Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/14596 Esas 2013/18237 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/14596
Karar No: 2013/18237
Karar Tarihi: 18.12.2013

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/14596 Esas 2013/18237 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, bir taşınmazın paydaşları arasında elatmanın önlenmesi, yıkım, tapu iptal ve tescil davasıyla ilgili olarak, tüm paydaşların kullanımını bağlayacak nitelikte, güncel ve resmi bir taksim planı veya fiili bir kullanım biçimi olmadığına karar vermiştir. Davacıların temyiz itirazı yerinde görülmüş ve hüküm, davacıların payı oranında elatmanın önlenmesi yönünde bozulmuştur. Kararda, tüm paydaşları bağlayacak kullanım biçimi veya harici taksim olmadığı sürece, parsellerin paylaşım şeklindeki kullanım biçimlerine değer verilemeyeceği ifade edilmiş ve bu durumun hukuken himaye görmediği belirtilmiştir.
Ayrıca kararda geçen kanun maddeleri şöyle belirtilmiştir:
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi
- 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2013/14596 E.  ,  2013/18237 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM,TAPU İPTAL-TESCİL


    Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım, tapu iptal-tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... "nın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;


    -KARAR-

    Asıl dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve yıkım, birleşen dava ise tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, asıl ve birleşen davanın reddine savunma yoluyla getirilen temliken tescil isteğinin kabulüne ilişkin kararının temyizi üzerine Dairece, temliken tescil isteğinin reddine, elatmanın önlenmesi isteği bakımından ise açıklanan ilkeler doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılması gereğine değinilerek kararın bozulduğu anlaşılmaktadır.
    Hükmüne uyulan bozma ilamında belirtilen şekilde, yapılan araştırma ve inceleme sonucunda bilirkişiden alınan rapora göre, dava konusu 15 parsel sayılı taşınmazın müşterek malik olarak taraflara ait olduğu ancak, özel parselasyon planı, taksim yada fiili kullanma biçimi bulunmadığı, davacının kullanabileceği bir bölümünde olmadığı sabittir. Esasen mahkemenin kabulüde bu yöndedir.
    Ne varki, mahkemece davalının savunmasına değer verilerek taraflar arasında müşterek taşınmazların paylaşıldığı, davacıya kullanmak üzere çekişme konusu taşınmazlardan başka bir taşınmazın verildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hemen belirtmek gerekirki, paydaşlar arasındaki fiili kullanma biçimine veya harici taksime değer verilebilmesi için o kullanma biçimi veya harici taksimin aynı parsele yönelik olması, tüm paşdaşları bağlayacak nitelik taşıması gerekir.Yerleşmiş içtihatlara göre, parsellerin paylaşımı şeklinde oluşan bir kullanım biçimine değer verilemez ve böyle bir kullanım biçimi hukuken himaye görmez.
    Hal böyle olunca, davacının payı oranında elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
    Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Hemen Ara