Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/14555 Esas 2013/18211 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/14555
Karar No: 2013/18211
Karar Tarihi: 18.12.2013

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/14555 Esas 2013/18211 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi talebiyle dava açıldığını belirtir. Mahkeme, kaydın düzeltilmesi talebinin reddedilmesine karar vermiş olsa da, davalı tarafından temyiz edildi. Tapu kaydında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin yanlış girilmesi, düzeltme taleplerinin kaynağını oluşturduğunu belirtir. Bu tür işlerin, çekişmesiz yargı usulüne göre sulh hukuk mahkemesinde ve taşınmazın aynına ilişkin olduğunu belirten Mahkeme, tapu kaydının düzeltilmesi ve tespit taleplerinin tapu maliki ile mirasçıları tarafından istenebileceğini ifade eder. Mahkeme, tapu müdürlüğü ilgili sıfatıyla yasal bir hasım olduğundan, yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması gerektiğini belirtir. Tapu kaydının düzeltilmesi için gerekli olan araştırmaların yapılmaması nedeniyle, kararın eksik olduğuna karar verilir ve yerel mahkeme kararı bozulur.
6100 sayılı HMK’nin 382/9-ç maddesi gereğince çekişmesiz yargı usulüne göre sulh hukuk mahkemesinde görülür ve işin niteliği itibarıyla maktu harç alınır. 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren Türk Medeni Kanununun 702. maddesinin son fıkrası gereğince ortaklardan her birinin topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu korumadan bütün ortakların yararlanabileceği öngörüldüğünden elbirliği mülkiyetinde, ortaklardan her hangi biri de tek başına tapuda murisin kimlik bilgilerinin düzeltmesini isteyebilir. Ayrıca, HMK'nin geçici birinci maddesi gereğince \"Bu Kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmayacağından\" kanunun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra yapılan taleplerin tapu müdürlüğüne ilgili sıfatıyla yönlendirilmesi gerektiği belirtilir.
1. Hukuk Dairesi         2013/14555 E.  ,  2013/18211 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM


    Yanlar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;


    -KARAR-
    Talep, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, iddianın ispatlanamadığı gerekçesi ile talebin reddine karar verilmiş, hüküm talepte bulunan tarafından temyiz edilmiştir.
    Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme taleplerinin kaynağını oluşturur. Bu tür işlerde kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
    Bu tür işler, 6100 sayılı HMK’nin 382/9-ç maddesi gereğince çekişmesiz yargı usulüne göre sulh hukuk mahkemesinde ve taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan, aynı Kanunun 12. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülür ve işin niteliği itibarıyla maktu harç alınır.
    Tapuda kayıt düzeltilmesi ve tespit taleplerini, tapu maliki ile mirasçıları isteyebilir.
    Bunun yanı sıra, 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren Türk Medeni Kanununun 702. maddesinin son fıkrası gereğince ortaklardan her birinin topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu korumadan bütün ortakların yararlanabileceği öngörüldüğünden elbirliği mülkiyetinde, ortaklardan her hangi biri de tek başına tapuda murisin kimlik bilgilerinin düzeltmesini isteyebilir. Ayrıca bu işlerin, bir başka dava nedeniyle verilen yetkiye dayanılarak açılması da mümkündür. Böyle bir yetki verildiğinde yetkiye dayanarak talep eden kişinin takip yetkisi vardır.
    HMK"nin geçici birinci maddesi gereğince “Bu Kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmayacağından” kanunun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra yapılan taleplerin tapu müdürlüğüne ilgili sıfatıyla yöneltilerek yapılması gerekir.
    Bu tür işlerde mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı ve kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir:
    1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması veya tespiti istenen talep konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir.
    2-Nüfus müdürlüğünden, talep konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarında bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak telep konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir.
    3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı da araştırılmalıdır.
    4-İstem konusunda tanıklar dinlenmelidir.
    5-Tüm bu araştırmalar sonucu hâlâ kesin bir kanaat oluşmamış ise mahallinde keşif yapılarak; tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmelidir.
    Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında talebin kabulü yoluna gidilmelidir.
    Talebin niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir.
    Tapu müdürlüğü ilgili sıfatıyla yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinden sorumlu tutulmamalıdır.
    Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında, çekişme konusu taşınmazların kadastro tespit tutanakları ve dayanak kayıtlarının getirtilmediği, yapılan nüfus araştırmasında davacı murisi dışında ....... adında kişilerin bulunduğu anlaşılmaktadır.
    O halde; anılan taşınmazların kadastro tespit tutanaklarının ve dayanak kayıtlarının getirtilmesi, Tapu Müdürlüğünce bulunamaması durumunda gerekirse bu konuda bilirkişi incelemesi yapılması, kadastro tutanaklarına ulaşılması halinde tespit bilirkişilerinden sağ olanların dinlenmesi, öte yandan muris dışında nüfusa kayıtlı olan diğer ....... sağ ise kendilerinin, ölmüş ise mirasçılarının ilgili sıfatı ile çağrılarak dinlenilmesi, mülkiyet iddiasında bulunmaları halinde davanın çekişmeli yargıya dönüşeceği gözetilerek buna göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırmaya dayalı hüküm kurulmuş olması isabetli değildir.
    Talepte bulunanın temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile yerel mahkeme kararının (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 18.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara