Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, miras bırakan babaları S.G."ün 4 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payını mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla davalı ikinci eşine satış suretiyle muvazaalı temlik ettiğini, sonradan kat irtifakı kurulduğunu davalı adına bağımsız bölümler tescil edildiğini ileri sürerek, 1, 3 ve 5 nolu bağımsız bölümlerin tapusunun iptali ile miras payları oranında tescili isteğinde bulunmuşlardır.
Davalı, iddiaların yersiz olduğunu bildirip, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, temliki işlemin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 30.12.2011 Cuma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat ....geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilenler vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ...tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup mahkemece temliki işlemin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu belirlenmek suretiyle davacıların miras payları oranında davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine,
Ancak, kat irtifakı sonucu oluşan ve dava konusu edilen üç adet bağımsız bölüm üzerinden, davacıların miras payları oranında dava kabul edildiğine göre kabul kapsamına alınan payların keşfen belirlenen ve harcı ikmal edilen taşınmazların toplam değerine göre orantılaması yapılarak tespit edilecek değer üzerinden kabul harcı ve davacılar yararına avukatlık ücreti takdiri gerekirken, kabul kapsamına alınmayan payları da içerecek biçimde taşınmazların belirlenen toplam değeri üzerinden fazla harç alınması ve davacılar yarına fazla avukatlık parasına hükmedilmiş olması doğru değildir.
Davalı vekilinin, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlere hasren (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.12.2010 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 825.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 30.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.