü uyarınca, davacı tarafa seçimlik hakkı hatırlatılarak davayı ne şekilde sürdüreceğinin sorulması, bu yönlerdeki usulü eksiklikler giderildikten sonra asıl ve birleşen davalarda işin esası bakımından bir karar verilmesi gerekirken değinilen husus üzerinde durulmaksızın yazılı olduğu üzere hüküm tesisi de isabetsizdir.
    Kabule göre de davacı ..."in davası bakımından davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken kesin hüküm oluşturacak şekilde asıl davanın reddine karar verilmesi de doğru değildir.
    Asıl davada davacılar ...,...,...,..., ... vekili ile birleşen davada davacılar ..... ve ... vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları belirtilen sebeplerle yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara