Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/16174 Esas 2013/18396 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/16174
Karar No: 2013/18396
Karar Tarihi: 23.12.2013

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/16174 Esas 2013/18396 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, dava konusu taşınmazın satışına yönelik işlem hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle tapu iptali ve tescil davası açmıştır. Mahkeme, satış bedeli ödeneceği kadar davalıya hapis hakkı tanınması suretiyle tapu iptali ve tescile karar vermiştir. Ancak dava konusu taşınmazın tescilinin dayanağı teşkil eden idari işlem iptal edildiği için davalıya hapis hakkı tanınması doğru değildir. Türk Medeni Kanunu 994., Türk Borçlar Kanunu'nun 97. (Borçlar Yasasının 81.) maddeleri ve İçtihadı Birleştirme Kararı'nın uygulama yeri bulunmamaktadır. Yapılan ihalenin idari yargı yerinde iptal edilmesinde ve davadan önce taşınmazın iade edilmesi kabul edilmiş olması karşısında davalıya izafe edilecek bir kusur bulunmamaktadır. Kararlarda bahsedilen kanun maddeleri şöyledir: Türk Medeni Kanunu 994, Türk Borçlar Kanunu 97 (Borçlar Yasasının 81.) ve HUMK 428.
1. Hukuk Dairesi         2013/16174 E.  ,  2013/18396 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, satış (ihale) bedeli ödeninceye kadar davalıya hapis hakkı tanınması suretiyle tapu iptali ve tescile karar verilmiştir.
    Davacı, dava konusu taşınmazın adına kayıtlı iken 12.04.2007 tarihinde yapılan taşınmaz satışı ihalesi neticesinde ... Yönetim Kurulu"nun 24.05.2007 tarih ve 11/109 sayılı kararı ile 14.06.2007 tarihinde davalıya satışının yapıldığını, ....13. Dairesinin 26.04.2011 tarih ve 2007/5183 esas, 2011/1862 karar sayılı ilamı ile dava konusu taşınmazın satışına yönelik işlemin iptaline karar verildiğini, sicilin dayanağı işlemin idari yargı yerinde iptal edilmesi ile sicilin yolsuz hale geldiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.
    Davalı, dava konusu taşınmazların ihalesinin iptal edilmesinde kusurunun bulunmadığını, ödediği bedelin reeskont faizi ile iade edilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Gerçekten de, dava konusu taşınmaz 12.04.2007 tarihinde yapılan ihale sonucu davalı adına tescil edilmiş, ...13. Dairesinin 26.04.2011 tarih ve 2007/5183 esas, 2011/1862 karar sayılı ilamı ile; "09,11.2006 tarih ve 26341 sayılı Resmî Gazete"de yayımlanan .... İşletmesi Genel Müdürlüğü"ne Ait Taşınmazların Satışı ve Değerlendirilmesi Hakkında Yönetmelik"in yasal dayanağı olan 5335 sayılı Kanun"un 32. maddesinin birinci fıkrasının yukarıda anılan ... Mahkemesi kararıyla iptal edilmiş olması nedeniyle yasal dayanağı kalmayan, bu nedenle hukuka aykırı bulunan söz konusu Yönetmelik uyarınca yapılan uyuşmazlığa konu ihale işleminde de hukuka uyarlık bulunmadığı..." gerekçesiyle taşınmaz satışı ihalesinin iptaline karar verilmiştir. Davacı, tarafından davalıya 20.07.2011 tarihli yazı ile ihalenin iptal edildiği, tescilin dayanağının kalmadığı, taşınmazın bedeli karşılığında iadesine muvafakat edip etmeyeceğini içeren, 22.07.2011 tarihinde davalıya tebliğ edilen yazı olduğu anlaşılmaktadır.
    Böylece dava konusu taşınmazın tescilinin dayanağını teşkil eden idari işlemin ortadan kalktığı anlaşıldığına göre, davanın kabul edilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
    Somut olayda, davalı, ödediği satış bedeli iade edilene kadar hapis hakkı talep etmiştir. Ancak olaya Türk Medeni Kanunu 994., Türk Borçlar Kanunu"nun 97. (Borçlar Yasasının 81.) maddelerinin uygulama yeri bulunmadığı gibi harici satışa rağmen açılan elatmanın önlenmesi davalarında uygulama imkanı bulunan 10.07.1940 tarihli ve 2/77 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının da somut olaya uygulanması mümkün değildir. Açıklandığı şekilde yapılan ihalenin idarî yargı yerinde iptal edilmesinde ve davadan önce taşınmazı iade etmeyi kabul ettiğini davacıya bildirmiş olması karşısında davalıya izafe edilecek bir kusur bulunmadığı açıktır.
    Hal böyle olunca, ayrı bir dava ile istenebilecek satış bedeli üzerinden davalıya hapis hakkı tanınmasına karar verilmesi doğru değildir.
    Davalının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile yerel mahkeme kararının açıklanan nedenlere hasren (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 23.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Hemen Ara