Esas No: 2013/28465
Karar No: 2016/4251
Karar Tarihi: 02.05.2016
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/28465 Esas 2016/4251 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ........... Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Mağdur.........’e ait .............. Kiralama adlı işyerine, hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen kardeşi .......... ile gelen ve onun adına yapılan yazılı kira sözleşmesiyle, 31/07/2009 tarihli vekaletname hamili mağdur .....’un babası ......... adına tescilli olan ........... plakalı otomobili bir miktar peşin para vererek kiralayan sanığın, müşteki ...........’e tescil sahibinin akrabası olduğunu, Pazartesi günü resmi satışı yapabileceklerini, sorun çıkmayacağını söyleyip, güven sağlayarak aracı 27/11/2010 tarihli adi yazılı sözleşmeyle 23.000 TL üzerinden anlaşarak müştekiye teslim edip, toplamda 8.000 TL parayı kaparo adı altında alarak haksız yarar sağlaması eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğunu takdir eden mahkemenin, sanığın mahkumiyetine yönelik kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK"nın 53. maddesi 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilen hükümlünün sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet kayyımlık yetkileri açısında koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı kanunun 8. Maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. Maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak; yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususlarda aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından TCK 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılarak, yerine, “53. maddenin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkranın diğer bentlerinde yazılı haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” denilmek suretiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.