Esas No: 2013/3388
Karar No: 2013/18506
Karar Tarihi: 24.12.2013
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/3388 Esas 2013/18506 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 24.12.2013 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler vekili Avukat ... ile temyiz edilen vekili Avukat ... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava; inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptal-tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece, davanın reddine karar verilmişitir.
Davacılar vekili, davacı ... ile davalı arasında düzenlenen inanç sözleşmesi gereğince davacı ..."ın borçlarının davalı tarafından ödenmesi, buna karşılık davalıya bedelsiz olarak taşınmazların devredilmesinin kabul ve taahhüt edildiğini, sözleşme doğrultusunda davacılara ait 3388 ada 2 nolu; 3387 ada 2 , 3 ve 4 nolu, 2604 ada 5 nolu parseller ile, 98 ada 10 sayılı parseldeki 1 nolu bağımsız bölümün bedelsiz olarak tapuda davalıya devredildiğini, davalının sözleşme gereğince bir kısım borçları ödediğini, ancak, üstlendiği borcun büyük kısmını ödemediğini, davalının, davacı ..."ın ... İlçesi... Şubesinde bulunan hesabına gayrimenkul bedeli diyerek havale yoluyla cüz"i miktarda para gönderdiğini, davacıların, sözleşmeyle kandırılıp hataya düşürülerek taşınmazlarının boş vaadle ele geçirildiğini ileri sürüp, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına tescilini talep etmiştir.
Davalı vekili; davacılar tarafından ibraz edilen inanç sözleşmesi başlıklı belge fotokopisi altındaki imzanın davalıya ait olmadığını, belgenin sahte olduğunu, taraflar arasında inanç sözleşmesi bulunmadığını, gerçek bir alım satım akdi yapıldığını, davalının bedelini ödeyerek dava konusu taşınmazları satın aldığını, belirterek davanın reddini savunmuştur.
Dava konusu, 3388 ada 2 nolu; 3387 ada 2, 3 ve 4 nolu; 2604 ada 5 nolu parseller ile; 98 ada 10 sayılı 1 nolu bağımsız bölüm olmak üzere 6 parça taşınmazın davacılar tarafından satış yoluyla davalıya temlik edildiği kayden sabittir.
Her ne kadar, mahkemece, davalının, inanç sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığını iddia etmesi üzerine ... Polis Kriminal Laboratuvarları Müdürlüğünde yaptırılan incelemede inanç sözleşmesindeki imzanın davalıya ait olmadığının belirlendiği, verilen kesin süreye karşın inanç sözleşmesi aslının davacı tarafça dosyaya sunulmadığı, devir tarihinden sonraki bir tarihte düzenlendiği anlaşılan inançlı temlik sözleşmesi fotokopisine istinaden hak iddia etmelerinin Türk Medeni Kanunu"nun 2. maddesi ve dürüstlük kuralına da aykırı bulunduğu, davacıların iddialarının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, duruşmalı yapılan temyiz incelemesi sırasında davada dayanılan belgenin imzalı aslı dosyaya ibraz edilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, fotokopi üzerinden yapılan imza incelemesi geçersiz olduğu gibi, belgenin temlikten önce veya sonra düzenlenmesi sonuca etkili değildir.
O halde, davalı tarafça imzası inkâr edilen ve duruşmalı temyiz incelemesi sırasında aslı ibraz edilen belge aslındaki imzanın davalının el ürünü olup olmadığı hususunun 2659 sayılı ... Kurumu Kanunu"nun 21. maddesi uyarınca; ... Kurumu Fizik İhtisas Dairesince saptanması gerekeceği kuşkusuzdur.
Hâl böyle olunca, öncelikle yöntemine uygun biçimde ... Kurumu Fizik İhtisas Dairesinden rapor alınarak, belge aslında ki imzanın davalıya ait olup olmadığının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde saptanması, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi için karar bozulmalıdır.
Davacılar vekilinin, bu yöne değinen temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.12.2012 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz edenler vekili için 990.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 24.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.