Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2022/13883 Esas 2022/2935 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/13883
Karar No: 2022/2935
Karar Tarihi: 24.05.2022

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2022/13883 Esas 2022/2935 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi         2022/13883 E.  ,  2022/2935 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : İstanbul Anadolu Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma, tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma
    Hüküm : 1)İlk derece mahkemesince suça sürüklenen çocukların 5237 sayılı TCK'nın 174/1-2, 31/3, 62/1, 63, 51, 52/2 maddeleri gereğince mahkumiyetlerine ilişkin istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine dair karar
    2)İlk derece mahkemesince suça sürüklenen çocukların 5237 sayılı TCK'nın 314/2, 31/3, 62/1, 63, 51 maddeleri gereğince mahkumiyetlerine yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi Bezek, ... müdafii ve suça sürüklenen çocuk

    Bölge adliye mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyizin sebebine göre dosya incelendi gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1)Katılan kurum vekilinin silahlı terör örgütüne üye olma ve tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma suçları yönünden temyiz başvurusu nedeniyle yapılan incelemede;
    Suçların niteliği gereği suçtan doğrudan zarar gören sıfatı ve doğrudan davaya katılma hakkı bulunmadığından silahlı terör örgütüne üye olma suçundan İlk derece mahkemesince katılan sıfatı verilen kurumun istinaf yasa yoluna başvurusu nedeniyle, 5271 sayılı CMK'nın 279/1-b maddesi gereğince istinaf başvurusunun sıfat yönünden reddine dair kararın 5271 sayılı CMK'nın 279/1-b-(son cümle) maddesine göre itiraz kanun yoluna tâbi olduğu anlaşılmakla, istemle ilgili mahallinde değerlendirilme yapılmak üzere, kamu davası dosyasının işbu istem yönünden incelenmeksizin İADESİNE, tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma suçu yönünden ise yasa yoluna başvurma hakkı bulunmayan katılan kurum vekilinin temyiz isteminin 5271 sayılı CMK'nın 298/1 maddesi uyarınca REDDİNE,
    2)Suça sürüklenen çocuklar müdafiilerinin tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma suçu yönünden temyiz başvuruları nedeniyle yapılan incelemede;
    İlk derece mahkemesi kararına yönelik, istinaf taleplerinin düzeltilerek esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararı, 5271 sayılı CMK'nın 286/2-b maddesi gereğince kesin nitelikte olup, temyizi kabil kararlardan olmadığı anlaşılmakla 5271 sayılı CMK'nın 298/1 maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuklar müdafiilerinin temyiz istemlerinin ayrı ayrı REDDİNE,
    3)Suça sürüklenen çocuklar ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçu yönünden yapılan temyiz başvurularının incelenmesinde;
    Ayrıntıları Dairemizin 26.10.2017 tarih, 2018/1809 esas ve 2017/5155 karar sayılı kararında ve Dairemizce de benimsenen, istikrar kazanmış yargısal kararlarda açıklandığı üzere;Örgüt üyesi, örgüt amacını benimseyen, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olan ve bu suretle verilecek görevleri yerine getirmeye hazır olmak üzere kendi iradesini örgüt iradesine terk eden kişidir. Örgüt üyeliği, örgüte katılmayı, bağlanmayı, örgüte hakim olan hiyerarşik gücün emrine girmeyi ifade etmektedir. Örgüt üyesi örgütle organik bağ kurup faaliyetlerine katılmalıdır. Organik bağ, canlı, geçişken, etkin, faili emir ve talimat almaya açık tutan ve hiyerarşik konumunu tespit eden bağ olup, üyeliğin en önemli unsurudur. Örgüte yardımda veya örgüt adına suç işlemede de, örgüt yöneticileri veya diğer mensuplarının emir ya da talimatları vardır. Ancak örgüt üyeliğini belirlemede ayırt edici fark, örgüt üyesinin örgüt hiyerarşisi dahilinde verilen her türlü emir ve talimatı sorgulamaksızın tamamen teslimiyet duygusuyla yerine getirmeye hazır olması ve öylece ifa etmesidir.
    Silahlı örgüte üyelik suçunun oluşabilmesi için örgütle organik bağ kurulması ve kural olarak süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerin bulunması aranmaktadır. Ancak niteliği, işleniş biçimi, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, örgütün amacı ve menfaatlerine katkısı itibariyle süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk özelliği olmasa da ancak örgüt üyeleri tarafından işlenebilen suçların faillerinin de örgüt üyesi olduğunun kabulü gerekir. Örgüte sadece sempati duymak ya da örgütün amaçlarını, değerlerini, ideolojisini benimsemek, buna ilişkin yayınları okumak, bulundurmak, örgüt liderine saygı duymak gibi eylemler örgüt üyeliği için yeterli değildir. (Evik, Cürüm işlemek için örgütlenme, syf. 383 vd.).
    Örgüt üyesinin, örgüte bilerek ve isteyerek katılması, katıldığı örgütün niteliğini ve amaçlarını bilmesi, onun bir parçası olmayı istemesi, katılma iradesinin devamlılık arz etmesi gerekir. Örgüte üye olan kimse, bir örgüte girerken örgütün kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla kurulan bir örgüt olduğunu bilerek üye olmak kastı ve iradesiyle hareket etmelidir. Suç işemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak suçu için de saikin "suç işlemek amacı" olması aranır (Toroslu özel kısım syf. 263-266, Alacakaptan Cürüm İşlemek İçin Örgüt syf. 28. Özgenç Genel Hükümler syf. 280).
    Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
    14.12.2009 tarihinde saat 17:40 sıralarında Ataşehir İlçesi, 3074 Sokak üzerinde bulunan inşaat halindeki bir binanın beşinci katında, ele geçirilen çok sayıda bira şişesi, benzin, bali, deterjan, strafor ve bez parçaları ile molotof kokteyli denilen canlılar üzerinde öldürücü ve yaralayıcı, cansızlar üzerinde yakıcı ve tahrip edici özelliklere sahip patlayıcı madde hazırladıkları esnada polisler tarafından yakalanan ve bir kısım suça sürüklenen çocuklar tarafından teşhis edilen suça sürüklenen çocukların eylemlerinin; örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduklarını gösterecek derecede çeşitlilik, devamlılık ve yoğunluk göstermemesi karşısında, bir bütün halinde TCK'nın 220/6 ve 314/2-3 maddesine uyan örgüt adına suç işleme suçunu oluşturacağı gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması,
    4) ..., ..., ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçu yönünden yapılan temyiz başvurularının incelenmesinde;
    Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 15.05.2012 tarih ve 2011/1-872 esas 2012/198 karar sayılı kararında da ayrıntıları belirtildiği üzere; sanıklardan birisinin savunulmasının diğer sanık yönünden savunmada zafiyet yarattığı durumlarda menfaat uyuşmazlığı bulunduğunun kabulü gerektiği, suça sürüklenen çocuklar Ozan ve Oktay'ın soruşturma aşamasında birbirleri ve suça sürüklenen çocuk ... aleyhine beyanda bulundukları anlaşılmakla aynı müdafii tarafından temsil edilen suça sürüklenen çocuklar ..., ..., ... arasında savunmalarına zafiyet yaracak düzeyde zarar verebilecek menfaat çatışması oluştuğundan ayrı müdafilerce temsil edilmelerine imkan sağlanması gerekirken CMK'nın 152/1. maddesine aykırı şekilde yargılamaya devam edilerek hüküm kurulmak suretiyle suça sürüklenen çocukların savunma haklarının kısıtlanması,
    Kabule göre de;
    Yargısal kararlarda ve yukarıda zikredilen açıklamalar ışığında (iş bu kararın 3. Maddesi kapsamında) suça sürüklenen çocukların eyleminin bir bütün halinde TCK'nın 220/6 ve 314/2-3 maddesine uyan örgüt adına suç işleme suçunu oluşturacağı gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmekle, suça sürüklenen çocuklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükümlerin CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul Anadolu Çocuk Ağır Ceza Mahkemeine, kararın bir örneğinin bilgi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 24.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara