Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/29735 Esas 2016/4283 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/29735
Karar No: 2016/4283
Karar Tarihi: 03.05.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/29735 Esas 2016/4283 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanığın, kendisini belediye görevlisi olarak tanıtıp müştekinin evine giderek gıda ve kömür yardımı yapılacağını ancak 250 TL para vermesi gerektiğini söyleyerek parayı aldıktan sonra ortadan kaybolduğunun iddia edildiği dolandırıcılık suçunda müşteki tarafından sanık tam ve kesin olarak teşhis edilmiştir. Sanığın hileli hareketlerle müştekinin zararına kendisine fayda sağlamak suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediği sabit görülmüştür. Dosya incelenerek, sanığın mahkumiyet kararının hukuka aykırı olmadığına karar verilmiştir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun dolandırıcılık suçunu düzenleyen 53. maddesinin (1), (2) ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 08.10.2015 tarihli kısmi iptal kararı, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, infaz aşamasında gözetilmesi gerektiği belirtilmiştir.
15. Ceza Dairesi         2013/29735 E.  ,  2016/4283 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık

Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
5237 sayılı TCK.nın 53.maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden koşulları oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Sanığın suç tarihinde kendisini belediye görevlisi olarak tanıtıp müştekinin evine gittiği kendisine gıda ve kömür yardımı yapılacağını ancak 250 TL para vermesi gerektiğini söyleyerek, parayı aldıktan sonra ortadan kaybolduğunun iddia edildiği olayda, müşteki tarafından sanığın tam ve kesin olarak teşhis edildiği, sanığın hileli hareketlerle müştekinin zararına olarak kendisine fayda sağlamak suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediğinin sabit olduğu anlaşılmakla, yerel mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın mahkumiyet kararının hukuka aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 03.05.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Hemen Ara