Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/1711 Esas 2015/1994 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/1711
Karar No: 2015/1994
Karar Tarihi: 15.06.2015

Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/1711 Esas 2015/1994 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, kooperatif yöneticisi olarak, özel belgede sahtecilik suçunu işlemiştir. Suç tarihi olan 11.01.2010 tarihinde, adı geçen mahkeme dosyasına sunulmak üzere, asıl sahibinin imzası alt kısmında kalacak şekilde, önceden başka yazıların yer aldığı üst kısmı kesip aradaki boşluğu doldurarak sahte belge oluşturmuştur. Mahkeme, katılanın vekilinin talebi üzerine özel bilirkişi tarafından hazırlanan raporun taraflı olduğunu belirlemiştir. Gerçeğin tam olarak ortaya çıkarılabilmesi için, suça konu belgenin Adli Tıp Kurumu veya başka bir bilirkişiye sunulması ve detaylı bir rapor alınması gereklidir. Karar, suça konu sahte belgenin incelenmesi ve aldatıcı olup olmadığının kararda tartışılması gerektiği konusunda vurgu yapmaktadır.
Kararda geçen kanun maddeleri: 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ve 1412 sayılı CMUK’nun 321 nci maddesi.
21. Ceza Dairesi         2015/1711 E.  ,  2015/1994 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Özel belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Kooperatif yöneticisi olan sanığın, ... Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2004/380 esas sayılı dosyasında yargılandığı sırada, katılanın imzası alt kısımda kalacak şekilde daha önceden başka yazıların bulunduğu üst kısmı kesip, aradaki boşluğu mevcut biçimde doldurarak oluşturduğu suça konu belgeyi, suç tarihinde adı geçen mahkeme dosyasına ibraz etmek suretiyle yüklenen suçu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; mahkemenin gerekçesine dayanak oluşturan 11.01.2010 tarihli özel bilirkişi raporunun katılan vekilinin talebi üzerine özel bilirkişi ... tarafından hazırlanması ve sanığın aşamalarda belirtilen bilirkişi raporunun taraflı olduğunu, yeniden bilirkişi raporu aldırılması gerektiğini savunması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenebilmesi açısından, suça konu belgenin Adli Tıp Kurumu veya başkaca bir bilirkişiye tevdi edilerek, belgenin daha önceden yazıların bulunduğu başka bir evrakın üst kısmı kesilerek mevcut yazıların eklenmesi suretiyle oluşturulup oluşturulmadığı, yazıların farklı kalemlerle yazılıp yazılmadığı ve kime ait olduğu konusunda kapsamlı bir bilirkişi raporu aldırılması; belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, suça konu sahte belge aslının duruşmaya getirtilip incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, aldatıcı nitelikte olup olmadığının kararda tartışılması ve denetime imkan verecek şekilde dosya içine konulmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321 nci maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 15.06.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara