Esas No: 2021/3710
Karar No: 2022/3461
Karar Tarihi: 18.05.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/3710 Esas 2022/3461 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2021/3710 E. , 2022/3461 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Şırnak 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 10.04.2019 tarih ve 2017/358 - 2019/277 sayılı kararı
Suç : Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, Silahlı terör örgütüne üye olma, Tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurma, Nitelikli adam öldürmeye teşebbüs
Hüküm : Sanık hakkında;
a) TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53/1-2-3, 58/9, 63
b)TCK'nın 174/1, 174/2, 3713 sayılı Kanunun 5/2, TCK'nın 62, 52/2, 53/1-2-3, 58/9 maddeleri uyarınca mahkumiyetine,
c) Kasten öldürmeye teşebbüs suçundan CMK'nın 223/2-a bendi uyarınca beraatine ilişkin yapılan istinaf başvurularının esastan reddi
Bölge adliye mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvurularının süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
1-Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
CMK’nın 286/2-a madde, fıkra ve bendi hükmü gereğince ilk derece mahkemelerince verilen "Beş yıl ve daha az hapis cezaları" kararlarına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları aleyhine temyiz
yoluna başvurulamayacağından sanık ve bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısının bu hükme yönelik temyiz itirazlarının CMK’nın 298. maddesi gereğince REDDİNE,
Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
2- Kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğine dair sonradan doğrulanmayan müdafiisiz alınan kolluk beyanından başka delil bulunmadığı gözetildiğinde, sanık hakkında 5271 sayılı CMK'nın 223/2-e maddesi uyarınca "yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması" gerekçesiyle beraat kararı verilmesi gerekirken hatalı bir değerlendirme sonucunda "mağdurun evde olmaması nedeniyle işlenemez bir suç olduğu" şeklinde yerinde olmayan gerekçe ile sanığın beraatine yönelik karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeple BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususların 5271 sayılı CMK'nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükmün C başlığı altındaki "suçun yasal unsurları oluşmadığından 5271 sayılı CMK'nın 223/2-(a) maddesi uyarınca" kısmının çıkarılarak yerine "sanık tarafından işlendiği sabit olmadığından 5271 sayılı CMK'nın 223/2 (e) maddesi uyarınca" ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3- Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a) Oluş, iddia, mahkeme kabulü ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında;
5271 sayılı CMK'nın 148/4 maddesi gereğince "müdafii bulunmaksızın kollukça alınan ifadenin, hakim veya mahkeme önünde doğrulanmadıkça hükme esas alınmayacağına" ilişkin emredici hükmü gözetildiğinde; mağdur ...'e yönelik yapılan el bombalı saldırıya nöbetçi olarak iştirak ettiğine yönelik müdafiisiz alınan kolluk beyanını daha sonradan hakim ve mahkeme önünde doğrulanmayan sanık hakkında bu eyleme ilişkin devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan dolayı cezalandırılmaması isabetle ise de, dosyada tanık olarak dinlenen ...'in "sanığın 2015 yaz mevsiminde, Şehit ... mahallesindeki tugay ve tümen lojmanlarına molotof ve ses bombası ile saldırdığını bildiği" yönündeki beyanı karşısında, öncelikle ilgili makamlara yazı yazılarak, Şehit ... mahallesindeki tugay ve tümen lojmanlarına yönelik tanığın beyanında geçtiği şekilde bir eylemin gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin sorulması, gerçekleştiğinin tespiti durumunda buna ilişkin olay tutanakları ve belgelerin onaylı bir örneğinin dosyaya getirtilmesinin sağlanması, tugay ve tümün lojmanlarına molotof ve ses bombası ile saldırılması
eyleminin, devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmaya yönelen vahamet arz eder nitelikte olduğu gözetilerek, mağdur sayısının belirlenememesi halinde asgari seviyede bir kez olmak suretiyle gerçekleşen vahim nitelikteki öldürmeye teşebbüs, mağdur sayısı belirli ise mağdur sayısınca nitelikli öldürmeye teşebbüs ve devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçlarından dava açılması sağlanarak her iki dosya birleştirilerek tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ve suç vasfında düşülen yanılgı sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
b) Sanık hakkında devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonunda ek savunma verilmeden silahlı terör örgütüne üye olma suçundan hüküm kurulması,
c) Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçunda, suç tarihinin en son vahim eylemin gerçekleştirildiği tarih olması gerektiği, mağdur ...'e yönelik bombalı eyleme karışan sanığın suç tarihinin en son vahim eylemin gerçekleştirildiği tarih olan "22/12/2013" yerine ilk derece ve bölge adliye mahkemelerinin gerekçeli karar başlıklarında sanığın yakalanma tarihi olan "28.07.2013 ve öncesi" olarak yazılması,
Kanuna aykırı, sanık ve bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükmün CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, mevcut delil durumu, verilen ceza miktarı, tutuklulukta geçirilen süre, bozma nedenleri ve tüm dosya kapsamı dikkate alınarak sanığın tutukluluk halinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Şırnak 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.