Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/12380 Esas 2011/14125 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/12380
Karar No: 2011/14125
Karar Tarihi: 29.12.2011

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/12380 Esas 2011/14125 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacılar, kendilerine ait taşınmazların üzerinde çifte tapu oluştuğunu ve tapu iptali suretiyle tapu kaydının düzeltilmesini istemişlerdir. Mahkeme, davacıların istemlerini kabul etmiş ancak davacı M.'nın bir parselde paydaş olup tek başına dava açamayacağı gerekçesiyle talebinin reddine karar vermiştir. Temyiz aşamasında diğer paydaşların da vekaletini alarak eksikliği gideren davacı M.'nın temyiz itirazı yerinde bulunmuş, paylı mülkiyette her paydaşın taşınmaza yönelik tecavüzün önlenmesi ve taşınmazın teslimini isteme hakkına sahip olduğu belirtilerek mahkeme kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri: TMK. 683 ve devamı, 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi, 1086 sayılı HUMK. 428. maddesi, 3194 Sayılı Yasası'nın 11. maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2011/12380 E.  ,  2011/14125 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : AFYONKARAHİSAR 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 23/09/2010
    NUMARASI : 2007/380-2010/315

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, kayden maliki oldukları .. Köyü 1208, 1209, 1210 ve 1211 parsel sayılı taşınmazları üzerinde çifte tapuya neden olacak şekilde ihdasen ... kasabası 2546 sayılı parselin hazine adına oluşturulduğunu ve bilahare el değiştirerek en son davalı adına tescil edildiğini, çifte tapu halinde TMK."nun 1023. maddesinin uygulanamayacağı gibi davalının da kötü niyetli olduğunu ileri sürerek , çekişmenin giderilmesi ile tapu iptali suretiyle tapu kaydının düzeltilmesini istemişlerdir.
    Davalı, 1211 sayılı parselde davacı Mustafa"nın paydaş olup, tüm hissedarların birlikte dava açmaları gerektiğini, 2546 parsel sayılı taşınmazı tapu siciline güvenerek ve iyiniyetle iktisap ettiğini, sicilin dayanağı idari karar yargı yerinde iptal edilmediği sürece tapu iptal ve tescil istenemeyeceğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, ortada çifte tapu olup, davacıların çapa dayalı ve gerçeği yansıtan tapu kayıtlarının korunması gerektiği, ancak davacılardan M."nın 1211 sayılı parselde paydaş olup,tek başına elatmanın önlenmesi ve tapu iptal talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle , davacı M."nın 1211 parsel sayılı taşınmaza ilişkin talebinin reddine, diğer davacıların istemlerinin kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davacı M. vekili ile davalı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 15.7.2011 Cuma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler vekili Avukat .ile diğer temyiz eden vekili Avukat ... . geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dava, çifte tapu oluşturulduğu iddiasına dayalı tapu iptali ve çekişmenin giderilmesi isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davacı M.’nın talebinin reddine, diğer davacıların davasının kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; ... Köyü 1208, 1209, 1210 ve 1211 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin 09.06.1955 tarihinde yapıldığı ve tutanaklarının 28.09.1955 tarihinde kesinleştiği, ... Köyü 1387 parsel sayılı taşınmazın ise mer’a olarak 19.06.1955 tarihinde yapılan tespitinin 19.09.1955 tarihinde kesinleştiği, 1387 sayılı mer’a parselinin 10.06.1972 tarihli ifraz beyannamesi düzenlenerek 2094 ilâ 2098 sayılı mer’a parsellerine ifraz edildiği ve bunlardan 2096 sayılı parselin park ve yolda kaldığından Belediye Encümen Kararına dayalı olarak 17.01.1990 tarihinde Hazine adına tescil edilip, 3194 Sayılı Yasanın 11. maddesi uyarınca şerh verilerek 15.01.1990 tarihinde terkin edildiği, bilahare yoldan ihdas ile Hazine adına tescili yönünde alınan Encümen Kararı gereğince de dava konusu 2546 sayılı parsel olarak 11.07.2001 tarihinde yeniden tescil suretiyle Hazine adına kaydedildiği, Hazinece 4.5.2006 tarihinde taşınmazı dava dışı şirkete satıldığı ve davalının da bu şirketten taşınmazı 1.8.2007 tarihinde satın alarak malik haline geldiği; yapılan uygulama sonucu 2546 sayılı parselin 1208 ilâ 1211 sayılı parsellerle çakıştığı; anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtmek gerekir ki, kadastro tespitleri önce yapılan M. dışındaki davacı kayıtlarına değer verilmek suretiyle davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
    Davacı M.’nın temyiz itirazlarına gelince;
    1211 parsel sayılı taşınmaz paylı mülkiyet üzere olup, her ne kadar paydaşlardan yalnızca davacı M. tarafından tapu iptal ve çekişmenin giderilmesi istenilmiş ise de; isteğin çifte kayıt iddiasına dayalı olması nedeniyle, bu tür bir kaydın kısmen iptali ve kısmen hukuksal varlığını koruması yasal açıdan doğru sicil oluşturma ilkesine uygun bulunmadığından ancak tüm paydaşların katılımıyla bu tür bir davanın görülmesi olanaklı hale gelir. Nitekim davacı vekilinin temyiz aşamasında diğer paydaşların da vekaletini alması suretiyle eksiklik giderilmiştir.
    Öte yandan; paylı mülkiyette TMK.683 ve devamı maddeleri uyarınca, tecavüzün varlığı durumunda her paydaş, taşınmaza yönelik tecavüzün önlenmesi ve taşınmazın teslimini isteme hakkına sahip olduğu gibi, hukuki çekişmenin de bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği tartışmasızdır. Öyleyse, yerel mahkemenin bunun aksine olan görüşü yerinde değildir.
    Hal böyle olunca, 1211 sayılı parsel paydaşları arasında tapu iptal davası nedeniyle zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu ve temyiz aşamasında muvafakatlarının sağlandığı gözetilerek anılan parsel yönünden de işin esası bakımından karar verilmesi gerekirken, usul eksikliği gerekçesiyle davacı M.’nın davasının reddi doğru değildir.
    Davacı M.’nın temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.12.2011 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden taraflardan davacı vekili için vekili için 825.00.-TL. duruşma avukatlık parasının diğer temyiz edenden alınmasına, 29.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Hemen Ara