Esas No: 2021/1882
Karar No: 2022/3045
Karar Tarihi: 26.05.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/1882 Esas 2022/3045 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2021/1882 E. , 2022/3045 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 19.07.2018 tarih ve
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma, haberleşmenin gizliliğini ihlâl, hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği
Hüküm : 1)Sanık ...'in 5237 sayılı TCK'nın 204/2, 53
Bölge adliye mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle,
Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü:
1)Maliye Hazinesi vekillerinin sanık ... hakkında kurulan silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, sanık ... müdafiinin, ... dışındaki mağdurlara karşı özel hayatın gizliliğini ihlâl (TCK madde 134), kişisel verilerin kaydedilmesi(TCK madde 135) ve kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçlarından, sanık ... ve müdafiinin silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan hükümlerle ilgili temyiz talepleri yönünüden:
a) Silahlı terör örgütüne üye olma suçunun niteliği itibariyle suçtan doğrudan doğruya zarar görmeyen ve bu nedenle de davaya katılma hakkı bulunmayan Maliye Hazinesinin sanık ... hakkındaki hükmü temyiz yetkisi bulunmadığından,
Sanık ... hakkında ... dışındaki mağdurlara karşı TCK'nın 133. maddesinden açılıp vasfen 132.maddesine dönüşen haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu ile mahkumiyetlerine karar verilen tüm mağdurlara karşı kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçlarından istinaf başvurularının esastan reddine dair verilen Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin kararı, CMK'nın 286/2-a maddesi gereğince kesin olup, temyizi kabil olmadığından,
Maliye Hazinesi vekilleri ile sanık ... müdafiinin temyiz istemlerinin 5271 sayılı CMK'nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
b) Sanık ... ve müdafiinin 13.01.2020 tarihli temyiz istemlerinin, 24.10.2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunun Geçici 5/1-f. maddesinde öngörülen 15 günlük süreden sonra temyiz ettiği anlaşılmakla; temyiz isteminin kabule değer sayılmamasından dolayı aynı Kanunun 296/1 maddesi uyarınca reddine dair verilen ve usul ve kanuna uygun olan Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin 15.01.2020 tarihli ek kararının ONANMASINA,
Diğer temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Verilen cezaların nev ve miktarına göre yasal şartları oluşmadığından bir kısım sanıklar müdafilerinin duruşmalı inceleme taleplerinin CMK'nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1)Sanık ... hakkında mağdur ...'e karşı haberleşmenin gizliliğini ihlal suçundan, sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... haklarında silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan verilen hükümler yönünden:
Diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanık ...'ın ByLock kullanıcısı olduğuna ilişkin ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanaklarının dosyaya gelmesi beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili bulunmamış, sanık ...'nun soyadının Bölge Adliye Mahkemesi karar başlığında ve sanıkla ilgili diğer kısımlarda ''...'' olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edilmiş,
Sanık ... hakkında mağdur ...'e karşı haberleşmenin gizliliğini ihlal suçundan hüküm kurulurken, temel cezanın daha ağır olaylarda uygulanması mümkün olan azami hadden belirlenmesi; gizliliğin ihlalinin haberleşme içeriklerinin kaydı suretiyle gerçekleştirilmesi nedeniyle iş bu cezanın TCK madde 132/1. fıkra ikinci cümlesi gereğince de artırılması gerektiği gözetilmeden noksan cezaya hükmolunduğu görülmekle "çifte atifet yasağı" nazara alınarak bozma sebebi yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların eleştiri dışında kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla sanıklar müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davalarının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2)Sanıklar ..., ..., ... ve ... haklarında silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan verilen hükümlerle ilgili olarak:
a)Sanıklar ..., ... ve ... yönünden;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 karar sayılı kararında, "ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı''nın kabul edildiği dikkate alınarak detaylı ByLock tespit ve değerlendirme tutanaklarının ilgili birimlerden yeniden istenmesi, sanık ...'in de emniyet görevlisi olması nazara alınarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında varsa sanık hakkındaki veri inceleme raporu ile veri inceleme raporlarına dayanak teşkil eden hakimlik kararı ve gizli tanık Garson'un daha önce hakim huzurunda alınan beyanlarının temin edilmesi, sanıklar ... ve ... haklarında hükümden sonra gelen veri inceleme raporları ile ilgili olarak da veri inceleme raporlarına dayanak teşkil eden hakimlik kararı ve gizli tanık Garson'un daha önce hakim huzurunda alınan beyanlarının da celp edilmesi, ayrıca UYAP sisteminde bulunan örgütlü suçlar bilgi havuzunda tüm sanıklarla ilgili araştırma yapılarak FETÖ silahlı terör örgütü ile ilişkilerine dair bilgi veya beyan bulunup bulunmadığının araştırılarak varsa tutanakların temini ile okunması, gerektiğinde ve mümkün olduğunda bu kişilerin de tanık olarak usulüne uygun olarak dinlenilmelerinin sağlanması suretiyle tüm delillerin CMK'nın 217. maddesi gereğince duruşmada okunup tartışılması neticesinde sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ve yetersiz belgelere dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesi,
b) Sanık ... yönünden;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu anlaşılmakla yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Ayrıntıları, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.04.2008 tarih ve 9-18-78 sayılı kararında açıklandığı üzere; etkin pişmanlık hükümlerinin amacı, bir yandan terör ve örgütlü suçlarla mücadale bakımından stratejik önemi nedeniyle en etkili bilgi edinme ve mücadele araçlarından olan örgütün kendi mensuplarını kullanmak, diğer taraftan da suç işlemeyi önlemek, mensup olduğu yasa dışı örgütün amaçladığı suçun işlenmesine engel olanları ve işlediği suçtan pişmanlık duyanları cezalandırmayarak ya da cezalarında belli oranlarda indirim yaparak yeniden topluma kazandırmaktır.
TCK'nın 221. maddesinin 4. fıkrasının 2. cümlesinden yararlanabilmek için; failin yakalandıktan sonra bilgisi ölçüsünde örgüt içerisindeki konumuyla uyumlu şekilde kendisinin ve diğer örgüt üyelerinin eylemleri, örgütün yapısı ve faaliyetleriyle ilgili yeterli ve samimi bilgi vererek suçtan pişmanlığını söz ve davranışlarıyla göstermesi gerekmektedir. Bu bilgi, maddenin üçüncü fıkrasında aranan, örgütü çökertecek nitelikteki bilgi değildir. Verilen bilginin önemi cezanın belirlenmesinde dikkate alınmalıdır (Dairemizin 12.05.2015 tarih, 2015/1426 E. 2015/1292 K., 26.10.2015 tarih, 2015/1565 E. 3464 K. sayılı kararları).
TCK'nın 221. maddesinin 4. fıkrasının 2. cümlesi kapsamında etkin pişmanlıkta bulunulduğunun kabulü halinde, bu suçtan dolayı verilecek cezada 1/3'ten 3/4'e kadar bir indirim yapılacağı öngörülmektedir. Buna göre, belirlenen cezadan en az 1/3, en fazla 3/4 oranında bir indirim yapılacaktır. Bu iki sınır arasında yapılacak indirim, verilen bilginin niteliği, örgütün yapısı ve faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlarla ya da diğer örgüt mensuplarının tespiti ile ilgili olmak üzere elverişlilik derecesi, ceza soruşturması ya da kovuşturmasının hangi aşamasında etkin pişmanlıkta bulunulduğu gibi kıstaslar nazara alınarak mahkeme tarafından takdir ve tayin edilecektir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Silahlı terör örgütüne üye olduğu ve TCK’nın 221/4-2. cümlesinde öngörülen etkin pişmanlık şartlarını taşıdığı kabul edilen sanığın, yakalandıktan sonra kovuşturma aşamasında örgütte kaldığı süre ve konumu itibarıyla, örgütün yapısı, faaliyetleri ve diğer örgüt mensupları ile ilgili verdiği bilgilerin faydalılık derecesi ve etkin pişmanlıkta bulunduğu aşama gözetilerek, TCK'nın 314/2 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca verilen cezada üçte birden dörtte üçe kadar indirim öngören TCK'nın 221/4-2. cümle maddesi gereğince adalet ve hakkaniyete uygun makul oranda bir indirim yapılması gerekirken, dosya kapsamı ile de uyuşmayan ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ... ve sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olmakla hükümlerin CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Adana Bölge Adliye
Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.