15. Ceza Dairesi 2013/31969 E. , 2016/4304 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, iftira
HÜKÜM : Sanık hakkında TCK"nın 157/1, 52/2, 53 (3 defa), 267/1, 267/2, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
Dolandırıcılık ve iftira suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, katılanlara Kızılay’da iş bulacağını vaad ederek para alıp katılanlara iş bulmadığı, sonrasında katılanlardan aldığı paralar karşılığında verdiği bonoları ödemeyip söz konusu bonoları tehdit ile katılanların kendisinden aldığına dair şikayetçi olup katılanlar hakkında soruşturma açılmasına sebep olduğu iddia edilen olayda;
1)Sanık hakkında iftira suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Sanığın, eyleminin iftira suçlarını oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine, “TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2)Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Sanığın iş bulma vaadine müteakip katılanlara aynı keşide tarihli senetler vermesi karşısında;Gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenebilmesi bakımından; sanığın katılanlardan hangisi ile müstakilen, hangisi ile ayrı görüşüp paraları aldığı kesin surette saptanıp, aynı yer ve zamanda topluca para alındığının tespiti halinde işlenen dolandırıcılık suçu yönünden tek ceza tayin olunup kendi içinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması, ayrı yer ve zamanda gerçekleşen dolandırıcılık suçu yönünden ise mağdur sayısınca suç oluşacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule görede;
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 03/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.