Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2020/11210 Esas 2022/17376 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, bir sanığın genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması suçundan mahkumiyeti bulunmasına rağmen sanığın ölümü sebebiyle hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Ayrıca, diğer bazı sanıkların da aynı suçtan mahkum olmalarına rağmen, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 75. maddesinde yapılan değişiklik ve Anayasa Mahkemesi'nin bazı kararları sebebiyle hukuki durumlarının yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, Anayasa'nın 38. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde yer alan suçun ve cezanın kanuniliği ilkesine vurgu yapılmıştır. Ayrıca, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun geçici 5. maddesindeki \"hükme bağlanmış\" ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğuna karar verildiği belirtilerek, bu sebeple hükme bağlanmış dosyalarda basit yargılama usulünün uygulanmasının engellendiği ifade edilmiştir. Kararın sonunda, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ve 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. maddesi doğrultusunda hükümlerin bozulması gerektiği belirtilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 64, 75 ve 171/1-a maddeleri
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun geçici 5. maddesi ve 251/3. maddesi
- Anayasa'nın 38. maddesi
- Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 7/1. maddesi

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Sanık ... hakkında genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması suçundan kurulan hükme yönelik sanığın temyiz talebinin incelenmesinde;
UYAP ortamından alınan nüfus kaydına göre, sanığın hükümden sonra 19.07.2021 tarihinde vefat ettiğinin anlaşılması karşısında, bu husus araştırılarak 5237 sayılı TCK.nın 64. maddesi gereğince hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2-Sanıklar ... ve ... haklarında genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması suçundan kurulan hükümlere yönelik sanıkların temyiz taleplerinin incelenmesinde;
a)Hükümden sonra 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 12. maddesi ile değişik 5237 sayılı TCK.nın 75. maddesi uyarınca sanıklara yüklenen genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması suçunun temas ettiği, 5237 sayılı TCK.nın 171/1-a. maddesinde düzenlenen suçun önödeme kapsamına alındığı nazara alınarak, sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
b)Kabul ve uygulamaya göre de;
Dairemizin 2020/2463 Esas sayılı dosyasında 01.10.2020 tarihli kararla, somut norm denetimi yoluyla iptal istemli başvuru üzerine Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 gün ve 2020/81 Esas, 2021/4 sayılı Kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi
Kanununa 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanunun 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin "01.01.2020 tarihi itibariyle... hükme bağlanmış ve kesinleşmiş dosyalarda .... basit yargılama usulü uygulanmaz" bölümündeki "hükme bağlanmış" ibaresinin Anayasanın 38. maddesine aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 38. maddesinde suçun kanuniliği ve cezanın kanuniliği güvence altına alınmıştır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 7/1. maddesinde de aynı güvencelere yer verilerek "lehe kanunun uygulanması ilkesi" benimsenmiştir.
Maddi ceza hukukuna ilişkin hükümler içeren basit yargılama usulünün "hükme bağlanmış dosyalarda" uygulanmasını engelleyen 5271 sayılı CMK.nın geçici 5. maddesinin (d) bendindeki "hükme bağlanmış" ibaresinin basit yargılama usulü yönünden Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle temyiz davasına konu dosyalarda lehe hükümler içeren CMK.nın 251/3. maddesinin uygulanması imkanının doğması ve bu konuda mahkemesince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 23.11.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.