1. Hukuk Dairesi 2013/13722 E. , 2013/18325 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Yanlar arasında görülen tapu iptal ve tescil davası sonunda yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dava; tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece; hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; kat irtifakı ve kat mülkiyeti kurulu olmayan, depolu, kargir apartman niteliğindeki dava konusu 577 ada, 41 parsel sayılı taşınmaz, davacılardan ... adına kayıtlı iken 20/04/2010 tarihli satış akdi ile davalıya temlik edildiği, anılan taşınmaz üzerinde ...Kredi Kalkınma Bankası lehine 2. derecede 31/05/2007 tarihli 1.500.000,00.-TL., 1. derecede 25/05/2007 tarihli, 1.000.000 USD ipotek tesis edildiği, kredi borcunun ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibi sonucu ... 10. İcra Müdürlüğünün 2009/2648 Esas sayılı dosyası ile taşınmazın ihaleye çıkarıldığı, ...2. icra Müdürlüğünün 2009/1272 Esas sayılı talimat dosyasında kıymet taktirinin 5.000.000,00.-TL. olarak belirlendiği, icra kanalıyla satışını önlemek amacıyla taşınmazda kayıt maliki olmayan ... ile davalı arasında temlikten önce 31/03/2010 tarihli ve temlikten sonra 22/02/2011 tarihli iki ayrı sözleşme yapıldığını, anılan sözleşmelerde özetle ".... adına kayıtlı taşınmazın 1/3"ünün davalıya temliki karşılığında 750.000 USD ödenmesinin kararlaştırıldığı, taşınmazın 1/3 "ü temlik edilmiş olsada kullanım hakkının ve 31/03/2012 tarihine kadar taşınmazın satış yetkisinin ..."a ait olduğu, 31/03/2011 tarihine dek satış gerçekleşmezse aylık 9.500 USD kira ödeneceği, 31/03/2012 tarihine dek taşınnmazın taşınmazın satışı gerçekleşmezse 1.650.000 USD karşılığında 1/3 payın....tarafından satın alınacağı, bu arada imar usulsüzlüğü, yıkım veya kamulaştırma yapılması halinde ..."a 1.650.000 USD ödenmesinin kararlaştırıldığı ", 20/04/2010 tarihinde taşınmazı temellük eden davalı tarafından davacı ..."a 02/04/2012 tarihli tahliye istemli ihtarname keşide edildiği, eldeki davanın ise 08/10/2012 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacılar dava dilekçesinde; çekişmeli taşınmazın 1/3 payının satışı konusuda anlaştıklarını, gerek temlik öncesi gerekse temlik sonrası yapılan sözleşmelerde bu hususun belirlendiğini, ancak temlik sırasında zor durumundan ve bilgisizliğinden yararlanılarak 1/4 oranında bir bedelle taşınmazın tamamının temellük edildiğini, edimler arasında orantısızlık olduğunu, taşınmazda 2/3 oranında mülkiyet hakkı olduğu düşüncesiyle 31/03/2010 ve 22/02/2011 tarihli sözleşmelerin yapıldığını, anılan sözleşmelerde 31/03/2012 tarihine dek gerek kullanım gerekse önalım hakkının davacılardan ..."a tanındığını, tahliye ihbarnamesi ile taşınmazın tamamının davalıya temlik edildiğini öğrendiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.
İddianın ileri sürülüş biçiminden ve dava dilekçesinin içeriğinden; davanın 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 28. maddesinde düzenlenen aşırı yararlanma (gabin) hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olduğu kuşkusuzdur.
Bilindiği ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 28. maddesinin (818 sayılı Borçlar Yasasının 21. maddesi) 1. fıkrasında; düzenlendiği üzere "Bir sözleşmede karşılıklı edimler arasında açık bir oransızlık varsa, bu oransızlık zarar görenin zor durumda kalmasından veya düşüncesizliğinden ya da deneyimsizliğinden yararlanılmak suretiyle gerçekleşirlidiği taktirde zarar gören durumun özelliğine göre ya sözleşme ile bağlı olmadığını diğer tarafa bildirerek edimin geri verilmesini ya da sözleşmeye bağlı kalarak edimler arasındaki oransızlığın giderilmesini isteyebileceği, 2. fıkrasında da "Zarara gören bu hakkını, düşüncesizlik veya deneyimsizliğini öğrendiği, zor durumda kalmada ise bu durumun ortadan kalktığı tarihten başlayarak bir yıl ve her halde sözleşmenin kurulduğu tarihten başlayarak beş yıl içinde kullanabileceği " hükmüne yer verilmiştir.
O halde, aşırı yararlanmadan sözedilebilmesi, objektif unsur olan edimler arasındaki aşırı oransızlık yanında bir tarafın darda kalma, tecrübesizlik, düşüncesizlik (hafiflik) hallerinin bulunması, diğer yanın ise yararlanmak, sömürmek kastını taşıması biçiminde iki subjektif unsurun daha gerçekleşmesine bağlıdır. Aşırı yararlanmanın varlığı zarar görene (sömürülene), sözleşme tarihinden itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde sözleşme ile bağlı olmadığını bildirerek iptal davası açıp iddiasını her türlü delille kanıtlama ve verdiğini geri isteme hakkı verir.
Hemen belirtmek gerekir ki, aşırı yararlanma davasında öncelikle edimler arasındaki, aşırı oransızlık üzerinde durulmalı, objektif unsur ispatlandığı takdirde zarar görenin kişiliği, yaşı, sağlık durumu, toplumdaki yeri, ekonomik gücü, pisikolojik yapısı gibi maddi, manevi yönler yani subjektif unsur araştırılıp incelenmelidir.
Somut olaydaki belirlenen olgular yukarıda açıklanan yasal düzenleme çerçevesinde değerlendirildiğinde; davacı kayıt maliki Saime Uzunalp"in taşınmazın tamamının temlik edildiğini akit tarihinde değil ihtarnamenin tebliği tarihi itibariyle öğrendiği, davalının savunmasını gerek sözleşmeler gerekse aleyhine keşide edilen ihtarname ile delillendirdiği sonucuna varılmaktadır. Bu durumda; davanın süresinde açıldığı kabul edilerek işin esası hakkında hüküm kurulması gerektiği açıktır.
Hal böyle olunca; işin esasına girilerek tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda toplanan ve toplanacak delillerinin yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda inceleme ve araştırmanın yapılması hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçelerle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Davacıların temyiz itirazları açıklanan nedenle yerindedir. Kabulüyle hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.