MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi

SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık


Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıkların yetkilisi oldukları şirket çeklerini müşterek imzaları ile keşide etmeleri gerektiği halde, keşide tarihinden önce bankaya ödemeden men talimatı verilerek suça konu çekin sanıklardan sadece biri tarafından imzalanarak katılanın yetkilisi olduğu şirkete verilmesi şeklindeki olayda, katılanın 17/01/2006, 26/01/2006 tarihli irsaliyeli faturalar ile satıp teslim ettiği mala karşılık olarak suça konu 30/04/2006 keşide tarihli 22.000 TL bedelli çekin katılan şirkete 06/02/2006 tarihinde 0801 nolu tahsilat makbuzu karşılığında teslim edildiği ve bu şekilde sanıkların suça konu sahte çeki önceden doğmuş borç nedeni ile katılana verdiklerinin anlaşılması karşısında, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.03.1998 gün ve 6/8-69 sayılı kararında da açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde borç, kandırıcı nitelikteki davranışlar sonucu doğmayacağından nitelikli dolandırıcılık suçunun oluşmayacağı gözetilmeden sanıkların beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.