Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/7536 Esas 2022/2840 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/7536
Karar No: 2022/2840
Karar Tarihi: 18.05.2022

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/7536 Esas 2022/2840 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi         2021/7536 E.  ,  2022/2840 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : Düzce 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 25.07.2017 tarih ve 2017/110- 2017/198 sayılı kararı
    Suç :Silahlı terör örgütüne üye olmak
    Hüküm : 1-...: ilk derece mahkemesi kararının CMK'nın 280/2-2. cümlesi uyarınca kaldırılmasına; TCK'nın 314/2., 3713 sayılı Kanunun 5/1,TCK'nın 53., 58.,62. maddeleri uyarınca mahkumiyetine dair karar
    2-... için ilk derece mahkemesi kararının CMK'nın 280/2-2. cümlesi uyarınca kaldırılmasına; TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1, TCK’nın 221/4-5, 62, 53, 58/9, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Bölge adliye mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Bölge adliye mahkemesi tarafından 05.07.2018 tarihinde tefhimle verilen karara karşı, sanık müdafii tarafından 06.07.2018 tarihinde temyiz sebeplerini içermeyen süre tutum dilekçesi verildiği, bölge adliye mahkemesinin gerekçeli kararının sanıklar müdafiine 11.09.2018 tarihinde tebliğ edildiği, sanıklar müdafinin 26.09.2018 tarihinde gerekçeli temyiz dilekçesini CMK'nın 295. maddesinde belirtilen 7 günlük süreden sonra sunulduğu görülmüş ise de, Bölge Adliye Mahkemesi gerekçeli kararının hüküm fıkrasında ve sanık müdafiine gerekçeli kararı tebliğ eden tebligat zarfında CMK'nın 295. maddesinde düzenlenen 7 günlük süreye ilişkin bir ihtaratın bulunmadığı anlaşıldığından tebliğnamedeki temyiz talebinin reddine karar verilmesi yönündeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
    Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.10.2009 tarihli, 2009/1-85 Esas ve 2009/242 sayılı kararında ayrıntıları açıklandığı üzere; sanıklardan birisinin savunulmasının diğer sanık yönünden savunmada zaafiyet yarattığı durumlarda menfaat uyuşmazlığı bulunduğunun kabulü gerektiği, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılanan sanıkların karı koca olduğu, sanık ... tarafından ByLock kullanıldığı tespit edilen GSM hattının eşi olan diğer sanık ... adına kayıtlı bulunduğu, sanık ... adına olan Bankasya hesabının eşi ... tarafından açıldığının her iki sanık tarafından da ifade edildiği, nazara alındığında; aynı avukat tarafından savunulması nedeniyle menfaat çatışmasının oluştuğu anlaşılmakla, sanıkların ayrı ayrı müdafiler yerine ortak müdafii tarafından savunmalarının yapılması suretiyle 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 38/1 ve 5271 sayılı CMK’nın 152. maddelerine aykırı davranılması,
    Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı BOZULMASINA, sanık ... Ekmekçi'nin tutuklulukta geçirdiği süre, atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı ve bozma nedeni gözetilerek sanık müdafiinin tahliye talebinin reddi ile tutukluluk halinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Düzce 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara