Dolandırıcılık - resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/32961 Esas 2016/4292 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/32961
Karar No: 2016/4292
Karar Tarihi: 03.05.2016

Dolandırıcılık - resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/32961 Esas 2016/4292 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık kendisini avukat olarak tanıtarak katılana noterde kendi adına vekaletname düzenlettirdi ve katılana alacaklılarından tahsilat yaptı. Ancak sanık parayı katılana vermedi. Bu eylem dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını oluşturuyor. Sanık, TCK'nın 157/1, 52/2, 53, 206/1, 53. maddeleri gereğince mahkum edildi. Ancak sanığın 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendindeki haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğu, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde uygulandı ve bu yönüyle hüküm kanuna aykırı oldu. Bu nedenle hüküm fıkrasında bu bölümün çıkartılması ve yerine TCK'nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılması şeklinde bir düzenleme yapılması gerekiyor. Bu şekilde hüküm sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunduğundan düzeltilerek onanıyor. Kanun
15. Ceza Dairesi         2013/32961 E.  ,  2016/4292 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
    HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 52/2, 53, 206/1, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Dolandırıcılık ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın, kendisini avukat olarak tanıtıp katılana noterde kendi adına vekaletname düzenlettirip katılanın alacaklılarından tahsilat yapıp katılana vermediği şeklinde gerçekleşen eyleminin dolandırıcılık ve TCK"nın 204/1 maddesindeki resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu halde TCK"nın 206/1 maddesi uyarınca hüküm verilmesi sanık hakkında aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
    Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine, “TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Hemen Ara