Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/20174 Esas 2013/18323 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/20174
Karar No: 2013/18323
Karar Tarihi: 19.12.2013

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/20174 Esas 2013/18323 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalılar, paylaşılmamış taşınmazlar üzerine ecrimisilden dolayı davalıların sorumlu tutulması gerektiğini iddia ederek davayı reddetti. Fakat mahkeme, davalıların taksim savunmasına rağmen delil sunamadığı için davanın kabulüne karar verdi. Ancak, davacının iddiasını kanıtlayamadığı ortaya çıktığı için davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtildi. Bu nedenle, hükmün bozulmasına karar verildi. Kanun maddeleri ise; Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190. maddesi olarak belirtildi.
1. Hukuk Dairesi         2013/20174 E.  ,  2013/18323 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : ECRİMİSİL


    Yanlar arasında görülen ecimisil davası sonunda yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

    -KARAR-

    Dava; paydaşlar arasında ecrimisil isteğine ilişkin olup mahkemece; davaya konu 1237 parsel bakımından davanın reddine, diğer parseller bakımından ise kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; tarafların ortak mirasbırakanı ..."ın, dava konusu 1237, 347, 1013, 993 parsel sayılı, zeytinlik, tarla ve ev niteliğindeki taşınmazların bir kısmında bağımsız malik, bir kısmında ise paydaş olduğu, murisin ölümü ile taşınmazların mirasçılarına intikal ettiği anlaşılmaktadır.
    Davacılar; paylı mülkiyete tabi taşınmazlarda mirasbırakanlarının payı üzerinde elbirliği halinde malik olduklarını, paylarına isabet eden bölümlerde uzun yıllardan beri davalıların tasarruf ettiklerini ileri sürerek eldeki davayı açmışlar, davalılar ise murisin ölümünden sonra taksim yapıldığını, tüm mirasçıların katılımı ile yapılan taksimin davacılar için de bağlayıcı olduğunu, davacıların paylarına düşen yerleri ...a icara vermek suretiyle kullandıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Bilindiği ve gerek öğretide gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle işgal tazminatı, hak sahibinin taşınmazı haksız biçimde kullanan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği en azı kira geliri, en fazlası mahrum kalınan gelir kaybına karşılık gelen bir bedeldir.
    Öteyandan, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 6. maddesinde; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü olduğu düzenlenirken, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 190. maddesinde de paralel düzenleme ile ; "....ispat yükünün, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olacağı" hükmüne yer verilmiştir.
    Somut olay yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde; davalıların taksim savunmasında bulunmalarına rağmen bu savunmalarını kanıtlamaya yönelik delil ibraz etmedikleri gibi, tanık dahi dinletmedikleri, diğer taraftan davacının da davalı yanın savunması ve tanık beyanının aksini ispatlar nitelikte delil ibraz edemediği, davacının dinlettiği iki tanıktan biri olan .. ..."ın 07/03/2012 tarihli celsede "...taşınmazın mirasçılar arasında paylaşıldığını, davacının payına düşen bölümü kendisine icara vermek suretiyle kullandığını, taşınmazların gelirinden yararlandığını, 2010 ve 2011 yılı hasadını davacı taraf adına topladığını, 2009 yılı hasadının ise kardeşi tarafından davacı adına toplandığını ancak 2007 ve 2008 yıllı hakkında bilgi sahibi olmadığını " bildirdiği, böylelikle davaya konu edilen 2007/2008/2009/ 2010 ve 2011 dönemi için 347, 1031 ve 993 parsel sayılı taşınmazları davalıların tasarruf ettiklerinin veya taşınmazların gelirinden yararlandıklarının kanıtlanamadığı sonucuna varılmaktadır.
    Hal böyle olunca; çekişmeye konu 347, 1013, 993 parseller bakımından da davacının iddiasını kanıtlayamadığı, davalıların ecrimisilden sorumlu tutulmaması gerektiği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması isabetli değildir.
    Davalıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Hemen Ara