Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/16525 Esas 2022/2723 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçu nedeniyle TCK ve 3713 sayılı Kanun uyarınca hüküm giydiğini belirterek, Yargıtay 16. Ceza Dairesi tarafından bozulan ilk derece mahkemesi hükmünün temyiz edildiğini açıkladı. Dosya incelendiğinde, sanık ve müdafiinin temyiz taleplerinin süresinde olduğu kabul edildi ve yapılan yargılama sürecinin kanuna uygun olarak yapıldığı belirlendi. Vicdani kanının kesin ve tutarlı verilere dayandığına karar veren mahkeme, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenlerin yerinde görülmediğini ifade ederek, temyiz davasının esastan reddedilmesine ve hükmün onanmasına karar verdi. Kararda ayrıca, dosyanın İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmesi gerektiği belirtildi. Kanun maddeleri ise şöyle: TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62/1, 53, 58/9, 63 maddeleri.

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62/1, 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince kurulan mahkumiyet hükmü

Yargıtay 16. Ceza Dairesinin bozma ilamı üzerine 7165 sayılı Kanun ile değişik CMK’nın 307. maddesine nazaran ilk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Sanığın, müdafiinin süresinde yapmış olduğu temyiz isteminden sonra ayrıntılı temyiz dilekçesi verdiği gözetilerek, sanık ve müdafiinin temyiz taleplerinin süresinde olduğu kabul edilerek;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.