Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/30217 Esas 2016/4188 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/30217
Karar No: 2016/4188
Karar Tarihi: 02.05.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/30217 Esas 2016/4188 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, dolandırıcılık suçundan mahkum edilmiştir. Sanığın, kendisini doktor olarak tanıtarak katılanın iş yerine geldiği, kiraladığı eve perde yaptırmak için ölçü almaya geleceğini söylediği ve akşam evine yakın bir restoranda telefonunu çaldırdıktan sonra geri dönmediği olayda dolandırıcılık suçu işlediği kabul edilmiştir. Ancak TCK'nın 53.maddesinin 3.fıkrası uyarınca, sanığın altsoyu haricindeki kişiler yönünden hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından yoksun bırakılması gerekmektedir. Hüküm, bu husus düzeltilerek onanmıştır.
Detaylı olarak kanun maddeleri şöyledir:
-TCK'nın 157/1 maddesi (dolandırıcılık suçu)
-TCK'nın 52/2 maddesi (ceza arttırımı)
-TCK'nın 53/1-c bendi (altsoyu haricindeki kişiler yönünden velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından yoksun bırakılma)
-TCK'nın 58.maddesi (dolandırıcılık suçu için ceza miktarı)
15. Ceza Dairesi         2013/30217 E.  ,  2016/4188 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 52/2, 53/1, 58 maddeleri gereğince mahkumiyet

    Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın suç tarihinde katılanın iş yerine gelerek kendisini doktor ... olarak tanıttığı, ... yeni atandığını, kiraladığı eve perde yaptıracağını söylediği, akşam gelip ölçü aldıracağını söyleyerek iş yerinden ayrıldığı, aynı gün akşam saat 19.00 sıralarında katılanı arayarak ölçü alınması için evine yakın olan ... Restaurant isimli yere çağırdığı, katılanın restaurantta otururken sanığın arkadaşına yol tarifi için katılandan telefonunu istediği, sonrasında telefonu alıp arama bahanesiyle dışarı çıktığı ve geri dönmediği olayda; dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    TCK’nın 53.maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “ velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,

    Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanun’un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan hüküm fıkrasında yer alan; 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin çıkartılıp yerine, “TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara