Esas No: 2013/32319
Karar No: 2016/4178
Karar Tarihi: 02.05.2016
Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/32319 Esas 2016/4178 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, aldığı bir taşınmaz nedeniyle 125.000 TL konut kredisi kullandığı, henüz bu kredi taksitlerini ödemeye başlarken 25/05/2009 tarihinde katılanla bu evin satımı hususunda anlaştıkları, katılanın 16.000 TL elden ve 35.000 TL banka aracılığı ile olmak üzere sanığa 51.000 TL para verdiği, katılana, ipoteğin kaldırılacağının söylendiği, buna rağmen katılanın gönderdiği paranın, bir gün sonra sanık tarafından kendi yakınlarından birinin hesabına gönderildiği, ödenmeyen kredi borcu nedeniyle de 20/04/2010 tarihinden itibaren icraya geçildiği ve evin satışa çıkarıldığı, böylece sanığın, ipoteğin kaldırıldığını söyleyerek ve katılandan aldığı parayı başka yere havale edip kredi borcunu ödemeyerek evin satışına neden olmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda,
Katılan söz konusu taşınmazı 51.000 TL"ye aldığını iddia etmiş ise de, sanığın bu taşınmazla ilgili olarak 125.000 TL kredi çektiği ve katılana bu taşınmazın, kredi çekilmesinden kısa bir süre sonra devredildiği, katılanın, ödediği 51.000 TL"nin kredi borcunu karşılamayacağını bilmesi gerektiği, geri kalan kredi borcunun kim tarafından ödeneceği hususu ile taşınmazın hangi fiyata katılana satıldığı hususunda taraflar arasında hukuki bir ihtilaf bulunduğu, ayrıca katılanın okuma yazmasının bulunduğu, sanık tarafından hile teşkil eden bir eylemin bulunmadığı, katılanın, taşınmazın ipotekli olduğunu bilerek devraldığı, katılanın, ipoteğin kaldırılması için ya da geri kalan kredi borcunun ödenmesi için para gönderdiğine veya katılanın algılama yeteneğinin zayıf olduğuna dair bir iddia ya da delil bulunmadığı, söz konusu paranın, sanığın hesabına geçtikten sonra başka bir hesaba aktarılmasında hukuka aykırı bir durum olmadığı, buna göre sanık üzerine atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı dikkate alınarak, bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır ve bu nedenlerle tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, beraat hükmünün kanuna aykırı olduğuna ve eylemin suç teşkil ettiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 02/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.