Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/15261 Esas 2013/18307 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/15261
Karar No: 2013/18307

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/15261 Esas 2013/18307 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, ecrimisil davası sonunda davalının temyizi üzerine incelenmiştir. Mahkeme, kısmen kabul kararı vermiştir. Ancak kararda çelişki bulunmaktadır. Kısa kararda davacının talebinin kabul edildiği ancak gerekçeli kararda farklı bir karar verildiği görülmüştür. Bu nedenle, kanun maddelerine uygun davranılmadığından karar BOZULMUŞTUR. Kararın bozulmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir: 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 388., 389. ve 381. maddeleri ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 298., 294. ve geçici 3. maddeleri.
1. Hukuk Dairesi         2013/15261 E.  ,  2013/18307 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BEYKOZ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 10/06/2013
    NUMARASI : 2012/416-2013/384

    Yanlar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece  davanın,  kısmen kabulüne  ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi,  Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Bilindiği üzere; tarafların tüm delilleri toplanıp, tetkik edildikten, son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun  388. (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 298.) maddesi uyarınca kararı gerekçesi ile birlikte (tam olarak) yazması ve hüküm sonucunu 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun  389. (yine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 298.) maddesinde öngörülen biçimde tefhim etmesi asıldır.
    Ne var ki, uygulamada 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 381. maddesinin son fıkrasının (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294. maddesinin) getirdiği ayrıcalığa dayanılarak bazı zorunlu nedenlerle sadece hükmün sonucu tutanağı geçirilip tefhim edilmekte, gerekçeli karar daha sonra yazılmaktadır.
    İşte bu gibi hallerde, tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça gösteren tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara daha sonra yazılan gerekçeli kararın uygun olması zorunludur. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak yoktur. Öte yandan, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması, yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasanın l4l. maddesi ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir ödevdir. Aksine düşünce ve uygulama yargı, yargıç ve kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile de bağdaşmaz.
    Somut olayda, kısa kararda, “davacının davasının kısmen kabulü ile, 27.05.2013 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda 9.114,28 TL nin yasal faizi ile birlikte dava tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine” denildiği halde,
    Gerekçeli kararda; “davacının davasının kısmen kabulü ile, 01.10.2008-22.06.2012 dönemine ilişkin 9.114,28 TL nin haksız işgal tazminat bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine” şeklinde karar verilerek ve gerekçeli kararda faiz   isteğine  yer  verilmeyerek kısa karara çelişkili olarak gerekçeli karar yazılması doğru değildir.
    Hal böyle olunca; 10.04.1992 gün, 1992/7 esas, 1992/4 karar sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı çerçevesinde bir karar verilmek üzere hükmün (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesi aracılığıyla) 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan  peşin  harcın  temyiz  edene  geri  verilmesine, 19.12.2013 tarihinde  oybirliğiyle  karar  verildi.

    Hemen Ara