Esas No: 2013/33017
Karar No: 2016/4320
Karar Tarihi: 04.05.2016
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/33017 Esas 2016/4320 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK"nın 155/2, 62/1, 50/1-a, 52/2-4 maddeleri gereğince mahkumiyet
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılarak hükmün açıklanması ile mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılanın yetkilisi olduğu şirkette muhasebe müdürü olan sanığın kendisine teslim edilen çekleri tahsil etmesine rağmen şirket muhasebesine bedelini yatırmadığı olayda, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108-152 sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, bunun gerekçelerinin gösterilmesi, dayanılan gerekçelerin de yasal olması ve dosya içeriğiyle örtüşmesi gerektiği halde mahkemece adli para cezasının gerekçe gösterilmeksizin alt sınırın üzerinde tayin edilmesi suretiyle 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesine aykırı davranılması,
2-Adli para cezasının belirlenmesi aşamasında uygulama maddesi olan 5237 sayılı TCK"nın 52/2. maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
3-Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 06.04.2010 tarih ve 2010/4-71 Esas, 2010/76 Karar sayılı ilamında belirtildiği gibi; 5237 sayılı TCK’nın 51. maddesiyle, bir infaz kurumu haline getirilip, sadece hapis cezasıyla sınırlı olarak kabul edilen ertelemede, maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkemece bir deneme süresinin belirlenmesi zorunlu olup, bu sürenin belirlenmemesi veya eksik belirlenmesinin, aleyhe bozma yasağı kapsamında değerlendirilemeyeceği ve denetim süresinin mahkûm olunan hapis cezası süresinden az olamayacak şekilde belirlenmesi gerektirken denetim süresi belirlenmemesi,
4-)Şarta bağlı olarak hapis cezasının ertelenmesinin TCK"nın 51/2.maddesinde düzenlendiği; bu madde hükmüne göre,1 yıl süreyle kasıtlı başka bir suç işlememek şartının bulunmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde sanığa verilen 1 yıl hapis cezasının 1 yıl süreyle kasıtlı başka bir suç işlememek şartına bağlı olarak ertelenmesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla “100 gün”, ve “2000 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerlerine, sırasıyla “5 gün”, ve “100 TL” ibaresi eklenmesi, hüküm fıkrasındaki adli para cezasının belirlenmesine ilişkin kısımdan önce gelmek üzere “TCK"nın 52/2. maddesi gereğince” ibaresi eklenmesi, hükmün 2. paragrafındaki "bir yıl süreyle kasıtlı başka bir suç işlememek şartıyla"ibaresinin çıkartılması ve 2. paragraftan sonra gelecek şekilde “TCK’nun 51/3 maddesi uyarınca takdiren bir yıl süre ile denetim altında bulundurulmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 04.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.