1. Hukuk Dairesi 2013/3409 E. , 2013/18502 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Yanlar arasında görülen tapu iptali, tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili ve davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 24.12.2013 Salı günü saat 9.55"de daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ..."ün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Davacı ..., 1196 parsel sayılı taşınmazını 04/12/2003 tarihinde davalı oğluna kendisine bakması amacı ile devrettiği halde, davalının bakım borcunu yerine getirmediğini, okuma yazma bilmediğini ve temlik esnasında imza atmak yerine parmak veya mühür basması halinde, bu işlemin iki şahit huzurunda yapılması gerektiğini, bu nedenle işlemin geçersiz olup, hukuki değerinin bulunmadığını ileri sürerek eldeki davayı açmış; davalı ise, satış işleminin tapu memuru huzurunda resmi yazılı şekle ve şartlara uygun olarak yapıldığını belirterek, davanın reddini savunmuş,
Davacı, 11.5.2010 ve 26.1.2012 tarihli duruşmalarda," okuma yazma bilmediğini, tapuda hiçbir belge imzalamadığını ve mühür kullanmadığını, resmi senedi görmediğini, resmi senetteki imza ve ya mührün kendisine ait olmadığını," beyan etmiştir.
Dava dilekçesinin içeriğine ve iddianın ileri sürülüş biçimine; özellikle davacı ..."nin tapuda resmi işlem yapmadığını ve imza atmadığını ve ya mühür kullanmadığını iddia ettiğine göre, davada, sahtecilik hukuksal nedenine dayanıldığı açıktır.
Mahkemece davanın, tapuda yapılan satış işleminin geçersizliğine dayalı tapu iptal tescil isteğine ilişkin olduğu, davacının okuma yazma bilmediği, satış işleminde davacının ""okudum"" yazarak, imza kullanmış olmasının yeterli olmadığı, iki tanık bulundurulmadan yapılan 04/12/2003 tarihli 3628 yevmiye nolu satış işleminin geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemenin kabulüne göre, keşfen belirlenen dava değeri üzerinden yargılama sırasında harcın tamamlanmadığı gözetilerek, dava dilekçesinde gösterilen dava değeri üzerinden davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığından, davacı vekilinin temyiz itirazı yerinde değildir, reddine. Davalının temyiz itirazlarına gelince;
Hemen belirtilmelidir ki; 2659 Sayılı ... Kurumu Kanunu"nun 21. maddesi uyarınca; temlik işleminde kullanılan imzanın sahte olduğu iddiası, başka bir ifadeyle imzanın davacının eli ürünü olup olmadığı hususunun ... Kurumu Fizik İhtisas Dairesince saptanması gerekeceği kuşkusuzdur. Ne var ki, mahkemece bu yönde bir araştırma yapılmış değildir.
Hal böyle olunca, öncelikle Tapu Sicil Müdürlüğünden söz konusu "Resmi Senet" aslının getirtilmesi, davacının, resmi ve özel kurumlarda bulunan imza ve yazılarını havi belgelerin temini ile dosyanın kül halinde ... Kurumu Başkanlığına gönderilmesi, Fizik (Grafoloji) İhtisas Dairesi"nden resmi senetteki imza ve yazının davacının eli ürünü olup olmadığı hususlarında rapor alınması ve varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davalı vekilinin, yerinde olan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.