Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/16566 Esas 2022/2960 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/16566
Karar No: 2022/2960
Karar Tarihi: 25.05.2022

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/16566 Esas 2022/2960 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi         2021/16566 E.  ,  2022/2960 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : Trabzon 3.Ağır Ceza Mahkemesinin 23.01.2018 tarih ve 2017/85 - 2018/14 sayılı kararı
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : İlk derece mahkemesince kurulan mahkumiyet hükmün kaldırılarak; CMK'nın 223/2-e maddesi gereğince beraatine dair karar

    Bölge adliye mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1-Ayrıntıları Dairemizin 09.04.2018 tarih ve 2018/125 Esas 2018/1049 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere;
    CMK'nın 188/1. maddesinde; "Duruşmada, hükme katılacak hakimler ve cumhuriyet savcısı ile zabıt katibinin ve kanunun zorunlu müdafiiliği kabul ettiği hallerde müdafiinin hazır bulanması şarttır." şeklinde duruşmada hazır bulunması gerekenler gösterilirken "zorunlu müdafiiyi" mahkeme heyetinden saymıştır.
    CMK'nın 289. maddesinin 1-a-e bendlerinde, kanuna kesin aykırılık halleri içinde, "mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması ile Cumhuriyet savcısı veya duruşmada kanunen mutlaka hazır bulunması gereken kişilerin yokluğunda duruşma yapılması" gösterilmiştir. Temyiz denetiminde bu madde kapsamındaki hukuka aykırılıklar temyiz kapsamında gösterilmiş olmasa da resen incelenecektir(CMK 289/1).
    Bu açıklamalar doğrultusunda, somut olayda;
    Silahlı terör örgütü üyeliği suçundan yargılanan sanığın, yargılama aşamasında kendisinin seçtiği bir müdafii bulunmadığı gibi CMK 156 maddesi gereğince re’sen müdafii görevlendirilmeyerek bulunduğu hal nedeniyle, delillere erişme ve savunma hazırlama imkanları itibariyle çelişmeli yargılamanın gereği olan “silahların eşitliği” ilkesinin ve Anayasanın 36, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddeleri ile teminat altına alınan adil yargılama hakkının ihlali sonucunu doğuracak biçimde, adaletin selameti açısından gerekli olan müdafiinin hukuki yardımından yararlandırılmadan yargılama yapılıp sorgusu tespit edilmek ve hüküm kurulmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması yukarıda izah edilen mevzuat ile CMK 188/1 ve 289/1-a-e maddelerine muhalefet edilmesi,
    2-CMK'nın 280, 303/1-a, 193/2, 216 ve 217. maddeleri uyarınca; istinaf mahkemelerinin, ilk derece mahkemesince toplanan delilleri takdir ederek dosya üzerinde yapacakları incelemeler neticesinde beraat kararı veremeyecekleri nazara alındığında, anılan Kanun maddelerine de yanlış anlamlar yüklenerek Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesinin 5271 sayılı Kanunun 280/2. maddesine aykırılık oluşturacak şekilde duruşma açmaksızın evrak üzerinde ilk derece mahkemesince belirlenen hapis cezasını kaldırarak CMK'nın 223/2-e maddesi gereğince sanığın beraatine yönelik karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebeplerden dolayı CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca bozma sebeplerine göre ve usul ekonomisi gereğince dosyanın Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara