Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/28319 Esas 2016/4244 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/28319
Karar No: 2016/4244
Karar Tarihi: 02.05.2016

Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/28319 Esas 2016/4244 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, İnşaat ve Yapı Malzemeleri Şirketi'nde çalıştığı dönemde Şube'ye ait 5,750 TL bedelli sahte bir çek yaratarak, keşideci olarak belirtilen . .Ltd. Şirketi'ni ciro ederek aldığı mal karşılığında dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlemiştir. Dosyanın incelenmesi sonucu suçun sübutuna varıldığı ve lehe hükümlerin uygulanması gerektiği belirlenmiş; ancak sanığın hak yoksunluğuna ilişkin kararının hatalı olduğu tespit edilmiştir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi gereğince, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağına yönelik düzenleme dikkate alınmadan, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde hak yoksunluğuna hükmedilmiştir. Bu nedenle, hüküm bozulmuş ve yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususların düzeltilmesi talep edilmiştir. Düzeltme yapılarak hüküm onanmış ve kararda 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi ile ilgili olarak açıklamalar yapılmıştır.
15. Ceza Dairesi         2013/28319 E.  ,  2016/4244 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
Sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, katılanın temsilcisi olduğu ... Mühendislik İnşaat ve Yapı Malzemeleri Şirketinden aldığı mal karşılığında..Şubesine ait keşidecisi . .Ltd. Şirketi olan 5.750 TL bedelli çeki sahte olarak düzenleyip ciro etmek suretiyle verdiği, çekin bankaya ibrazında sahte olduğunun anlaşıldığı, seklindeki olayda,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafinin suçun sübutuna, eksik incelemeyle karar verildiğine, savunma hakkının kısıtlandığına, lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince hak yoksunluğuna hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasından, 5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin c bendinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, "5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın (c) bendinde yer alan, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Hemen Ara