Yanlar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Dava, ecrimisil isteğine ilişkin olup, davanın kabulüne dair verilen karar, Yargıtay 3. Hukuk Dairesince; “... Yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmazın keşif sırasında üzerindeki binaların yıkılarak yerine bir katlı çelik konstriksiyon semt pazarı inşa edilmekte olduğunu belirtilmesi karşısında, davalının dava konusu taşınmazı işgalinin davacı tarafından ispat edilmesi gerektiği, kaldı ki, davalının dava konusu taşınmazda daha evvel işçi olarak çalıştığını iddia ettiği, o halde mahkemece; davalının dava konusu taşınmazı işgal ettiğine ilişkin delilleri davacı taraftan sorulup, bu deliller usulünce araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulmasının doğru olmadığı ” hususlarına değinilerek bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, talebe konu dönem içerisinde çekişme konusu yeri davalının kullandığı iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Ne var ki, bozma ilamından sonra davacı tarafın, ecrimisil istenen tarihler arasında çekişmeye konu yerin davalının tasarrufunda bulunduğuna yönelik noter onaylı yetki devri anlaşma protokolü başlıklı belge, 10.02.2000 tarihli tutanak, 04.02.2000 tarihli rapor başlıklı belge ve özellikle F.K."nın 07.03.2000 tarih ve 2000/10 sayılı kararını sunduğu, anılan evrak içeriklerine göre de, talebe konu davacı idareye ait 1826 ada 75 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan Y. Halk Sofrası Büfe ve Cafe isimli işyerinin işletmecisi dava dışı H. Ç.iken 30.12.1998 tarihinde noter onaylı yetki devri anlaşma protokolü ile tesisin yönetim ve işletilme hakkının davalıya devredildiği, öte yandan, davacı idarenin 22.02.2000 tarihli müracaatına istinaden F.K."ğınca 3091 Sayılı Yasa kapsamında yapılan tahkikat neticesinde 07.03.2000 tarihinde verilen 2000/10 sayılı karar ile A.Mahallesi, T.Caddesi, 70 Y.Halk Sofrası adresindeki taşınmaza müdahale ve tecavüz ettiği gerekçesi ile 3091 Sayılı Yasa gereğince men edilmesine karar verildiği görülmektedir.
O halde, F.K."nca düzenlenen 07.03.2000 tarih ve 2000/10 Karar sayılı tahkikat evrakının onaylı bir suretinin getirtilerek, 3091 sayılı yasa gereğince davalının men edildiği yerin ecrimisile konu yapılan taşınmaz olup olmadığının davacının sunduğu diğer belgelerde gözetilmek suretiyle kuşkuya yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulması, aynı yerler olduğunun anlaşılması halinde ise davanın kabul edilmesi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek ve eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
Davacı vekilinin belirtilen nedenlerle temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.