Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/11836 Esas 2022/3051 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/11836
Karar No: 2022/3051
Karar Tarihi: 27.05.2022

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/11836 Esas 2022/3051 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi         2021/11836 E.  ,  2022/3051 K.

    "İçtihat Metni"

    İlk Derece Mahkemesi : Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 25.10.2018 tarih ve 2017/260 - 2018/321 sayılı kararı
    Suç : Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, Hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, Yasama organını ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, Silahlı terör örgütüne üye olma, Resmi evrakta sahtecilik, Kamu kurumu aleyhine dolandırıcılığa teşebbüs, Suçluyu kayırma
    Suç tarihi : 14.04.2016 (sanık ...’ın silahlı terör örgütüne üye olma suçu yönünden), 10.08.2016 (sanık Aytekin yönünden), 26.08.2016 (sanık ...’in silahlı terör örgütüne üye olma suçu yönünden), 06.10.2016 (sanık ... yönünden), 15.07.2016 (diğer tüm sanıklar yönünden

    Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, ÖSYM Başkanlığı, ... vekilleri; sanıklar müdafileri ve sanıklar ... ... ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...
    Tebliğnamedeki düşünce : Ret, Esastan Ret, Düzeltilerek Esastan Ret, Bozma

    Bölge adliye mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle, temyiz edenin sıfatı bakımından 477 sayılı Kanun ile bazı Kanunlarda değişiklik yapılması hakkındaki 698 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Başbakanlık kurumuna yapılacak tüm atıfların Cumhurbaşkanlığı kurumuna yapılacağı göz önünde bulundurularak, temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre, dosya incelendi,
    Sanıklar ve müdafilerinin duruşmalı inceleme isteminin, silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda, ilk derece ve bölge adliye mahkemelerinde savunmaya yeterli süre ve kolaylık sağlanarak bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması ve temyiz denetiminde de yazılı savunmanın sınırsız şekilde kullanılabilme olanağının bulunması karşısında, savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE,
    I- TEMYİZİN KAPSAMI
    A- ÖSYM Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve ... vekillerinin tüm suçlar bakımından; TBMM Başkanlığı vekilinin Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme ve Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçu suçları dışındaki suçlardan; Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı’nın ise Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme ve Hükümete karşı suç dışındaki diğer suçlardan suçların niteliği itibariyle doğrudan doğruya zarar görmediklerinden ve bu nedenle de davaya bu suçlar yönünden katılma hakları bulunmadığından, davaya katılmalarına ilişkin kararlar hukukî değerden yoksun olup, hükmü temyiz yetkisi vermeyeceğinden; temyiz istemlerinin diğer suçlar yönünden 5271 sayılı CMK'nın 298. maddesi uyarınca REDDÎNE,
    B- Sanıklar ... ile Mehmet Aslanparçası hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçundan verilen ceza verilmesine yer olmadığına dair kararlar CMK'nın 286/2-h maddesi gereğince temyiz edilemez
    nitelikte olduğundan bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısı, katılanlar Cumhurbaşkanlığı ve TBMM Başkanlığı vekilleri ile sanık ... müdafiinin temyiz taleplerinin 5271 sayılı CMK'nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
    C- Sanık ... hakkında kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçundan verilen beraat kararına yönelik bölge adliye mahkemesi kararının CMK'nın 286/2-g maddesi gereğince kesin olup, temyizi kabil kararlardan olmadığından bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin CMK 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
    D- ... hakkında suçluyu kayırma suçundan ve ... ... hakkında tekâsül dolayısıyla harp malzemesinin hasara uğramasına sebep olma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararları, verilen cezaların tür ve süresine göre CMK'nın 286/2-a maddesi gereğince temyiz edilemez nitelikte olduğundan temyiz istemlerinin CMK'nın 298. maddesi gereğince REDDİNE,
    E-Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçundan mahkumiyetlerine karar verilen sanıklar hakkında TCK’nın 314/2 maddesi uyarınca silahlı terör örgütüne üye olma, TCK’nın 314/1 maddesi uyarınca silahlı terör örgütü kurma veya yönetme suçlarından da dava açıldığı ve ilk derece mahkemesince bu suçlar yönünden “hüküm kurulmasına yer olmadığına” karar verildiği anlaşılmakla; CMK’nın 223/1. maddesinin “Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.” şeklindeki düzenlemesine göre “hüküm kurulmasına yer olmadığına” şeklinde verilen kararın davayı sona erdiren hüküm niteliğinde olmadığı, CMK’nın 286. maddesine göre temyizi de kabil olmadığı anlaşılmakla; sanıklar hakkında silahlı terör örgütüne üye olma, silahlı terör örgütü kurma veya yönetme suçlarından geçitli suç ilişkisi ve sanıkların Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçundan mahkumiyetlerine karar verildiği de gözetilerek hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilen suçlar yönünden mahallinde bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.
    F-Her ne kadar tebliğname başlığında sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen beraat kararları da belirtilmiş ise de bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz talebinde bu suç yönünden temyize gelinmediği anlaşılmakla adı geçen sanıklar yönünden silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen beraat kararları ve yine her ne kadar tebliğnamede sanık ...’ın adı belirtilmiş ise de bölge adliye mahkemesince tefrik kararı verildiğinden sanık ... temyiz incelemesi kapsamı dışında tutulmuştur.
    II-HUKUKİ AÇIKLAMALAR
    Ayrıntıları Dairenin 22.03.2019 tarih 2018/7103 Esas, 2019/1953 sayılı kararında açıklandığı üzere:
    5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 309. maddesinde düzenlenen Anayasayı ihlal


    suçunun maddi unsuru/tipik eylem, cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye elverişli vasıtalarla teşebbüs etmektir.
    Suçun bu amaçla kurulmuş bir örgüt faaliyeti kapsamında işlenmesi, korunan amaçlara matuf fiillerin elverişliliğinin değerlendirilmesi bakımından önem taşımakta ise de, bu husus suçun unsuru değildir.
    Suç, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmak, bu düzen yerine başka bir düzen getirmek veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemek amacına matuf doğrudan genel kast ile işlenebilen bir suçtur.
    Suç tanımında belirtilen amaçları gerçekleştirmeye yönelik bir fiil işlenmesi hususunda iştirak iradeleri bulunan sanıklar hakkında Türk Ceza Kanununun 309. maddesinde düzenlenen Anayasayı ihlal suçu yönünden iştirakin her şeklinin uygulanması mümkündür.
    Suça iştirakten söz edebilmek için amaca yönelik bir fiil işleme hususunda iştirak iradelerini ortaya koyan kişilerin hepsinin bu amaçla kurulmuş bir örgütün üyesi olması da gerekmez.
    15 Temmuz 2016 günü, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Anayasal düzeninin değiştirilmesi amacıyla, Türk Silahlı Kuvvetlerine sızmış FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensubu olan ve/veya bu örgütsel faaliyeti destekleyen 8.000'in üzerinde askeri personel tarafından savaş uçakları dâhil 35 uçağın, 3 geminin, 37 helikopterin, 74'ü tank olmak üzere 246 zırhlı aracın ve 4.000'e yakın hafif silahın kullanılarak; Cumhurbaşkanına suikasta teşebbüs edilmiş, TBMM ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi başta olmak üzere birçok stratejik merkez bombalanmış, Başbakanın konvoyuna silahlı saldırı gerçekleştirilmiş, kalkışmaya karşı koyan güvenlik görevlileri ile sokaklara çıkan sivillere devletin silahlı kuvvetlerine ait bu uçak, helikopter, tank ve silahlarla saldırılarak 4'ü asker, 63'ü polis ve 183'ü sivil olmak üzere toplam 250'den fazla kişi şehit edilmiş, 23'ü asker, 154'ü polis ve 2.558'i sivil olmak üzere toplam 2.735 kişi de yaralanmıştır.
    Somut darbe teşebbüsü, TCK'nın 309. maddesinde sayılan amaçlara matuf zarar tehlikesi doğuran vahim eylemler vasfını aşarak, anayasal düzeni doğrudan ortadan kaldırma neticesine yönelmiş, örgütün ülke genelindeki organik bütünlüğünden ve etkinliğinden istifade edilerek planlanıp uygulanmış, neticesi ve başarısı eş zamanlı, senkronize hareketlere bağlı hukuki anlamda tek bir fiil olarak ortaya çıkmıştır. Bu nedenle örgütsel koordinasyon veya iştirak iradesi gereğince ve iş bölümü doğrultusunda bulundukları mahal ve konumlarına uygun, amaca hizmet eden ve katkı sunan icrai harekette bulunanların, icra aşamasına geçerek amaç suç yönünden somutlaştığında ve elverişliliğinde tartışma bulunmayan bu fiil üzerinde müşterek hâkimiyet kurdukları gözetilerek TCK'nın 37. maddesi kapsamında "doğrudan fail" olduklarının kabulünde zorunluluk vardır.
    Doğrudan kanuni tanımda öngörülen cebir ve şiddet içeren icrai hareket niteliğinde olmayan, somut zarar tehlikesinin gerçekleşmesini sağlayacak biçimde

    -faillerle birlikte- fiil üzerinde müşterek hâkimiyet kurmalarını temin edecek fonksiyonel bir mahiyet taşımayan, suç organizasyonu içinde bir iş bölümünün gereği olarak görevlendirilmeleri nedeniyle ika edildiği kanıtlanamayan ancak suçun icrasına başlanmasından sonra katılma iradesini açıkça ortaya koyan, zaman, nitelik ve yakın zarar tehlikesine yaptığı katkı itibariyle bütün olarak darbenin icrasını kolaylaştırmaya yönelen hareketleri gerçekleştiren sanıkların eylemlerinin, 5237 sayılı TCK’nın 309/1 ve 39/2-c maddeleri kapsamında Anayasayı ihlale teşebbüs suçuna yardım etmek suçunu oluşturacağı gözetilmeli, hukuki durumları buna göre tespit edilmelidir.
    TCK'nın 309. maddesinde düzenlenen suç bir somut tehlike suçu olduğundan suçun oluşması için ayrıca bir neticenin gerçekleşmesi aranmamaktadır. Bu itibarla sanığın amaca matuf eylemi ve/veya işlediği elverişli araç suç ile suçun konusu üzerinde meydana gelen somut tehlike arasında illiyet bağının bulunması gerekli ve yeterlidir. Suça teşebbüsün kabulü için aranan elverişli vasıtalarla cebri eylemlere başlanıp başlanmadığı araştırılırken ve vasıtanın elverişliliği takdir edilirken tek tek yapılan eylemlerle amaçlanan hedefler arasında doğrudan doğruya bağ kurmak yoluna gidilemez. Ancak her halükarda ülke genelinde gerçekleştirilmek istenen amaca matuf cebri/icrai fiilin, sanığın bulunduğu mahalde/sorumluluk sahasında da doğrudan doğruya ya da araç suçlar yönünden icrasına başlanması aranmalıdır. Sanığın bu icrai fiile yine icrai bir hareketle katılması mümkün olduğu gibi garantörlük yükümlülüğünü ihmal etmek suretiyle de iştirak edebileceği görülmektedir.
    Emrin konusu suç teşkil ediyorsa, kural olarak Anayasanın 137/2 ve TCK'nın 24/3 maddeleri gereğince böyle bir emrin yerine getirilmesinden emri veren azmettiren, TCK’nın 30. maddesi hükmü saklı kalmak üzere yerine getiren ise fail olarak sorumlu tutulacaktır (Dairenin 2017/1443-4758 sayılı kararı). Azmettirenin sorumluluğu, kanunda hazırlık hareketleri ayrıca suç olarak düzenlenmemişse failin eyleminin en azından teşebbüs aşamasına ulaşmasına bağlıdır. Konusu suç teşkil eden emirle azmettirilenden garantörlük yükümlülüğünü yerine getirmemesi isteniyorsa, eylemin teşebbüs aşamasına ulaşması için yasaklayıcı normun ihlaline yönelen icrai bir hareketin gerçekleşmesi, failin de neticeyi önleme hukuki yükümlülüğünü yerine getirmemesi gerekmektedir.
    III-BÖLGE ADLİYE VE İLK DERECE MAHKEMELERİNCE SÜBUTU KABUL EDİLEN SOMUT OLAY;
    Dosya kapsamındaki delillere göre ilk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde kabul edildiği şekliyle;
    A-Planlama Toplantıları
    Yurtta Sulh Konseyi Üyesi olan başka dosya sanığı Tuğamiral ...’ın mahrem imamların da katıldığı darbe planlama toplantılarında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ve bağlı birliklerin darbeye girişimine ilişkin faaliyetlerinin planması ve koordine edilmesi konusunda görevlendirildiği, bu kapsamda planlama toplantıları gerçekleştirdiği, darbe teşebbüsünün gerçekleştiği gece örgütün mahrem imamları ile birlikte Akıncı Üssünde bulunarak darbe girişiminin başarılı olmasına yönelik emirler verip yaptığı telefon görüşmeleri aracılığıyla koordinasyonu sağladığının tespit edildiği,

    Tuğamiral rütbesinde Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı olarak görev yapan sanık ...’in 2006 yıllarından itibaren örgütle organik bağ ve hiyerarşik ilişki içerisinde olup örgütün mahrem imamları ile görüştüğü, ... Kod adını kullandığı, ... Kod isimli sanık ...’ın sanık ...’e 11 Temmuz 2016 tarihinde saat 19:00 sıralarında çok önemli bir konu için İstanbul’a gideceklerini söylediği, her iki sanığın gizliliğe riayet ederek İstanbul ilinde bir eve gittikleri, sanık ...’in ...ile görüştüğü, ...’ın sanık ...’e 15 Temmuz’u 16 Temmuz’a bağlayan gece saat 03:30 sıralarında darbe yapılacağını bildirip Donanma Komutanlığı Harp Filosu Komutanı Tümamiral ...’ın, Denizaltı Filo Komutanı Tuğamiral Mithat Kemal Algül’ün ve Donanma Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğamiral ...’in derdest edilerek Maltepe Askeri Cezaevine götürüleceğini söylediği, bu işle görevlendirilen bir SAT subayı ile tanıştırıldığı, sanık ...’in ifadesinde ...’ın Deniz Kuvvetlerinde en üst düzey cemaat personeli olduğunu, ... Kod isimli ...’ın da Gölcükte bulunan mahrem imamların üst düzey koordinatörü olduğunu bildirdiğinin görüldüğü,
    Yine Tuğamiral rütbesinde Donanma Komutanlığı Güney Görev Grup Komutanı olarak görev yapan ...’nin 11 Temmuz 2016 tarihinde ...tarafından aranarak 13 Temmuz 2016 tarihinde Ankara iline gelmesinin söylendiği, sanık ...’nin 13 Temmuz 2016 tarihinde saat 17:00 - 18:00 sıralarında Ankara iline ulaştığı, ...’ın bulunduğu eve götürüldüğü, ...tarafından sanık ...’ye 15 Temmuz 2016 tarihinde ordunun yönetime müdahale edeceği bildirilerek faaliyet başladığında Gölcük’te bulunmasının istendiği,
    B-Gölcük Donanma Üssünde Yaşanan Olaylar:
    1-Faaliyetin Başlaması:
    Tuğamiral ...’ın 15 Temmuz 2016 tarihinde saat 20:29’da Gölcük Donanma Üssünde bulunan Tuğamiral ...’i arayarak planın deşifre olduğunu belirtip faaliyete başlanması direktifini vererek, daha önce yaptıkları toplantıda kararlaştırdıkları Harp Filosu Komutanı Tümamiral ..., Denizaltı Filo Komutanı Tuğamiral Mithat Kemal Algül ve Donanma Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğamiral ...’ın derdest edilerek Maltepe Askeri Cezaevine gönderilmesini istediği, sanık ...’in “bu iş SAT timlerinin göreviydi neredeler, siz koordine etmiştiniz” şeklindeki sorusuna ...’ın “derhal alın” şeklinde cevap verdiği, yine ...İstanbul ilinde bulunan sanık Tuğamiral ...’yi saat 20:39’da arayarak darbenin başladığı bilgisini verdiği, sanık ...’nin İstanbul ilinden Kocaeli Gölcük İlçesine doğru yola çıktığı, ...tarafından sanık ...’e sanık ...’nin kendisine yardım etmek üzere yola çıktığının telefon yoluyla bildirildiği,
    Sanık ...’in İstihbarat Albay ...’ı arayarak birliğe çağırdığı, ayrıca Emir Astsubayı ...’u da arayarak silahını alıp konuta

    gelmesini emrettiği, sanık ...’ın saat 21:24’de sanık Güvenlik Tabur Komutanlığı Fiziki Güvenlik Subayı Üsteğmen ... ...’i, birkaç dakika sonra da Gölcük Deniz Ana Üs Komutanlığı İstihbarat Şube’de görevli Astsubay ...’ı arayıp silahlı bir şekilde birliğe gelmelerini istediği, sanık Albay ...’ın saat 21:30 sıralarında Gölcük Deniz Ana Üs Komutanlığı Karargah binasına giriş yaparak bir astsubayın silahını alıp odasına çıktığı, bir süre sonra Astsubay ...’ın da sanık ...’ın odasına çıktığı, sanık ...’ın Astsubay ...’a aşağı inip sanık Üsteğmen ... ...’i beklemesini emrettiği, sanık Üsteğmen ... ...’in kendi kullandığı devriye aracı ile karargah binasına geldiği, Astsubay ...’ı buradan aldığı ve birlikte Amiral Lojmanlarına geçtikleri,
    Arandığı sırada dışarıda olan Emir Astsubayı sanık ...’un evine uğrayıp silahını aldıktan sonra saat 21:45 sıralarında üsse giriş yaparak doğruca sanık ...’in lojmanına intikal ettiği,
    Bu saatler itibariyle Donanma Komutanlığı Bağlısı Gemilerin seyre kalkmaya başladıkları, sanık ...’ın saat 21:40 sıralarında Üs Savunma Harekat Merkezine uğrayıp burada bulunanlara gemilerin ülke genelince icra edilen terör tatbikatı kapsamında seyre kalkmış olabileceğini, endişeye gerek olmadığını söyledikten sonra amiral lojmanlarına geçtiği,
    Saat 22:00 sıralarında sanık Tuğamiral ...’in lojmanı önünde sanık Albay ..., sanık Emir Astsubayı ..., sanık Üsteğmen ... ... ve Astsubay ...’ın bir araya geldikleri, sanık ...’in kolluk ifadesinde adı geçen sanıkların cemaatten olduklarını bildiği için onlara güvendiğinden bahsettiğinin dosyaya yansıdığı,
    Sanık ...’in adı geçen sanıklara hitaben ordunun yönetime el koyduğunu, yetkilinin kendisi olduğunu, üsse giriş ve çıkışları kontrol altına alacaklarını, karargah binasına giriş ve çıkışların yasaklanacağını, kendisinden habersiz kimsenin içeri alınmayacağını, 3 amiralin derdest edilerek merkez komutanlığına götürüleceklerini söylediği, sanık Üsteğmen ... ... ve Astsubay ...’ı karargah binasının girişinde görevlendirdiği, Emir Astsubayı ...’un sanık ...’in talimatı doğrultusunda SAT timlerinin gelip gelmediğini ve Harp Filo Komutanı ...’ın nerede olduğu öğrenmek maksadıyla telefon görüşmeleri yaparak aldığı bilgileri sanık ...’e ilettiği, sanık ...’in saat 22:05 sıralarında Harp Filo Komutanı Tümamiral ... geldiği takdirde Donanma Üssü’ne alınmaması yönünde talimat verdiği,
    Hizmet Destek Birlikleri Komutanlığı Karargah Destek Kıtalar Komutanlığı Merasim Bölük Komutanlığında Piyade Yüzbaşı olan ve ilerleyen saatlerde emre uymadığı gerekçesiyle sanık ... tarafından derdest edilen müşteki nöbetçi subay ...’nin sanık ...’in yanına geldiği, sanık ...’in ...’ye “sen nereden haber aldın” şeklinde tepki verdikten sonra, ...’ye görev yerine dönmesini herhangi bir sıkıntı

    olmadığını, Karargah Destek Kıtalar Komutanı Albay ...’a herhangi bir şey söylememesini yine de bir manga asker hazır etmesini emrettiği, bu karşılaşmadan yaklaşık 20 dakika sonra ...’in ...’yi arayarak bir eğitim faaliyeti kapsamında hemen yanına asker alarak Denizaltı Filo Komutanlığı’na gitmesini, dışarıdan kimseyi sokmamasını emrettiği, ...’nin yaklaşık 10 er ile birlikte söylenen yere gittiği, gelenlere üs komutanının emri ile girişin yasak olduğunu ilettikleri,
    Karargah binasının güvenliğini sağlamakla görevlendirilen ... ... ve ...’ın Donanma komutanlığı Karargan binasına giderek Karargah Nöbetçi Amiri ...tatbikat olduğunu, binaya giriş çıkışların yasaklandığını bildirdikleri, dubalarla araç girişini kapattıkları içeri alınmayanlar olduğu halde (Örn. karargan destek kıtalar komutanı Albay ...’ın içeri alınmadığı) saat 22.30 sıralarında sanık Donanma Harekat Başkanı ... önce ... tarafından engellense de daha sonra sanık ... ile yaptığı görüşme neticesinde binaya alındığı,
    Üsteğmen ... ...’in saat 21:40 sıralarında Güvenlik Taburuna giderek faraziye olacağını söyleyerek nöbetçiden kapıları uyarmasını istediği, nöbetçi subaylıktaki silahı alarak Üs Devriyesi Nöbetçisi Uzman Çavuş ... ile birlikte Güvenlik Taburundan ayrılarak karargah binasına geçtikleri,
    ...’ın araması üzerine İstanbul ilinden yola çıkan sanık Tuğamiral ...’nin saat 22:08’de üsse geldiği, önce sanık ...’i arayarak haber verdiği, daha sonra da ...’ı arayarak kendisini kapıdan aldırmasını istediği, Albay ... ve Uzman Çavuş ...’in araçla gidip sanık ...’yi alarak lojmanlara götürdükleri, lojmanlarda sanıklar ... ve ...’ın sanık ...’yi beklemekte olduğu,
    Sanık Albay ...’ın sanık ...’yi bıraktıktan sonra saat 22.30 sıralarında doğrudan Merkez Komutanlığı'na gittiği, nezarethanelerin kontrolünü yapıp nezarethane anahtarlarını isteyerek kapıların açık tutulmasını emrettiği, mevcut nezarethaneleri yetersiz olduğunu görüp diğer nezarethanelerin eşyalardan arındırılarak boşaltılması talimatını verdiği,
    Nöbetçi Astsubayın yaşanan bu olayı Merkez Komutanlığı Koruma Birlik Komutanı olarak görev yapan ve Merkez Komutanı’nın yıllık izinde olması nedeniyle Gölcük Merkez Komutanlığı'na vekalet eden Albay ...’i arayarak haber verdiği, Merkez Komutanlığı Komutanı Albay ...’in o sırada sanık Yüzbaşı ... ile birlikte bir personelin veda yemeği için Orduevinde bulundukları, sanık Albay ...’ın saat 22.27’de sanık Yüzbaşı ...’ı arayarak Orduevinin önüne çağırdı ve birlikte Donanma Komutanlığı Binasına gittikleri,
    Sanık ...'in saat 22.10 sıralarında sanık Emir Astsubayı ...'un da refakati ile lojmanlar bölgesinden ayrıldığı, önce Donanma Komutanlığı Karargahı’na giderek burada sanıklar ... Çevik ve ... tarafından alınan tedbirleri kontrol ettiği, ardından Güvenlik Tabur Komutanlığı Nöbetçi

    Astsubayı’nı dahili hattan arayarak Donanma Komutanı ve Donanma Kurmay Başkanı dahil hazır kıtayı kim isterse emirlerini dinlemeyeceksin şeklinde emir verdiği,
    Ayrıca Karargah Nöbetçi Amiri’ne “Donanma Komutanı bölge dışında emir komuta bende ben Donanma Komutanıyım, Donanma Komutanı ve Kurmay Başkanı dahil karargaha kimse girmeyecek, kontrol altına al, emniyeti sağla karargah askerlerinden 20 tane teçhizatlı asker ile karargah binasını koru ve kontrol altında tut” dediği,
    Daha sonra denizaltı filo önüne gittiği, burada ekleyen ve içeriye girmek isteyen gemi personeline filoya giriş için ısrar da bulunulmaması aksi takdirde hazır kıta personelin güç kullanacağını söyleyerek bölgenin boşaltılmasını istediği,
    2- Donanma Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğamiral ...’in Derdest Edilmesi,
    Sanık ...’in makam aracı ve bir devriye aracı ile birlikte sanıklar ..., ..., ... ve ...’ın Donanma Komutanlığı Kurmay Başkanı ...’in evinin önüne geldikleri, evinin önünde Tersane Komutanı Tuğamiral ... ile oturmakta olan ...’in gemilerin neden seyre kalktığı ve neden kimseye ulaşamadığı konularında sanık ...'e yönelttiği sorulara cevaben sanık ...'in “Kimseye ulaşamazsın Deniz Kuvvetlerinden emir geldi, gel ben sana anlatacağım, ama önce senin güvenliğini sağlamam lazım” şeklinde cevap vererek müşteki ...’den araca binmesini istediği;
    Makam aracının arka koltuklarına müşteki ... ve sanık ...'in bindiği, ön koltukta ise sanık Emir Astsubayı ...'un bulunduğu, sanık ...’in şoföre, aracı Merkez Komutanlığı'na sürmesini söylediği, bunun üzerine ...'in “neler oluyor beni nereye götürüyorsunuz” şeklindeki sorusuna cevaben sanık ...'in emir geldiğini ve kendisini güvenli bir yere götürdüğünü söylediği, bu şekilde müşteki ...’i Merkez Komutanlığı'na intikal ettirdikleri; sanıklar Albay ... ve Yüzbaşı ...’ın da devriye aracı ile makam aracını takip etmek suretiyle Merkez Komutanlığı'na geldikleri, sanık ...'in herkesten önce binaya girerek orada bulunan personele “Emir komuta bende, herkes benim emrime uyacak, vur yetkim var, emrim dışında hareket eden olursa kafasına sıkarım” dediği, sonra sanık Yüzbaşı ...’a dönerek “tutuklu sevk aracını hazırlat, askerleri silahlandır ve aşağıdaki nezarethaneyi hazırlat” şeklinde emir verdiği, ardından binaya arka kapıdan alınan müşteki ...’in saat 23:00 sıralarında nezarethaneye konulduğu, müşteki ... nezarethaneye konulurken cep telefonun el konulmadığı, ...’in nezarethane koşullarında Donanma Harekat Merkezi’ni arayarak gemilerle ilgili süreci kontrol altına almayı denediği, ancak bu durumun Harekat Merkezi’nde bulunan sanık Harekat Başkanı Albay ... tarafından sanık Tuğamiral ...’ye bildirildiği, sanık ...’nin telefonun alınmasını istediği, sanık ...’in talimatıyla sanık Yüzbaşı ...’ın telefonu almak için

    nezarethaneye gittiği, müşteki ...’in “komutanın gelsin kendisi alsın”şeklinde cevap vermesi üzerine, sanık Albay ...’ın “ben alırım” diyerek müştekinin telefonunu alarak sanık ...’e götürdüğü, telefonu alındığı sırada müşteki ...’in sanık ...’a kanunsuz iş yaptıklarına ilişkin uyarılarda bulunduğu,
    3- Harp Filo Komutanı Tümamiral ...’ın derdest edilmesi:
    Sıkıyönetim direktifi konulu sözde darbe mesajının saat 22:55 sıralarında Poyraz Haber Merkezi Amirliği'ne geldiği, mesajın Harp Filosu Komutanlığı Kurmay Başkanı sanık Albay ...'e götürüldüğü, sanık ...'in mesajın karargah dahilinde dağıtımının yapılmaması emrini verip “Kuzey Görev Grup Komutanlığına” adresli mesajın ilgililerine kendisi tarafından teslim edileceğini söylediği, olaylar yaşanırken Gölcük'te bulunmayan Harp Filo Komutanı Tümamiral ...'ın gemilerin olağandışı seyre çıktığını öğrendikten sonra gemilerin seyre kalkması ile ilgili net bir bilgi alamayan Harp Filo Komutanı Tümamiral ...’ın İstanbul'a gitmekten vazgeçip Gölcük'e dönüşe geçtiği yolda Kurmay Başkanı ... Güney görev grup komutanı ..., Kuzey Görev Grup Komutanı ...'ı üst üste aramasına rağmen ulaşamadığı, Emir astsubayı ...'den konuyu araştırmasını istediğinde limandaki gemilerin kendisine haber verilmeden seyre kaldırıldığı bilgisini aldığı, saat 23.10 sıralarında Gölcük Donanma Üssü’ne geldiğinde Kalyon kapıdan giriş yapmak isterken Harp Filo Komutanı olduğunu söylemesine rağmen içeri alınmadığı, saat 23.15 sıralarında konulan engel ve bariyerleri kırarak üsse giriş yaptığı ve doğruca Kuzey Görev Grup Komutanı Tuğamiral ...'ın konutuna gittiği, ...’a Donanma Komutanının kendisinin ve Kurmay Başkanının haberi olmadan gemilerin nasıl seyre kaldırdığını sorması üzerine ...’ın cevaben Genelkurmay'dan emir geldiğini artık kendisinden emir almadığını söylemesi üzerine “Derhal Filoya gel” diyerek aracıyla saat 23:20 sıralarında Karargah binasına geçip komutayı ele almak istediği, Emir Astsubayı ...’e silah almasını emrettiği, odasına geçerken Kurmay Başkanı Albay ...'e neler olduğunu sorduğu halde sanık ...'in sıkıyönetim mesajından hiç bahsetmediği gibi yaşananlarla ilgili sorulara cevap olarak hiçbir şey bilmediğini söylediği, Harp Filo Komutanı Tümamiral ...'ın bir mesaj olup olmadığı sorusuna da “mesaj yok” şeklinde cevap verdiği, Tümamiral ...'ın Albay ... ve 3 Muhrip Filotillası Komodorluğu Kurmay Albay ...'e derhal gidip ...’ı gözaltına alıp getirmelerini emrettiği, verilen bu emir gereği Albay ... harekete geçerken sanık Albay ...’in tepkisiz kaldığı,
    Bu olaylar yaşanırken Tuğamiral ...'in Merkez Komutanlığının kontrolünü sanıklar Albay ... ve Yüzbaşı ...’a bırakıp Harp Filo komutanı Tümamiral ...'ın derdest etme gayesi ile Merkez komutanlığından çıkıp Kalyon kapıya gittiği, Harp Filo Komutanının üsse girip


    konutuna geçtiğini öğrenince Astsubay ...'ı arayıp sanık Üsteğmen ... ...’in de gelmesini isteyerek Amiral lojmanları bölgesine gittiği, Harp Filo Komutanı’nın karargaha gittiğini öğrendikten sonra karargah binasına yöneldiği, Güvenlik Subayı Yüzbaşı ..., Emir Astsubayı ... ve Albay ...’ı da buraya çağırdığı, Harp Filo Komutanı’nın emir Astsubayı ...'in eline silah alarak içeriye doğru koştuğunu görünce “silahını alın” şeklinde emir vermesi üzerine sanıklar ... ve ...’ın Emir Astsubayı ...’e doğru yöneldikleri, diz çöktürerek silahına müdahale ettikleri, sanıklar ... ve ...’ın birlikte bina içine girdikleri Tümamiral ... odasında iken sanık ...’in “Genelkurmay'dan emir aldım seni emniyet almaya geldik” dediği, Harp Filo Komutanı’nın “Ben Tümamiralim, sen kimsin Tuğamiralsin kim kimi emniyet alıyor” dediği, üzerlerinde silah bulunan sanıklar ... ve ...’ın müştekinin kollarına girerek isteği dışında zorla aşağı indirdikleri, bina önünde Harp Filo Komutanı ... yaşananların bir karşı devrim olduğunu, yaptıklarının suç teşkil ettiğini, bu işten vazgeçmeleri gerektiğini, aksi takdirde yargılanacaklar yönündeki uyarılarını kimsenin dinlemediği, araca binmesi istendiğinde müşteki ...'ın araca binmek istemediği, sanık ...'in ikna çabası ile “Ben senin sınıf arkadaşınım bana güven Genelkurmay'dan gelen mesaj var abi” demesi üzerine müşteki ...’ın mesajı görmek istediği, biraz önce herhangi bir mesaj olmadığını söyleyen sanık ... tarafından kısa süre içerisinde sıkıyönetim direktifi getirtilerek müşteki ...'a verildiği, müşteki ...'ın sanık ...'e “Sen kimsin benden mesaj mı saklıyorsun bunu niye getirmedin” şeklinde sert sözler söylediği, araca binerken “Komutanını götürüyorlar neden müdahale etmiyorsun” diye bağırmasına rağmen sanık ...'in pasif bir tutum sergilediği, akabinde müşteki ...'ın araca bindirilmesi ile saat 23.30 sıralarında Merkez Komutanlığı'na geldikleri, müşteki ... ile sanık ...’in Merkez Komutanının odasına geçtikleri, sanık ...’in kapıya silahlı asker istediği, askerin gelmesi gecikince sanık ... ...’e kapıdan ayrılmamasını emrettiği, ...’ın odada tutulurken emir astsubayı aracılığıyla karargah mevki jurnaline bu bir karşı devrimdir yazdırmak istediği, ancak Harp Filo Kurmay Başkanı sanık ... tarafından engel olunduğu,
    4- Müşteki Amirallerin Maltepe Askeri Cezaevine götürülmeye çalışılması
    Sanık Tuğamiral ... tarafından derdest edilen amirallerin bir an önce İstanbul Maltepe Askeri Cezaevine gönderilmesi talimatının sanık ...’e iletildiği, sevk için araç ve asker hazırlanması emrinin sanık ...’a verildiği, askeri tutuklu sevk aracı ile bir escort aracın hazırlandığı, araçların bina arka kapısına çekildiği, kamera görüntülerine göre saat 00:42 sıralarında Merkez Komutanlığı’ndan çıkartılıp silahlı askerler eşliğinde sevk aracına bindirildikleri, müşteki Tümamiral ...’ın uyarılarına yüksek sesle devam ettiği, Şoför Er Yasin

    Kavuncu, Üsteğmen ... ..., Şoför Uzman Çavuş Mustafa Dikme, Astsubay ..., Er ..., Yüzbaşı ..., Erler ...vd. olduğu halde 00:50 sıralarında kalyon kapıdan çıkış yaptıkları, yolda bir kez mola verdikleri, yolda sanık ... ile telefon irtibatını sürdürdükleri, sanık ... ...’in telefonunda sorun olması nedeniyle irtibatın sanık Astsubay ...’ün telefonunun kullanılması suretiyle yapıldığı, sanık ...’ün Merkez Komutan vekili Albay ...’e de bilgi aktarımında bulunduğu, Kocaeli Valisinin talimatıyla aracın durdurulması çalışmalarının yapıldığı, araçların durmasına yönelik anonslara olumlu bir yanıt alınamadığı, Gebze İlçe Emniyet Müdürlüğü görevlileri tarafından yolun kapatıldığı, sanık ...’in araçtakilere sakın durmayın ezin geçin emrini verdiği, saat 02:00 sıralarında durmak zorunda kaldıkları, şahıslar gözaltına alınarak Amirallerin güvenliğinin sağlandığı,
    5-Gölcük Donanma Üssü Kapılarında Yaşanan Hareketlilik:
    Yüzbaşı ...’in Güvenlik Koordinasyon Amirliğine vekaleten baktığı, sanıklar..., ..., ..., ..., ... ve ...’ın Güvenlik Tabur Komutanlığında görevli uzman çavuşlar oldukları, sanık ...’in komuta ettiği silahlı güç bulunduran iki adet birliğin Karargah Destek Kıtalar Komutanlığı ve Güvenlik Tabur Komutanlığının bağlı olduğu Üs Savunma Birlikleri Komutanlığı olduğu, sanık ...’in amaçları doğrultusunda üssün kontrolünü ele almaya yönelik bu birliklerin silahlı personelinden faydalandığı, kendisine doğrudan bağlı olmayan birlik kapıları, Merkez Komutanlığı, Donanma Karargahı, Poyraz Limanı gibi kritik noktalara silahlı asker koyarak bu yerleri kontrolü altında tutmayı amaçladığı, bunu yaparken kimi zaman gerçek niyetini belli ettiği kimi zamanda tatbikat veya darbecilere karşı olduğu kılıfına saklandığı, zaman zaman personele silah çekerek tehdit edip zor kullandığı, önce personele faraziye olacağı bilgisinin verildiği, saat 21:00’den itibaren birliğe yoğun personel girişinin başladığı, personelin çoğunluğunun gemi personelinden oluştuğu ve terör saldırısı ihbarı nedeniyle gemilerin seyre kalkacağı bilgisi üzerine geldikleri, daha sonra 22:40 sıralarında “dikkat talim değildir, güvenlik alarm durumu turuncuya yükseltilmiştir, turuncu alarm tedbirleri ivedi olarak uygulanarak ÜSHM’ye rapor edilecektir” şeklinde bir anons yapıldığı, akabinde yine telsizden sanık ...’in Harp Filo Komutanı içeriye alınmayacağına ilişkin verdiği emre ilişkin anonsun yapıldığı, saat 00:30 sıralarında alarm seviyesinin kırmızıya yükseltilmesi ile birliğe araç ve yaya giriş çıkışına tamamen kapatıldığı, bu sıralarda darbe karşıtı halkın sokaklara çıkmaya başlayarak “Kapı 2” önünde toplanmaya başladıkları;
    Sanık Uzman Çavuş ...’in o gece Kapı-2 de nöbetçi olduğu, sanık Uzman Çavuş ...’in Üst Devriye Nöbetçisi olduğu ve belirtilen saat itibariyle Kapı-2 de bulunduğu, Güvenlik Taburunda Görevli Uzman Çavuşların Whatsapp grubunda kırmızı alarm nedeniyle herkesin silahlarını alarak Kapı-2’ye gelmeleri emredildiği, mesajı gören Uzman Çavuş rütbesindeki sanıklar..., ... ve ...’ın birliğe geldikleri, sanık Uzman Çavuş ... Kapı-4’de görevli olduğu halde yoğunluk nedeniyle ... tarafından Kapı-2’de görevlendirildiği,

    Sanık ...’in amiralleri cezaevine götürecek araçların yola çıkmasından sonra Merkez Komutanlığı’nın emir ve komutasını sanık ...’a bırakarak Kapı-2’ye geldiği, çelik yelek giyen sanık ...’in emir komutanın kendisinde olduğunu, darbecilerin birliğe saldıracaklarını, birliği koruyacaklarını ve kimseyi sokmayacaklarını söylerek lojmanlardakilere hitaben bağırarak silahlarını alarak gelmelerine yönelik çağrı yaptığı, çağrı üzerine aslen TCG Yavuz Gemisi Silah Astsubayı olan ...’in şahsi tabancasını alarak Kapı-2’ye geldiği, bu şekilde Güvenlik Taburunda görevli diğer uzman çavuşlar ve hazır kıta askerler ile birlikte kalabalık bir asker grubunun oluştuğu, sanık ...’in kapıya jiletli tel çektirdiği, güvenlik taburundan gelen askerleri çekilen telin önüne dizdiği, kendi elinde de silah olduğu halde yanında bir kaç uzman çavuşla birlikte kapının ön tarafına giderek vatandaş ve görevlilerde sözlü münakaşaya girdiği, güvenliği almaya çalışan Gölcük İlçe Emniyet Müdürü’nü silahla tehdit ettiği, halkın tepkisini arttırması üzerine havaya atış emri verdiği, bazı uzman çavuşların havaya ateş açtıkları, sanık ...’in “Atatürk’ün askerleriyiz vur emrimiz var girmeye çalışan olursa vurun bu üssü kimseye veremeyeceğiz” şeklinde sözler söylediği, askerlere bir takım sloganlar attırdığı, İdris Çekirdekçi’nin sanık ...’e “Donanma Komutanımız ile irtibatınız var mı” şeklinde soru yöneltmesi üzerine sanık ...’in “sen zaten donanma komutanı olsa da benden emir alacaksın, seni vururum” şeklinde cevap verdiği, halkın içinde hainler olduğunu üsse girmek isteyen olması halinde önce havaya, daha sonra yere, sonra da hedef gözetmeksizin şahıslara ateş edilmesini emrettiği, olaylar sırasında 3 adet aracın gelerek üsse girmek istediği sanık ...’in gelenlere geri dönmelerini söylediği ancak Yarbay ...’un çıkan karışıklıktan faydalanarak içeri girip Tersane Komutanlığı’na gitmesi üzerine sanık ...’in önce Yarbay ...’un kendilerine teslim edilmesini istediği, daha sonra da Tersane Komutanı ...’e “seni severim, akıllı adamsın, akıllı ol, yoksa senin de ipini çekerim bu bir darbedir bana mesajla emir geldi, Donanma komutanını ya da Deniz Kuvvetleri Komutanını tanımıyorum, Genelkurmaydan emir alıyorum” dediği, bu olaylardan sonra sanık ... Merkez Kapı’dan ayrılacağı esnada sanık ... tarafından aranarak Donanma Komutanının deniz yoluyla üsse geleceği bilgisinin verilmesi üzerine sanık ...’in yanına uzman çavuşlardan... ve ...’ı alıp “benimle arabaya binin, siz benim korumamsınız” dediği, birlikte önce denizaltı filo önüne gittikleri, sonra Poyraz Limanı Mevkiindeki helikopter pistine gittikleri, uzman çavuşlar ile askerleri ağaçlık alana mevzilendirdiği, “donanma komutanı gemi ile gelirse indirmeyeceğiz onu da tutuklayacağım” dediği, Merkez Komutanlığı’nı arayarak sanık ...’dan takviye asker ve kelepçe istediği, sanık ...’ın 7 askere “... Paşa’nın emrindesiniz bundan sonra o ne derse onu yapacaksınız” diyerek helikopter pistine gönderdiği, sanık Emir Astsubayı ...’un H-8 işaret istasyonunu arayarak “Limana giriş yapacak gemileri bize de haber verin” dediği,
    6- Müştekiler ..., ... ve ...’nın derdest edilmesi:

    Sanık ... tarafından Denizaltı Filo önünde görevlendirilen ...’nin yaptığı telefon görüşmeleri sonucu ...’in emir ve komuta zinciri dışına çıktığını anlaması üzerine askerleri alarak birliğine döndüğü, sanık ...’in saat 02:40 sıralarında Yüzbaşı ...’nin görev yerini terk ettiğini öğrendikten sonra yanına Uzman Çavuşlar... ve ... ile bir kaç askeri Poyraz Limanı Mevkiinden alarak birlikte karargah binasına gittikleri, sanık ...’in ...’nin kafasına silah dayayarak “sen vatan hainisin, nöbet yerini terk ediyorsun, verilen görevi yapmıyorsun, sen benim emirlerime nasıl karşı gelirsin, seni öldürürüm, benim emirlerimi uygulayacaksın Mustafa Albay’ın emirlerini uygulamayacaksın” dedikten sonra “alın bunu herkese örnek olsun” dediği, sanık uzman çavuşlar...’nın müşteki ...’nin koluna girerek araca bindirdiği, sanık ...’in arabada müştekiye hitaben “ben şimdi Donanma Komutanı’nı almaya gidiyorum, sen kim oluyorsun da benim emrime uymuyorsun” dediği, müşteki ...’yi önce Kapı-2 bölgesine götürdükleri, sanık ...’in müştekiyi araçtan yaka paça dışarı atarak “ bu vatan haini, bu benim emirlerimi dinlemiyor, emrime karşı gelen herkesi böyle yaparım. Alın bunu Merkez Komutanlığı’na götürün atın kodese” dedikten sonra elinde silah olduğu halde orada bulunanlara yönelik “Emir komuta bende, Genelkurmay’ın emri var, ben gelen mesaja bakarım, emrime itaat etmeyeni vururum” şeklinde sözler sarfedip dışarıda toplanan halkı göstererek “bunların hepsi Gürcü, bunlar bir avuç çapulcu, bakmayın bunların böyle toplandıklarına, zaten Cumhurbaşkanı da Gürcü şer...siz, halkı da şer...siz” şeklinde ifadeler kullandığı, sanıklar ..., ... ve ...’ın saat 03:14 sıralarında müşteki ...’yi Merkez Komutanlığı’na götürdükleri, ...’e sanık ...’in ...’nin nezarethaneye konulmasına yönelik emrini ilettikleri, ...’in “ben Donanma Komutanı ile telefonda konuştum, ...’in emirlerini yerine getirmiyorum, emirleri Donanma Komutanı’ndan alıyorum, Yüzbaşı’yı da nezarete atmıyorum” dediği, sanık ...’un buradan ayrıldığı ancak sanık uzman çavuşlar... ve ...’ın burada kaldıkları, bu olaylara sanık Albay ...’ın da şahit olduğu, Albay ... sanık Hayretin İmren’in yeniden Merkez Komutanlığı’na geleceğini öngörerek arka bahçeye açılan demir kapının girişe kapatılması ve kapıdaki görevlilerin içeriye kimseyi almaması konusunda emir verdiği, sanık ...’in Kapı-2 bölgesinden bu kez sanık uzman çavuşlar ... ve ...’i seçerek “siz benimle gelin Merkez Komutanlığında ... Albayın yanında bekleyeceksiniz” dediği, yanında sanıklar ..., ... ve ... ile birlikte öfkeyle Merkez Komutanlığına geldiği, kapıda görevli olan Er ...’ya silah gösterip tehdit ederek kapıyı açtırdığı, sanık ...’ın ...’e hitaben “Komutanım ... Albay Donanma Komutanı ile telefonda görüşüyor, sizin emirlerinizi uygulamıyor” şeklinde şikayette bulunduğu, sanık ...’in içeri girip elindeki silahı müşteki ...’in kafasına dayadığı, müşteki ...’in anahtarı sanık ... tarafından getirilen

    nezarethaneye atıldığı, müşteki ... nezarethaneye götürülürken yanında sanıklar ..., ..., ... ve ...’in bulunduğu, sanık ...’in talimatı ile müşteki ...’nin de nezarethaneye aldırıldığı, ... nezarethaneye konulurken sanık ...’in yanında sanıklar ..., ..., ... ve ...’in de yer aldığı, kapının sanık ... tarafından kilitlendiği, ardından sanık ...’ın Er ...’yı çağırttığı ve müşteki ...’nın da müşteki ...’nin kapatıldığı nezarethaneye kapatıldığı, müştekilerin Merkez Komutanlığı nezarethanesinde sabah saat 09:00 sıralarına kadar tutuldukları,
    7- Denizaltı Filo önüne asker mevzilendirilmesi ve Donanma Komutanının Poyraz Limanı’na geleceği beklentisi nedeniyle yapılan hazırlıklar,
    Sanıklar Astsubay ... ile Uzman Çavuşlar ... ve ...’in Denizaltı Filo önünde görevlendirildikleri, filo giriş çıkışı tamamen kapatılacak şekilde askerlere mevzi aldırıldığı, sanık ...’den giriş çıkışı engelleyecekleri, girip çıkan olursa vuracakları şeklinde emir aldıkları, saat 03:20 sıralarında sanık ...’in Filo Lumbarağzı Nöbetçi Astsubayı ...’i çağırarak filodaki askerlerin kendisine teslim edilmesini istediği, kısa bir süre sonra sanık ...’in Filo Lumbarağzına giderek ...’in emrini tekrarladığı, nöbetçi Astsubay ...’in durumu nöbetçi amirine rapor ettiği, daha sonra sanık ...’in Denizaltı Filo önündeki emir komutayı sanık ...’e bırakarak Denizaltı Filo önünden ayrıldığı, sanık ...’in saat 03:35 sıralarında Poyraz Limanı’na giderek buradaki asker sayısının yetersiz olduğunu görüp sanık ...’a talimat verdiği, sanık ... tarafından Filo Lumbarağzında bekleyen sanık uzman çavuşlar ... ve ...’ı Poyraz Limanı’na getirdiği, orada bulunan askerlerin emir ve komutasının bu uzman çavuşlara teslim edildiği, “buraya ne giren ne çıkan olacak gerekirse vurun” şeklinde talimat verildiği, iskelede bekleyen bir adet Sahil Güvenlik botu görülmesi üzerine botla ilgili bilgi alınmaya çalışıldığı, ilkin tespit yapılamaması üzerine sanık ... tarafından karaya çıkış izni verilmediği, Sahil Güvenlik Komutanı Hakan Üstem tarafından botta bulunanların bilgisi ile ... tarafından da Donanma Komutanı’nın Yavuz Gemisi’nde bulunduğu bilgisi verilince sanık ...’in sanık ...’a bottakileri indirerek yanına getirmesini emrettiği, sanık ...’ın elinde MP5 silah olduğu halde bota yaklaşarak komutanın emrini ilettiği, bot komutanı ...’un botu boşaltmayı kabul etmediği, bot personeline sanıklar ... ve ... tarafından silah doğrultulduğu, sanık ...’in de silahlı olduğu bot personellerinden onbaşı ... Emir’in sanık ...’e neler olduğunu sorduğunda sanık ...’in darbe olduğunu ...’den denizden kim gelirse gelsin ateş edileceği şeklinde emir aldıklarını söylediği, söz konusu SG-19 botunun Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Özel Sekreteri ..., Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Sicil ve Kıdem Şube Müdürü Tuncel Karakaya ile Deniz Kuvvetleri

    Komutanı Koruma Astsubayları ..., ..., ... ve ... tarafından alıkonularak Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral ...’nun derdest edilmesi faaliyetinde kullanılmaya çalışılıp faaliyet iptal olunca Gölcük’e intikal eden bot olduğu,
    8- Gölcük Donanma Üssündeki Sanıkların Hukuki Durumları
    Tuğamiral rütbesinde Gölcük Donanma üs komutanı olarak görev yapan sanık ...’in FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün askeri mahrem yapılanmasıyla organik ilişki içerisinde bulunduğu, 11 Temmuz 2016 tarihinde sanık ... Kod ... ile birlikte İstanbul ilinde Yurtta Sulh Konseyi üyesi ...ile buluşup darbeye yönelik talimatları aldığı, darbenin amaçları doğrultusunda Donanma Komutanlığı ve bağlı birliklerin kontrolünü sağlamak amacıyla hareket ettiği, amiraller ... ve ...’in gözaltına alınarak cezaevi aracıyla İstanbul’a gönderilmeleri olayını bizzat gerçekleştirdiği ve yanında bulunan diğer sanıkları yönlendirdiği ayrıca emirlerine uymayan müştekiler ..., ... ve ...’yı da Merkez Komutanlığı nezarethanesine koydurduğu, üssün giriş kapısı önünde toplanan vatandaşların dağıtılması amacıyla emrinde bulunan askerlere havaya ateş ettirip kendisinin de ateş ettiği, Gölcük bölgesindeki darbe faaliyetini yönlendirmek ve kordine etmek için görevlendirilip İstanbul’dan gelen sanık ... vasıtasıyla darbe teşebbüsünün Deniz Kuvvetleri ile ilgili bölümünü Ankara’da bulunan Akıncı Üssünden takip ve idare eden ...ile sıkı işbirliği içerisinde olduğu, Donanma Üssü içerisinde geniş bir alanı kontrol etmeye çalışıp iş bölümü gereği emrine riyayet eden sanıklara farklı görevler tevdii edip talimatlandırdığı, Merkez Komutanlığının kontrolünü sanık ...‘a tevdii ettiği, Güvenlik Taburunda görevli sanıklar ... ve ...‘i kapı bölgesinden getirip sanık ...‘a yardımcı olmaları talimatını verdiği,
    Sanık ...’nin Tuğamiral rütbesinde Güney Görev Grup Komutanı olarak görev yaptığı, 13 Temmuz 2016 tarihinde Ankara ilinde düzenlenen darbe toplantısına katılıp darbe teşebbüsünün Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ile ilgili planlama ve hazırlıklarını yürüten ...’dan darbeye yönelik talimatları aldığı, örgütün mahrem yapısıyla sıkı ilişkisi ve organik bağı olduğu, 15 Temmuz 2016 tarihine saat 20:39 sıralarında ...tarafından aranarak darbenin başladığının bilgisini alır almaz derhal İstanbul ilinden Gölcük Donanma Üssüne geldiği, amiral lojmanlarında Kuzey Görev Grup Komutanı Tuğamiral ...‘ın konutunda bulunduğu, ...ile çok sayıda telefon görüşmesi gerçekleştirip aradaki koordinasyonu sağladığı, gerektiğinde sanık ...’den aldığı bilgileri ...‘a aktardığı, gemilerin seyre çıkartılması konusunda sanık ... ile telefon görüşmesi sağladığı ve yine ...’a aktarılan bilgiler ile doğrudan kendi edindiği bilgileri ...‘a aktarıldığı, müşteki amirallerin Maltepe Askeri Cezaevine gönderilmeleri olayını yönlendirdiği, Donanma Komutanın TCK Yavuz gemisinde derdest edilmesi organizasyonuna sağladığı bilgi akışı ile katıldığı,


    Sanık ...’ın darbe faliyetinin ilk başladığı andan itibaren her şeyden haberdar olduğu, Merkez Komutanlığına gelerek nezarethanelerin kontrolünü yapmış olmasının müşteki amirallerin darbe teşebbüsünde gözaltına alınacaklarını önceden bilip sanık ... ile birlikte hareket ettiğini gösterdiği, müştekilerin sanığa yönelik yaptığı eylemlerin suç olduğuna ilişkin uyarılarını dikkate almadığı gibi açıkca Ankara’dan gelen mesaj doğrultusunda hareket ettiğini söylediği, askeri personele sanık ...'in emirlerinin dinlenmesi gerektiğini söyleyerek destekleyici konuşmalar yaptığı, müşteki amirallerin derdest edilmesi olaylarında sanık ...’in yanında bulunduğu, Harp Filo komutanı ...‘ın karargah binasından çıkartılması ve araca bindirilmesi sırasında doğrudan fiziki müdahalede bulunduğu, Merkez Komutanlığını sabaha kadar kontrol altında tuttuğu, sanık ...‘in emirlerini dinlemediği gerekçesiyle müştekiler ..., ... ve ...’nın derdest edilerek nezarethanelere konulmasında aktif katılımının olduğu, yine ilerleyen saatlerde sanık ... takviye asker istediğinde Merkez Komutanlığından Poyraz Limanına bazı askerleri sevk ettiği,
    Sanık ...‘un sanık ... ‘in emir astsubayı olarak görev yaptığı, ByLock kullanıcısı olduğu, sanık ...’in talimatı ile üsse gelip saat 22 sıralarında lojman önündeki darbeye yönelik talimatların verildiği konuşmaya sanıklar ... ve ... ... ile birlikte katıldığı, sanığın gece boyunca sanık ...’in yanından hemen hemen hiç ayrılmadığı ve ihtiyaç duyduğu her konuda hizmetlerini kesintisiz sağladığı ...’in telefonunu taşıyarak gelen aramalara cevap verdiği, ...’in asker takviyesi istediği zamanlarda bizzat takviye götürdüğü Harp Filo Komutanı ...’ın derdest edilmesi eyleminde emir astsubayı ...’e müdahalede bulunduğu yine derdest edilen müşteki Gökhan Çingin‘in ... tarafından merkez kapıya getirildikten sonra sanığa teslim edildiği ve müşteki ...‘yi sanıklar... ve ... ile birlikte Merkez Komutanlığına götürdüğü darbeye yönelik anonslar yaptırdığı,
    Sanık ... ...’in Güvenlik Tabur Komutanlığında üstteğmen rütbesinde fiziki güvenlik subayı olarak görev yaptığı, ByLock kullanıcısı olduğu, ...’in lojmanı önündeki darbeye yönelik talimatların verildiği konuşmaya katıldığı, ... tarafından yapılan görevlendirme doğrultusunda Donanma Karargah binasına giderek binayı personel ile araç giriş çıkışına kapattığı, sanık ...’in Harp Filo Komutanı ...’ı derdest etmek için giderken sanık ... ...’i yanına aldığı, sanığın bu eylem üzerinde müşterek ve tam bir hakimet sağladığı, müşteki Amiraller ... ve ...’in Maltepe Askeri Cezaevine götürülmeleri faliyetine katıldığı, seyir boyunca sanıklar ... ve ... ile irtibat içerisinde olduğu telefonunda sorun ortaya çıkması üzerine irtibatı sağlayabilmek için sanık ...‘ün telefonunu kullandığı,
    Sanık ...‘ın yüzbaşı rütbesinde inzibat karakol komutanı olarak

    görev yaptığı, sanık ...‘in Donanma Komutanlığı Kurmay Başkanı ...‘i derdest etmeye giderken sanık ...’ı da yanına aldığı, müşteki amirallerin cezaevi nakil aracıyla sevkine ilişkin hazırlıkları yaptığı, müşteki amiraller ... ve ...’in Maltepe Askeri Cezaevine götürülmeleri faliyetine katıldığı,
    Sanık ...’in albay rütbesinde Harp Filo Komutanlığı Kurmay Başkanı olarak görev yaptığı, saat 21:43‘de sanık ... ile yaptığı telefon görüşmesinde kuzey ve güney görev grup komutanlıkları bağlısı savaş gemilerinin planlı bir faaliyet olmadığı halde seyre kalktığı haberini aldığı, ayrıca Poyraz Haber Merkezine gelen sözde sıkıyönetim mesajının kendisine götürüldüğü Harp Filo Komutanı ... tarafından gerçekleşen olağanüstü gelişmeler öğrenildikten sonra sanık ...’e ulaşmaya çalıştığı ancak sanığın telefonlara cevap vermediği ve yine Harp Filo Komutanı karargaha geldikten sonra dahi sıkıyönetim direktifinden bahsetmediği, olay gecesi sanıklar ..., ... ve ... ile telefon görüşmeleri gerçekleştirdiği, Harp Filo Komutanının sanık ...‘ın gözaltına alınmasına yönelik emri üzerine harekete geçmediği gibi Harp Filo Komutanı darbeciler tarafından derdest edilirken de tepkisiz kaldığı, Harp Filo Komutanının mevki jurnaline “Bu bir karşı devrimdir” ibaresini yazdırma çabasının da sanık ... tarafından engellendiği,
    Uzman çavuş rütbesinde görev yapan sanıklar... ve ...‘ın müşteki ...’nin derdest edilmesi eylemine aktif olarak katıldıkları ve neredeyse sabaha kadar ...’in tüm emirlerine uydukları yine uzman çavuş rütbesinde görev yapan sanıklar ... ve ...‘in Merkez Komutanlığını kontrol altında tutan sanık ...’ın yanında silahlı olarak yer alıp aktif şekilde destek oldukları, uzman çavuşlar ... ve ...‘in sanık ...’in talimatı doğrultusunda Denizaltı Filo önünde silahlı vaziyette görev yaptıkları ve sonrasında Poyraz Limanına giderek Donanma Komutanının deniz yoluyla üsse geleceği beklentisinde olan sanık ...’in emirleri doğrultusunda hareket ederek emirlerinde bulunan erlerle silahlı biçimde liman bölgesinin kontrolünü ellerinde tuttukları SG-19 Bot personelinin iskeleye indirilmelerinde silahlı destek sağladıkları, sanıklar..., ..., ... ve ...’in Merkez Komutanlığında sanık ... ile müşteki ... arasındaki tartışmaya şahit oldukları darbeden ve ...’in emir komuta zinciri dışında hareket ettiğinden haberdar oldukları,
    Sanık ...’in astsubay rütbesinde TCG Yavuz Savaş Gemisinde görevli olup olay günü izinli bulunduğu, yaşanan olaylar üzerine silahını alarak kapı bölgesine geldiği, sanık ... ile birlikte kapı önünde vatandaş ve emniyet personeli ile karşı karşıya geldiği, demir korkuluklara çıkan vatandaşa silah göstererek “benim vur emrim var, inecekler oradan, yoksa vururum” dediği aynı şekilde bir polis memuruna da “yaklaşma ateş ederim” şeklinde sözler söylediği, sanık ...’in ateş emri ile birlikte havaya ateş ettiği daha sonra sanık ... ile

    birlikte Denizaltı Filo evine gittiği, burada sanık ...’in emirlerini yerine getirdiği, nöbetçi astsubay ...‘e denizaltı filodaki askerleri kendisine vermesini söylediği, sanık ...’in denizaltı filo önünden ayrılırken buranın emir ve komutasını sanık ...’e tevdii ettiği,
    Sanık ...’ün astsubay üstçavuş rütbesinde görev yaptığı, müşteki ...’in araması üzerine saat: 24:00 sıralarında üsse geldiği, Merkez Komutanlığı binası içindeki hareketliliği gören sanık ...’ün, sanık ...’in sanıklar ... ve ...’a sürekli şekilde verdiği tâlimatları da kastederek emir astsubayına yaklaşıp “abi neler oluyor, ne yapacağız, bu bağrışmalar falan nedir, senin bir bilgin var mı?” şeklinde yönelttiği soruya cevaben sanık ...’un sanık ...’e “Genelkurmay’dan emir gelmiş, Tümamiral...’a Üs Komutanı ... bu emri göstermiş, Komutanımız emirsiz iş yapmıyor” diye cevap verdiği, yaşanan olağanüstü durumu anlamak için diğer personellere neler olduğu konusunda sorular sorarak durumu anlamaya çalışması karşısında müşteki ...’ın “hukuksuz iş yapıyorsunuz, bu yaptığınızın hukukta yeri yok" şeklindeki sözlerini duyduğu, müşteki ...’ın Merkez Komutanlığından getirilmesinden sonra sanık ...’in sanık ...’e “beni koruyacaksın, bana bir şey yapan biri olursa vuracaksın” şeklinde emir verdiği, müşteki amirallerin Maltepe Askeri Cezaevinin götürülecekleri araçlar hazırlanıp getirildikten sonra sanık ...’in müşteki ...’ı iterek araca bindirdiği, sanık ...’ın müşteki ...’ı zorla cezaevi aracına bindirdiği, sanık ...’in, sanık ...’ü araç komutanı olarak görevlendirdiği, seyir sırasında sanık ... ...’in, sanık ... ile sürekli telefon irtibatı kurduğu, telefonunda meydana gelen sorun nedeniyle sanık ...’ün, sanık ... ...’in bulunduğu araca geçtiği, bu andan itibaren sanık ... ...’in irtibatı sanık ...’ün telefonuyla sağladığı, tanık ...’nun beyanında amiralleri götüren araçlar çıkış yaptıktan sonra sanık ...’ün kendisini arayarak “şu an amiralleri, amiraller var yanımda, amiralleri nereye götürüyoruz bilmiyorum ama kim ne taraftansa bana bir şey söyleyin, bana bir şey söyleyin, gerekirse araçları durdurayım kafalarına sıkayım” dediğinin ve sanık ...’ün kendilerine amirallerin nereye götürüldüğüne ilişkin bilgi verdiğini, müşteki ...’in Donanma Komutanı ile yaptığı telefon görüşmesi sonrasında personelini emirlere uymaması konusunda uyardığı, sanık ...’ün müşteki amirallerin götürüldüğü araca bindiğini öğrendiğinde “biz ona emir verdik niye biniyor, binme dediğimiz halde o araca biniyor” şeklinde tepki gösterdiği, her ne kadar araçlar seyre çıktıktan sonra darbe karşıtı olanlara bilgi akışı sağlamış olsa da, dosya kapsamındaki tanık beyanlarına göre sanık ...’ün yaşanan olağan üstü durumun farkında olacak düzeyde bilgisinin olduğu,
    Sanık ...’ın, sanık Tuğamiral ...’ın emir astsubayı olduğu, müşteki tümamiral ...’ın sanık ...’ın konutuna


    gelerek gemilerin kendisinden habersiz bir şekilde seyre kaldırılması konusunda geçen tartışmaya tanık olduğu, gece boyunca ...’ın konutu önünde ayrılmadığı, gece boyu konutta sanık ... ile birlikte sanık ...’nin de bulunduğu, müşteki ..., sanık ...’ın konutundan ayrıldıktan sonra, ...’ın emir astsubayı ...’i konuta gelip komutanın ...’ı Merkez Komutanlığına çağırdığını söyleyerek konuttan ayrıldığı, bunun üzerine sanık ...’ın, sanık ...’a “evin önüne ...’den başka kimse girmeyecek” şeklinde talimat verdiği, sanık ...’ın “...’da mı gelmeyecek?” diye sorması üzerine, sanık ...’ın “o istese de gelemez, onun işi bitti” şeklinde cevap verdiği, sanık ...’ın darbeci amiraller ... ile ...’nin darbeye yönelik bir kısım faaliyetleri kontrol ettikleri konutun önünde sabah saatlerine kadar nöbet tutarak sanıklar ... ve ...’nin eylemlerinin icrasını kolaylaştırdığı,
    Sanık ...’nın albay rütbesinde Donanma Komutanlığı Hareket Merkezi Başkanı olarak görev yaptığı, Donanma Komutanlığı Hareket Merkezi’nin donanma bağlısı yüzer unsurların hareketlerinin takip edilip bilgi ve kayıtlarının tutulduğu, gerektiğinde emirlerin tüm askeri yüzer birliklere mesaj olarak duyurulduğu, gemiler ile donanma komutanlığı arasında bağlantı sağlamada köprü görevi gören askeri bir birim olduğu, sanık ...’nın gemilerin seyre kalkması ile ilgili bilgileri hareket merkezi vardiya amiri Ufuk Koç ve sanık ... ile yaptığı telefon görüşmeleri sonucu öğrendiği, sanığın karargaha girme isteği önce geri çevrilmiş ise de, saat: 22:45 sıralarında sanık ...’in onayıyla karargaha girdiği, sözde sıkı yönetim direktifini incelediği, saat: 23:01 sıralarında sanık ... ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinden sonra sözde sıkı yönetim direktifi ekinde yer alan atama listesine atıfla “bu emre göre şuandan itibaren donanma komutanı ..., harp filosu komutanı ..., kurmay başkanı ...’dır. Ben onlardan emir alacağım.” şeklinde sözler söylediği, sanığa denizaltı filo ve yıldızlar suüstü eğitim merkezi komutanlığı, deniz eğitim grup komutanlığı gibi diğer askeri birliklerden telefon edilmesi suretiyle sözde sıkı yönetim direktifi ile ilgili tereddütler dile getirilince sanığın arayan kişilere mesajın geçerli olduğunu ve teyit ettiğini söylediği, müşteki Kurmay Başkanı ...’in nezaret koşullarında yanında bulunan cep telefonuyla harekat merkezini arayarak gemilerin seyri konusuna müdahale etmeye çalıştığı, müştekinin hareket merkezini aradığı bilgisinin darbeci amirallere sanık ... tarafından iletildiği ve bunun üzerine müşteki ...’in telefonuna el konulduğu, sanığın ortaya koyduğu bu türden aktif eylemleri ile darbeci amiraller ile iştirak iradesi altında hareket ettiği,
    C-GEMİLERİN SEYRE ÇIKARTILMASI
    1-Talimatın Gelmesi:
    15 Temmuz akşamı 5. Muhrip Filotillası Komodorluğu bağlısı bazı personelin ayrılış ve katılışı için Gölcük Donanma Üssü içindeki Orduevi Marmara Restoran’ında bir kokteyl düzenlendiği, kokteyle sanıklardan 5. Muhrip Filotillası

    Komodoru Albay ..., TCG Oruçreis Gemi Komutanı Kurmay Yarbay ..., TCG Oruçreis 2. Komutanı Kurmay Binbaşı ..., TCG Oruçreis Harekat Subayı Kurmay Binbaşı ..., TCG Salihreis Gemi Komutanı Kurmay Yarbay ..., TCG Salihreis 2. Komutanı Kurmay Yarbay ..., TCG Kemalreis 2. Komutanı Kurmay Yarbay ...’ın katıldığı, kokteylin bitimine müteakip saat 21:03 de ...’ın 5. Muhrip Filotillası Komodoru sanık ...’ü aradığı ve aralarında 50 saniyelik bir görüşme olduğu, bu görüşmenin akabinde sanık ...’ün saat 21:05 de sanık ...’ı, ardından saat 21:13’de kendisine bağlı olmayan 1. Muhrip Filotillası Komodorluğu bağlısı TCG Turgutreis 2. Komutanı sanık Kurmay Yarbay ... ...’nu aradığı ardından saat 21:25’de sanık ...’ı aradığı, devam eden süreçte sanık ... ile ...arasında saat 21:18 ila 21:38 arasında 5 kez telefon görüşmesi gerçekleştiği, bu şekilde gemilerin seyre kaldırılması emrinin Akıncı üssünde bulunan ...tarafından sanık ... aranmak suretiyle iletildiği, sanık ...’ün Harekat Subayı Yavuz Sağır’ı arayarak acil toplanma planı uyguladıkları azami sayıda personele ulaşması ve gemilerin seyir için hazırlanmasını duyurmasını istediği, ulaşılabilen gemi personelinin acil koduyla çağrıldığı, sanık ...’ün saat 21:10 sıralarında TCG Oruçreis Gemisi’ne giriş yaparak saat 21:35 sıralarında “limanda bulunan tüm gemiler Deniz Kuvvetleri Komutanlığı emri gereğince tüm Sabkor tedbirleri alınmış olarak avara edecektir” şeklinde anons yaptırdığı, birliğe terör saldırısı yapılacağına ilişkin yetkili makamlardan intikal eden bir bildirim olmadığı halde üst komuta kademesi ve ilgili merciilerden habersizce sanık ... tarafından gemilerin seyre kaldırıldığı, TCG Oruçreis Gemisi’nin Kurmay Yarbay ... komutasında saat 21:33’de; TCG Turgutreis Gemisi’nin Kurmay Yarbay ... ... komutasında saat 21:34’de, TCG Salihreis Gemisi’nin Kurmay Yarbay ... komutasında saat 21:59’da, TCG Kemalreis Gemisi’nin Kurmay Yarbay ... komutasında saat 22:11’de Poyraz limanından kalkış yaparak Marmara Denizi’ne doğru açıldıkları, kalkışlar sırasında Poyraz Limanı’nda tam bir kargaşa ortamı oluştuğu,
    2-TCG Oruçreis Gemisinin Seyre Kalkması ve Gemide Yaşananlar:
    a-Genel olarak:
    Donanma Komutanlığı Harp Filo Komutanlığı Kuzey Görev Grup Komutanlığı 5. Muhrip Filotillası bağlısı olan geminin 1. Komutanının Kurmay Yarbay ..., 2. Komutanının Kurmay Binbaşı ..., Harekat Subayının Kurmay Binbaşı ... olduğu, olay gecesi gemileri seyre kaldıran 5. Muhrip Filotillası Komodoru sanık ...’ün bu gemi ile seyre çıkıp diğer gemileri buradan komuta ettiği, sanıklar ..., ... ve ...’ın Orduevinde düzenlenen personel kokteyline katıldıkları, sanık ...’ın saat 20:30 sıralarında kokteylden ayrılarak gemiye gelip vardiya nöbetinin devraldığı, sanıklar ..., ... ve ...’ün bir süre daha kokteylde kaldıkları, kokteylin yapıldığı salonun kamera görüntülerine göre sanıklar Önder

    Öngör ve ...’ın salondan birlikte ayrıldıkları, sanık ...’ın saat 21.07’de 2. Komutan ...’i arayarak gemiye gelmesini isteyip seyre kalkacaklarını söylediği, sanık ...’ün Harekat subayı ...ı arayarak acil toplanma planı uyguladıklarını, azami sayıda personele ulaşmasını gemilerin seyir için hazırlanmasını duyurmasını istediği, bu talimat üzerine ulaşılabilen gemi personelinin acil koduyla çağrıldığı, sanıklar ... ve ...’ın birlikte Poyraz Limanına geldikleri, sanık ...’ün saat 21:10 sıralarında TCG Oruçreis Gemisi’ne binerek buradan gemilerin seyre hazırlık işlemlerini organize etmeye başladığı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığından gemilere büyük bir sabotaj yapılacağı istihbaratının alındığını söyleyerek acil olarak gemilerin seyre kalkması emrini verdiği, geminin saat 21:33’de limandan avara ettiği, gemi seyre kalktıktan sonra sanık ... tarafından genel anons sisteminden terör ihbarı nedeniyle seyre çıktıklarını belirtip bu kadar az personel ile emniyetli bir şekilde seyre çıkıldığı için personeli tebrik ettiği, terör ve sabotaj ihtimaline karşı telefon kullanılmamasının hayati öneme haiz olduğu, bu nedenle telefonların toplanması, uydu takipli televizyon sisteminin devreden çıkartılması yönünde anons yapıldığı, gemi komutanına anonsun gereğinin yapılması hususunda talimat verildiği, telefonların toplanması işleminin 2. komutan sanık ... tarafından sağlanıp gemideki cep telefonu kutusunda kilit altına alındığı, sanık ...’ün talimatıyla diğer gemilerle irtibat kurmak için telsiz bağlantısı tesis edildiği, gemide X-bant sisteminin faal olmadığı, sanık ...’ün cep telefonunu Gemi Komutanı ...’a göstererek ekranındaki içeriğin gemide anons edilmesini istediği, ...’ın “gemiye gelmiş bir mesaj yok, anons yapmak uygun olmaz.” şeklinde geri çevirdiği ve telsiz odasını birkaç kez arayarak gelen bir mesaj olup olmadığını sorduğu, personel arasında darbeye ilişkin bilgiler kulaktan kulağa yayılınca cep telefonu kullanımı ve televizyon yayınları üzerindeki kısıtlamanın kaldırıldığı, sanık ...’ün TRT 1 kanalında korsan darbe bildirisi okunduğunu görmesi üzerine, sanık ...’a personele anons yapılması talimatını vererek bildiriyi personelin de izlemesini sağlamak istediği, sanık ...’ın vardiya amiri olması sebebiyle gemi seyre çıktıktan itibaren köprü üstünden hiç ayrılmadığı, darbe teşebbüsüne dair konuşmalara tanıklık ettiği, donanma üssündeki darbeye yönelik faaliyetlerden ve harp filo komutanının usulsüz göz altına alındığından da haberdar olduğu, sanık ...’ün talimatına uyarak anons devresinden “TSK bildirisi TRT kanalında yayınlanmaktadır. Tüm salonlarda personel tarafından TRT kanalı izlenecektir.” şeklinde anons yaptığı ve birkaç kez bu anonsu tekrarladığı, ayrıca sanık ...’a sorulan gemilerin neden seyre kaldırıldığına ilişkin soruya, terör saldırısı istihbaratı nedeniyle kaldırdıklarını söylediği, gemi ikinci komutanı olarak görev yapan sanık ...’in televizyonda darbe teşebbüsüne dair görüntülerde duyduğu memnuniyeti belirten “araziye el koyduk” şeklinde söz sarfettiği, saat: 02:00 sıralarında ikinci komutan sanık ... tarafından gemi sabkor silahlarına cephane yüklemesi yapıldığı, sanık ...’ün sık sık telefon görüşmeleri yaptığı, personel tarafından

    kendisine yaşanan durum ile ilgili soru sorulduğunda, emir komuta zinciri içerisinde birinci amiri ...’ın emri ile hareket ettiğini söylediği, yine yaptığı bir telefon görüşmesi sonrasında Yavuz gemisinde donanma komutanının esir alınmaya çalışıldığını, Yavuz gemisini botların sıkıştırdığını, kendilerinin Kemalreis gemisi ile birlikte Yavuz gemisine destek amaçlı adaların güneyindeki mevkiiye hareket etmeleri gerektiğini söyleyerek gemi komutanına intikal emri verdiği, daha sonra sanık ... tarafından Yavuz gemisine tehdit oluşturan botları caydırmak maksadıyla top atışı yapılması talimatı verdiği, gemi komutanı tarafından top atışını gerçekleştirecek sayı ve yeterlilikteki personeli bulunmadığından bahisle top atışı yapamayacaklarını söylemesi üzerine sanık ...’ün “o zaman Kemalreisi görevlendirelim” dediği ve top atışı talimatını Kemalreis Gemi Komutanı ...’a verdiği, geminin Yavuz gemisine yaklaşması neticesinde tehdit oluşturan herhangi bir bot veya sair deniz unsuruna rastlanmadığı, darbe teşebbüsünün ülke genelinde başarısızlığa uğradığının anlaşılması üzerine 16 Temmuz günü saat: 11:50’de Poyraz limanına bağlanmış sözde sıkı yönetim direktifi gemi limana bağlandıktan sonra x-band sisteminin faaliyete geçirilmesiyle saat: 12:45’te Medas Haberleşme Sistemi üzerinden alınabilmiştir.
    b-Sanıkların hukuki durumları:
    Sanık ...’ün deniz lisesi dönemlerinden itibaren FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile organik bağ içerisinde olduğu, aramada el konulan cep telefonuna ilişkin dijital materyal inceleme sonuçlarında, ByLock isimli yazılıma ait kalıntılara rastlandığı, sanığın gemilerin seyre kaldırılması talimatını doğrudan Akıncı üssünde bulunan yurtta sulh konseyi üyesi ...’tan aldığı ve kendi komodorluğuna bağlı Kemalreis, Oruçreis, Salihreis gemileri ile başka komodorluk bağlısı Turgutreis gemilerinin seyre kalkmalarını doğrudan kendisi sağladığı, yine ...tarafından verildiği anlaşılan top atışı emrini uygulattığı, Yavuz gemisinde donanma komutanının derdest edilmesi olayında sanık ... ile ...arasında aracılık ederek suçun işlenmesi konusunda da yol gösterdiği,
    Sanık ...’ın Oruçreis gemisinde harekat subayı olarak görev yaptığı ve 15 Temmuz günü vardiya amiri olduğu, darbe teşebbüsüne ilişkin bilgisi olduğu, Harp Filo Komutanlığı darbeciler tarafından usulsüz olarak göz altına alındığını duyduğu, sanık ...’ün TRT’de yayınlanan korsan darbe bildirisinin personelce izlenmesini sağlamak üzere yaptırılmasını istediği, anonsun sanık tarafından yapıldığı, sanığın sabit hatlardan arandığına ilişkin tespitin bulunduğu,
    Sanık ...’in Oruçreis gemisi ikinci komutanı olduğu, geminin seyre kalkacağına ilişkin bilgiyi ilk aldığında şaşkın ve yaşananlardan habersiz olduğu, geminin sevk ve idaresinin gemi birinci komutanı tarafından yürütüldüğü, sanığın cep telefonlarının toplanması ve sabkor silahlarının yüklenmesi dışında aktif ve icrai eyleminin tespit edilemediği, gemide cep telefonunu kullanımının normal şartlarda da belirli bir düzen ve koşul altında gerçekleştiği, sabkor silahlarının yüklenmesinin

    darbe ile ilişkilendirilmeden sabotaja karşı koyma talimleri ve eğitimlerin bir sonucu olarak yerine getirildiği, sabkor tedbirlerinin dava açılmayan diğer gemilerde de benzer şekilde uygulandığı, sanığın darbeye ilişkin görüntüler üzerine “araziye el koyduk” şeklindeki sözlerinin gerçekleşen kalkışmaya ilişkin yönünü ortaya koyduğu, ByLock kullanıcısı olan ve örgüt üyesi olduğu kabul edilen sanığın eyleminin böylece üyesi olduğu örgütün gerçekleştirdiği kalkışmadan duyduğu memnuniyeti dile getirmek şeklinde gerçekleştiği,
    3- TCG Kemalreis Gemisinin Seyre Kalkması ve Gemide Yaşananlar
    a-Genel Olarak:
    Geminin 5. Muhrip Filotillası Komodorluğu bağlısı olduğu, Gemi 1. komutanı Kurmay Yarbay Ayhan Aydoğan’ın izinde olması nedeniyle Gemi 1. Komutanlığı’na Kurmay Yarbay sanık ... tarafından vekalet edildiği, Gemi 2. Komutanı’nın Kurmay Yarbay ..., Vardiya Amirinin ise Kurmay Yüzbaşı ... olduğu, 15 Temmuz günü düzenlenen 5. Muhrip Filotillası personel kokteyline sanıklar ... ve ...’ın da katıldığı, sanık ...’n sanık ...’ı saat 21:05’de arayarak geminin seyre çıkacağı talimatını verdiği, sanık ...’ın 21:08 ve 21:09’da ikinci komutan ... ile telefon görüşmesi gerçekleştirdiği ve saat 21:17’de Kemalreis Gemisi’ne geldiği, sanık ...’ın asaleten Salihreis Gemisi’nin birinci komutanı olduğu, ancak sanık ...’ün talimatının Kemalreis ile seyre çıkması yönünde olduğu, Gemi İkinci Komutanı sanık ...’ın gemiye geldikten sonra Vardiya Subayı ...’a “personeli çağırın, sabkor kırmızı ve terör ihbarı var, bütün gemilerin hepsi seyre kalkacak, biz de seyre kalkacağız” diyerek personelin gemiye çağrılması emrini verdiği, daha sonra izinde olan gemi komutanını arayarak bilgi verdiği, geminin saat 22:11'de limandan avara ettiği, jurnal kayıtlarında sabkor tedbirlerinin uygulandığının belirtildiği, televizyonda Başbakan’ın “Bunun TSK içerisindeki bir grup tarafından yapılan kalkışma olduğunu düşünüyoruz” şeklindeki açıklamaların gemide Yüzbaşı olarak görev yapan ... tarafından gemi komutanı ve ikinci komutanına aktarıldığı, gemide X-band sistemi aktif olmadığından sözde sıkıyönetim direktifi alınamamış ise de Gemi Komutanı ...’ın cep telefonu dijital incelemesinde “Deniz Lisesi 1990” isimli Whatsapp grubunda sıkıönetim direktifinin fotoğraf olarak paylaşıldığı, Astsubay Kadir Gülmez'in 2. Komutan ...’ın yanına yaklaşarak ‘TSK içerisinde hukuksuz bir girişim olduğu ve kendi komutanlarını aramanın isabetli olacağını’ söylediği, bunun üzerine sanık ...’ın Gemi Komutanı ...’ın aldığı emirleri üç yerden teyit ettirdiğine dair açıklama yaptığı, sanık ...’ın telsiz odasını arayarak seyre çıkılmasıyla ilgili bir mesajın olup olmadığını sorduğu, ...tarafından sanık ...’e verilen top atışı yapılması emri Oruçreis Gemisinde icra edilemeyince sanık ...’ün top atışının Kemalreis Gemisinden yapılması için sanık ...’a talimat verdiği, bunun üzerine sanık ...’ın Silah Subayları ... ve ....’ı çağırdığı, sanık ...’ın verdiği top atışı emrinin neye istinaden yapılacağını sorgulayan sanık ...’ın önce itiraz ettiği, sanık

    ...’ın yazılı emir verebileceğini söylediği, daha sonra atışın emniyet içinde nasıl icra edileceği konusunun konuşulduğu, Gemi İkinci Komutanı sanık ...’ın atışın mermi kullanmadan sadece hartuç ile yapılıp yapılamayacağı konusunda öneri getirdiği, daha sonra selamlama topu ile atış yapılması üzerine konuşulduğu, bu iki durumun da mümkün olmadığı anlaşılınca eğitim mermisi ile atış yapılmasının kararlaştırıldığı, bu süre zarfında sanık ... ile sanık ... arasında 6 telefon görüşmesi gerçekleştiği, topların yüklenmesi işlemlerine sanık ...’ın refakat ettiği daha sonra yazılı emir hazırlama için bilgisayar başına geçtiği, teknik inceleme sonucu söz konusu emrin bilgisayar ortamında tespitinin yapıldığı, belgenin başlığının “15 Temmuz Gösteri Atışı” olduğu, bu hazırlıkları müteakip top atışı yapılmasına ilişkin gemiye gönderilen bir görevlendirme yazısı olmadan, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı eğitim / tatbikat ve harekât planlama esasları uygulanmadan, Donanma Komutanlığı ve üst komuta kademesinden habersiz üstelik gemi/hava trafiğinin yoğunluğu kapsamında ticari gemi/hava araçlarının emniyeti göz önüne alındığında Marmara Denizinde orta kalibreli toplar (76-130 mm arası toplar) ile atış yapılmasının emniyetsiz kabul edildiği bir ortamda saat 05.51’de 040’56’ 48 K-029’01’32 D mevkisinde (karaya yaklaşık 2 mil mesafede) geminin 51 ve 54 ana batarya topları kullanılarak iskele tarafından yalnızca deniz istikameti ve simüle edilen suüstü hedefine BLP mermi kullanılarak 3 kez top atışı yapıldığı, top atışı yapılmasındaki amacın halk arasında korku oluşturmak darbecilere psikolojik destek sağlamak olarak değerlendirildiği, top atışı yapılır yapılmaz Gemi Komutanı sanık ...’ın sanık Önder Öngörü arayarak bilgi verdiği, saat 06:00 sıralarında sanık ... tarafından ikinci bir atış istenmiş ise de atışa yönelik hazırlıklar sonrasında top bataryasında oluşan arıza sebebiyle bu atışın icra edilemediği, geminin 16 Temmuz günü saat 15:00 sıralarında Gölcük Limanına demirlediği, X-band sisteminin devreye alınması neticesinde gemiye gönderilen mesajların saat 10:00’da alınabildiği,
    b-Sanıkların Hukuki Durumları:
    Sanık ...’ın sanık ...’ün tüm talimatlarını sorgulamadan uygulayıp Marmara Denizin’de top atışı yapılmasını sağlayarak darbecilerle fikir ve eylem birliği içinde hareket ettiği,
    Kendisinden daha düşük rütbeli ve daha tecrübesiz personellerin bile yaşanan olayları sorgulamasına rağmen herhangi bir sorgulama içine girmeyen sanık ...’ın olay gecesi sanık ...’den aldığı talimatları uygulayan Gemi Komutanı sanık ...’ın hareketlerine katılıp gemiden yapılacak top atışı konusunda atışın yapılma biçimine ilişkin fikir verdiği, “15 Temmuz Gösteri Atışı” başlıklı taslak belgede sanık ...’ın görevinin “Kerteriz Kontrolü” olarak belirtildiği,
    Sanık ...’ın FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile organik ilişki içerisinde olduğuna dair tanık beyanları ve sabit hatlardan arandığına ilişkin tespitlerin bulunduğu, top atışı öncesi hazırlıklara refakat ettiği, yazılı emir taslağı hazırlama gayretinde olduğu, ancak hazırladığı taslağın başlığının dahi olayın

    gerçekleriyle örtüşmeyen biçimde “15 Temmuz Gösteri Atışı” şeklinde olduğu, yine sanığın saat 06:00 sıralarında gelen ancak top arızası nedeniyle gerçekleştirilemeyen ikinci top atışına ilişkin hazırlıklara da refakat ettiği,
    4- TCG Salihreis Gemisinin Seyre Kalkması ve Gemide Yaşananlar
    a-Genel Olarak
    Geminin 5. Muhrip Filotillası Komodorluğu bağlısı olduğu, Gemi Komutanı ...’ın sanık ...’ün talimatıyla Kemalreis Gemisi ile seyre çıktığı, geminin İkinci Komutan Kurmay Yarbay ... komutasında olduğu, 5. Muhrip Filotillası Komodorluğu personeline düzenlenen kokteyle sanık ...’ın da katıldığı, sanıklar ... ve ... ile birlikte Poyraz Limanına gitiği, sanık ...’ın Gemi Komutanı sanık ... ile görüştüğü ve Salihreis gemisinin kendisi tarafından kaldırılacağı talimatını aldığı, Salihreis Gemisinin bakım onarıma girecek olması nedeniyle seyre çıkabilecek kadar iyi durumda bulunmadığı bu nedenle Salihreis Gemisinin seyre kalkacağı düşünülmezken sanık ...’ün Salihreis’in de seyre çıkması talimatını verdiği, gemi personelinin Oruçreis ve Kemalreis Gemilerinden takviye edildiği, geminin saat 21:59’da seyre kalktığı, gemide sabkor tedbirlerinin uygulamaya koyulduğu, anons sisteminden cep telefonlarının kapatılması ve seyir boyunca kapalı tutulması talimatı verildiği, X-band sisteminin aktif olmadığı, sanık ...’ın sanık ... ile yaptığı telefon görüşmesi neticesinde geminin yakıtının yetersiz olduğu da dikkate alınarak saat 04:26'da Armutlu önlerine demirlediği, saat 02:00 sıralarında sabkor tedbirleri kapsamında dağıtılan silahların sanık ... tarafından toplatılarak kilitlendiği, yaşanan gelişmeleri öğrenen personelin sanık ...’a neler olduğunu sorduklarında sanığın “komodor ile irtibatımız var, emir komuta zinciri içerisinde hareket ediyoruz, emirleri bekliyoruz” şeklinde cevap verdiği, saat 04.30-05.00 civarı sanık ... tarafından 2 kez tabur içtiması gerçekleştirilmiş, özellikle ikincisinde personele, darbe girişimiyle bir alakaları olmadığını, televizyondan takip ettiği kadar bilgisinin olduğunu, gemiyi demirledikleri bölgenin emniyetli olduğunu, ikinci bir emre kadar burada bekleyeceklerini söylediği, sanık ... tarafından intikal emri verildiğinde 16 Temmuz ünü saat 09:30 sıralarında Gölcük’e doğru intikale geçilip saat 14:50 itibariyle iskeleye bağlantığı,
    b-Sanığın Hukuki Durumu:
    Sanık ... hakkında örgütle organik bağ içinde olduğuna yönelik tanık beyanı ve sabit hatlardan arandığına dair tespitlerin bulunduğu, sanığın ...’ün talimatlarına sorgulamaksızın uyduğu ve gelecek emirleri beklediği,
    5-TCG Turgutreis Gemisinin Seyre Kalkması ve Gemide Yaşananlar
    a-Genel Olarak
    Geminin 1. Muhrip Filotillası Komodorluğu bağlısı olduğu, gemi komutanının Kurmay Yarbay ..., İkinci Komutanın Kurmay Yarbay ... ..., Silah Subayının Kurmay Yüzbaşı ... olduğu, düzenlenen personel kokteyli 5. Muhrip Filotillası personeline ilişkin olduğundan bu gemi personelinden kokteyle katılan olmadığı, sanık ...’ün saat 21:13’de Gemi

    İkinci Komutanı ... ...’nu aradığı, sanık ... ...’nun gemi komutanını haberdar etmediği, saat 21:15’de gemiye giriş yaptığı ve sanık ...’i gemiye çağırdığı, sanık ... ...’nun saat 21.23’de sanık ...’ü saat 21.26’da yine sanık ...’i aramasıyla aralarında ikinci telefon görüşmesi yaptıkları, yine sanık ... ...’nun saat 21.27’de sanık ...’ü saat 21.32’de de sanık ...’i aramasıyla aralarında bir telefon görüşmesi daha gerçekleştiği, sanık ... ...’nun saat 21.39’da yine sanık ...’ü aradığı arama saati ile geminin kalkış saati ile karşılaştırıldığında bu görüşmenin her ikisinin de bulundukları gemilerin limandan kalkış yapmasından sonra yapıldığının anlaşıldığı, Geminin Karadeniz Uyum Harekatına iştirak maksadıyla Temmuz –Eylül tarihleri arasında görevlendirilip Ereğli’ye gitmesi planlı iken makinelerinde baş gösteren arıza sebebiyle olaydan bir süre önce sık sık tecrübe seyri icra ettiği, makinelerdeki arızalı durumun devamı nedeniyle Uyum Harekatına ve tatbikata gidemediği, 14 Temmuz 2016 günü de yine böyle bir tecrübe seyri seferinde makine arızasının tekrar etmesi nedeniyle Gölcük Tersane görevlileri tarafından gemide onarım çalışması gerçekleştirildiği, sanık ... ...’nun sanık ...’den geminin seyre kaldırılması talimatını aldığında evden üniformasını dahi giyinmeden hızla limandaki gemiye geçtiği belirlenmiş, geçerken yan binada komşusu olan 1. Komutanı ...’a haber vermediği, motorcu Astsubay’a gemiyi kaldırmak üzere makineleri hazırlamasını söylediği, personele terör saldırı ihtimalinin bulunduğunu, komutana ulaşamadığı, o gelmeden acilen seyre kalkacaklarını, Körfezin dışına çıkacaklarını söyleyip personelin çağrılması talimatı verdiği, gemi harekete başlayıp sahile verilen merdiven gemiye alındıktan sonra son anda gelen silah subayı sanık ...’in önce yandaki Salihreis gemisine binerek atlamak suretiyle kendi gemisine geçiş yaptığı, geminin makinalarındaki sorun nedeniyle kalkış yaparken Salihreis Gemisine sürterek çıktığı ve her iki geminin de zarar gördüğü, sanık ... ...’nun herhangi bir tedbir aldırmadığı, kalkışı müteakip sanık ... ...’nun tüm personelin telefonlarını süratle köprü üstüne getirmeleri yönünde anons yaptırdığı, telefon yasağı normal seyirlerde telefonların bunun için tahsis edilen kutulara konulması şeklinde uygulanmaktayken o gece tüm personelin telefonları tek tek köprü üstüne getirilip tesliminin sağlanması ve burada bir poşette toplanması şeklinde uygulandığı, telefonunu teslim etmeyen personel bulunup bulunmadığının sanık ... tarafından gemi içersinde dolaşılıp kontrol yapıldığı, teslim etmeyen kişi varsa sanık ... tarafından alındığı, hatta köprü üstüne çıkarılmayan telefon kalmasın diye normal seyirde telefon konulan telefon kutularına, gemide bulunmayan personelin kilitli dolaplarına dahi açılıp bakıldığı, X-band sisteminin devreye alınmadığı, bu nedenle sözde sıkıyönetim mesajının gemiye ulaşmadığı, gemide seyir radarının da arızalı olduğu, sanık ... telsiz konteynırına giderek burada görevli telsiz Astsubayı Mehmet Han Güneş’ten X-band ve Medas bağlantısı olup olmadığını sorup ardından bu cihazların açılmayacağını söylediği, sesli muhabere için 2 adet UHF ve VHF devresinin emniyetli şekilde yani sadece belirli gemilerin duyabileceği biçimde

    köprü üstüne bağlanmasını istediği, gemideki TV yayın sistemine ait kabloların sanık ...’in talimatıyla söküldüğü, sanık ...’i silah elektronik astsubayına silah sistemlerinin ne kadar sürede devreye alınabileceğinin sorduğu, kendisine silah istediği, cephanelik anahtarını ve sabkor dolabı anahtarını aldığı, sabkor silahlarını doldurttuğu, sanık ... ...’nun rahatsızlığını gerekçe gösterek saat 24:00-04:00 saatleri arasında kamarasında istirahat ettiği, bu zaman zarfı içinde geminin sevk ve idaresinin sanık ... tarafından üstlenildiği, sanık ... ... kamarasından çıktıktan sonra saat 04:39 ila 09:47 arasında 5 kez sanık ... ile telefon görüşmesi gerçekleştirdiği, akabinde darbe teşebbüsü gerçekleştiği ancak bastırıldığı yönünde anons yaptırıp herkesin telefonunu gelip alabileceğini bildirdiği, geminin saat 09:20-10:00 civarı Poyraz limanına geri dönüşe başladığı,
    b-Sanıkların Hukuki Durumları:
    Sanık ... ...’nun Turgutreis Gemisi 2. komutanı olduğu, ByLock kullanıcısı olduğunun tespit edildiği, olay günü sanık ...’den aldığı talimatı sorgulamadan uyguladığı gibi gemi komutanını durumdan haberdar etmediği, ilerleyen saatlerde darbe teşebbüsü açığa çıktıktan sonra dahi gemi komutanını aramayıp sanık ...’ün emir ve komutasından çıkmadığı, sanık ... ile fikir ve eylem birliği içinde hareket ettiği,
    Sanık ...’in örgütle organik bağının olduğuna dair tanık beyanlarının bulunduğu, gemi komutanının emirlerinin uygulayıcısı olarak faaliyet yürüttüğü, gemi komutanı istirahate çekildikten sonra geminin emir ve komutasını üstlendiği, cep telefonlarının toplanmasında alışılagelmiş uygulamanın dışına çıktığı, sanık ... ile fikir ve eylem birliği içine hareket ettiği,
    6-TCG Yavuz Gemisinde Yaşananlar
    a-Genel Olarak
    Yavuz Gemisi’nin 2. Hücumbot Filotillası Komodorluğu taktik kontolünde TCG Kalkan ve TCG İmdat gemileri ile birlikte Deniz Lisesi Komutanlığı diploma törenine katılmak maksadıyla 15 Temmuz günü saat 06.00 sıralarında Gölcük Limanından hareket ettiği, tören bitimi saat 19:30 sıralarında Gölcük Limanına dönmek üzere demir aldığı, Osmangazi Köprüsü yakınlarına geldiklerinde sanık ...’ın Gemi Komutanı Kurmay Yarbay ...’ü arayarak geri dönerek Marmara Denizi’nde eğitim icra etmelerini söylediği, sanık ... tarafından telsiz kanalından Marmara Denizi’ne geri dönüleceği anonsunun yapıldığı, 2. Hücumbot Filotillası Komodoru Kurmay Albay ...’nın gemi komutanından bilgi aldıktan sonra bu manevranın nedenini öğrenmek için sanık ...’ı aradığı, sabkor alarmı nedeniyle limana girişlerin iptal olduğu bilgisiyle iki hücumbota da geri dönme talimatı verdiği, Yavuz Gemisi’nde X-band sisteminin faal olduğu, sözde sıkıyönetim direktifinin gemiye saat 22:56’da geldiği, sözde sıkıyönetim direktifinin Gemi Komutanı sanık ..., gemi ikinci komutanı sanık ... ve harekat subayı sanık ... tarafından incelenip komodor ...’ya arz edildiği, Komodor ...

    tarafından mesaja istinaden herhangi bir işlem yapılmayıp kamaraya götürüldüğü, sanık ... tarafından mesajdan bir nüsha daha istenerek gemi komutanına verildiği, mevcut telsiz kanalları iptal edilerek sanık ...’ün kullandığı telsiz kanallarıyla bağlantı tesis edildiği, Gemide televizyonların izlenebilir durumda olduğu, sanık ...’ün gemi silahlarının doldurulması talimatını verdiği ayrıca kendisine ve gemi ikinci komutanına silah istediği, bu olaylar yaşanırken Donanma Komutanı Oramiral ...’nin Fenerbahçe Orduevinde bulunduğu, gemilerin seyre kalktığı bilgisini alıp diğer olağanüstü gelişmeleri de farkedince emir astsubayı ve koruma astsubayı ile birlikte Fenerbahçe Orduevinden ayrıldığı, emir komuta zincirini yeniden sağlama düşüncesiyle gemilerden birine intikal etmek için İstanbul Yelken Kulübü’ne gidip intikal için bot hazırlığına girdiği ve gemi komutanları ile irtibat kurmaya çalıştığı, bir dizi telefon görüşmesi neticesinde Komodor ... ile irtibat kurduğu, Donanma Komutanı’nın Komodor ... ile yaptığı görüşmede gemiye intikal edeceğini söyleyip, kendisini almak üzere geminin Kınalıada batısında uygun bir mevkiye intikal ettirilmesini bu konuda kimseye bilgi vermemesini emrettiği, sonrasında yaptıkları telefon görüşmelerinde Donanma Komutanı Komodor ...’ya emir komutayı yeniden tesis etmeye yönelik darbe karşıtı talimatlar içeren bir mesaj hazırlatması talimatı verdiği, Komodor ... Donanma Komutanı ile görüşmelerinden sonra öncelikle diğer hücumbotlara bölgede kalmaları emrini verip daha sonra Gemi Komutanı sanık ...’ü yanına çağırıp geminin Kalamış açıklarına intikal ettirmesini emrettiği, Donanma Komutanı’nın hazırlanan bot ile Yavuz Gemisi ile buluşacakları noktaya doğru intikale geçtiği, ...’nın kendisine bağlı Harekat Subayı ...’yı yanına çağırıp Donanma Komutanının emrettiği mesajı hazırlamasını Donanma Komutanı geldiğinde imzalatması emrini vererek birlikte mesajı hazırlamak üzere komutan kamarasına geçtikleri, ...’nın ... tarafından müsvedde olarak kaleme alınan mesajı temize çekmek için Harekat Subayı ... ile birlikte telsiz kamarasına gittiği, telsiz astsubayı ... ile birlikte hazırlanan mesaj imzalatılmak ve sair işlemler yapılmak üzere sümen arasına alındığı, Komodor ... Gemi Komutanı sanık ... çağırarak Donanma Komutanını almak üzere intikale geçtiklerini bu bilginin şimdilik kimseyle paylaşılmaması talimatını verdiği, bu noktadan sonra darbeci sanıklar ..., ..., ..., ... ve ...arasında yoğun bir telefon trafiği başladığı, bu telefon görüşmeleri neticesinde Donanma Komutanı Oramiral ...’nin TCG Yavuz Gemisi’nde derdest edilmesi talimatının verildiği, Donanma Komutanı’nı taşıyan bot ile TCG Yavuz Gemisi’nin Kınalıada civarında birbirine yanaştığı, Donanma Komutanı ile 2 emir Astsubayının saat 02:50 sıralarında Komodor tarafından gemiye alınıp karşılandığı, normal koşullarda gemiye Donanma Komutanı geldiğinde anons yapılması gerektiği halde herhangi bir anons yapılmadığı, Donanma Komutanı’nın talimatı ile hazırlanan mesajın komutana getirildiği, mesajın içeriği itibariyle Donanma Komutanı Oramiral

    ...’nin TCG Yavuz gemisinde bulunduğu, hâlihazırda emir komuta zincirinin bozulduğu, Donanma Komutanlığı bağlısı tüm unsurların emir ve direktifleri doğrudan Donanma Komutanından alacağı, bunun haricinde hiçbir makamın emrine itibar edilmeyeceği ve bu hususa uymayanlar hakkında yasal işlem tesis edileceği şeklinde olduğu, mesajın komutan tarafından imzalanarak tüm gemilere çekilmek üzere geri verildiği, Komodor ...’nın mesajı ...’ya vererek gerekli işlemleri yapmak üzere telsiz odasına gönderdiği, ayrıca Donanma Komutanı tarafından benzer içerikte bir sesli mesajın da iletilmesi için Komodora talimat verildiği, Komodor ...’nın Gemi Komutanı sanık ...’e sesli mesajın gönderilmesi ile ilgili emri verdiği, Gemi Komutanı sanık ... tarafından bu emir yerine getirilmediği gibi Donanma Komutanını derdest etmeye yönelik planını icraya geçtiği, komutanı derdest etme planını gemi ikinci komutanı sanık ...’e aktardığı, kamaranın dışarıya açılan kapısı için asma kilit bulunmasını, Harekat Subayı ve SHM Subayına silah verilmesini emrettiği, sanık ...’in Harekat Subayı Binbaşı sanık ... ve SHM Subayı Üsteğmen sanık ...’ya silah almaları talimatını vererek silahlığa götürdüğü, sanık ...’ın silahı ne yapacaklarını sorması üzerine sanık ...’in Donanma Komutanını derdest edeceğiz dediği, sanıklar ... ve ...’in Donanma Komutanı’nı ne şekilde derdest edeceklerini planladıkları, kamaranın dışarı açılan kaporta kapısını kastederek oranın da kapatılması gerektiğini konuştukları, sanık ...’in ben orayı hallettim ancak sağlamlaştırmamız lazım dediği, sanık ...’in arka tarafı birisi tutsun dediği, sanık ...’nın bu konuşmaların ardından bahsedilen arka kaporta kapısına gittiği, temin edilen asma kilidi kapı üzerinde takacak yer bulamayınca kapıyı iple bağlayarak kamaradan çıkışı engellediği, sanıklar ..., ... ve ...’ın geminin köprüüstü olarak tabir edilen kısmına çıktıkları, burada sanık ...’ün sanık ...’e “yapacak bir şey yok, bütün sorumluluk bende” dediği, böylece birlikte Donanma Komutanı’nın bulunduğu kamaranın koridora açılan kapısına doğru gittikleri, sanık ...’ün Komutan Kamarası önünde bekleyen Donanma Komutanı Koruma Astsubayı müşteki ...’e silah doğrultarak “seni teslim alıyorum silahını bırak” dediği, sanık ...’in bu sırada çıkan kargaşadan istifade ile komutan kamarası kapısını kilitlediği, sanık ... ile müşteki ... arasında bir mücadele başladığı, müşteki ...’ün olayı komutana duyurmak için “komutanım saldırıyorlar kendinizi emniyete alın” şeklinde bağırdığı, sesleri duyan müşteki Emir Astsubayı ...’ün aşağıdan gelerek sanık ...’ün elindeki silahı almak için müdahalede bulunduğu sırada silahın ateş aldığı, bu fırsattan istifade müşteki ...’ün kendi silahını kurmaya çalıştığı, bunu gören sanık ...’in müşteki ...’ün silahına müdahalede bulunduğu, bu arbedede de silahın ateş aldığı, bu iki silah ateşlenmesinde herhangi bir yaralanmanın meydana gelmediği, bu sırada sanık ...’in de silahını çekerek müşteki... doğrultuğu, olay yerinde bulunan sanık ...’ın da müdahalesi ile müşteki ...’ün silahının elinden alındığı, arbede sırasında müşteki ...’ün yere düşen silahına da sanıklar tarafından el konulduğu, sanık ...’ün müşteki ...’ü silahla doğrultup ölümle tehdit ederek ikna etmeye çalıştığı ancak müşteki ...’ün komutan kamarası kapısının önünden ayrılmayı kabul etmediği, bu sırada sanık ...’nın kamaranın dışarıya açılan kaporta kapısının önünden ayrılıp kamara kapısı önüne geldiği sanık ...’ün talimatı ile silahını müşteki ...’e doğrulttuğu, müşteki ...’ün ilk etapta aşağı inmeyi kabul ettiği ancak müşteki ...’ün kapıdan ayrılmama konusunda ısrarlı olduğu, sanık ...’ın sanık ...’den aldığı talimatla müşteki ...’ü plastik kelepçe ile komutan kamarasının koridora açılan kapısının hemen yanındaki boruya iki elinden kelepçeleyek bağladığı, sanıklar ... ve ...’ın müşteki ...’ün başında nöbetçi olarak bırakıldıkları, bu sırada ...’nın silahlı olup silahını müştekiye doğrultmuş vaziyette beklediği sanık ...’ın ise hücum yelekli olduğu, müşteki ...’ün yapılanın yanlış olduğunu Fetöcülerin darbe yaptığını içeride donanma komutanın bulunduğunu defaatle söyleyerek sanıklara uyarılarda bulunduğu, diğer müşteki ...’ün kontrol altında tutulması için sanık ...’ın görevlendirildiği, yine komutan kamarasının dışarı açılan kaporta kapısının kontrolünün sağlanması için personel görevlendirilmesi talimatının sanık ... tarafından verildiği, silah seslerini ve gürültüleri duyan personelin toplanmaya başlaması üzerine sanık ...’in Genelkurmay’dan emir geldiğini, gemi komutanının üst makamlardan aldığı emir gereği Donanma Komutanı’nı Limana kadar gemide misafir edeceklerini ve güvenlik güçlerine teslim edeceklerini söylediği, personelin doğru yerden emir alınıp alınmadığı konusundaki tereddütlü soruları üzerine sanık ...’in “komutanımız gerekli yerlerle görüşmeleri yapıyor siz sakin olun” şeklinde cevap vererek kuşkuyu bertaraf etmeye çalıştığı, subay salonunda tutulan müşteki ...’ün bir süre sonra sanıklar ... ve ... tarafından geminin köprüüstü tabir edilen kısmına çıkartılıp müşteki ...’ü kapıdan ayrılmaya ikna etmesinin istendiği ancak müştekinin bu talebi kabul etmediği, sanık ...’ün müşteki ...’e gelen mesajı gösterip ...’ün artık görevinin olmadığını söylediği, akabinde müşteki ...’ün kamaraya kapatılması emrini verdiği ve müştekinin sanık ... ttarafından boş bir kamaraya kilitlendiği, bu olaylarla eş zamanlı olarak Donanma Komutanı tarafından gemilere gönderilmesi üzere hazırlatılan mesaj ... tarafından gönderilmeye çalışılırken sanık ...’in “elektronik subayı X-bandı kapat” şeklinde bağırdığını duyan elektronik subayı Gürcan Gürsoy’un telsiz odasını aradığı, diğer elektronik subayı sanık ...’in ise elektronik astsubayı ...’ı aradığı, X-band sisteminin kapatılması emrini ilettiği, sanık ...’ın telsiz odasına gelip doğrudan panele müdahalede bulunup geminin uydu üzerinden muhaberesini sağlayan X-band sistemini kapattığı, kendisine Donanma

    Komutanı tarafından verilen emir gereği mesaj çekmeye çalıştıklarını söyleyen personele hitaben komutanın emri olduğunu söylediği, ...’nın “mesajı çekelim sonra kapatırsınız” demesi üzerine “isterseniz köprüüstünü arayın beni de oradan aradılar” şeklinde cevap verdiği, daha sonra telsiz odasına sanık ...’in silahlı bir vaziyette gelerek mesajın çekilip çekilmediğini, sistemin kapatılıp kapatılmadığını kontrol edip ısrarlı bir şekilde mesajın çekilmeyeceğini buna karşı koymamalarını söylerek içerideki personeli telsiz odasının dışına çıkartıp ...’yı gemi komutanının yanına götürerek mesajın çekilmediği bilgisini aktardıktan sonra yanından gönderdiği, böylece Donanma Komutanı’nın darbe karşıtı mesajının diğer gemilere gönderilmesinin engellendiği, yine komutan kamarasında bulunan telefon bağlantılarının kesildiği, ayrıca Donanma Komutanının şahsi cep telefonuyla görüşme yapmasının engellenmesi için geminin telefon çekmeyecek noktalara sevk edilmesi talimatının verildiği, gemi komutanının sık sık sanık ...’e “hala çekiyor ... bak senden bilirim” şeklinde sözler söylediği, Gemi Komutanı sanık ... ile sanıklar ... ve ... arasında müteaddid kez telefon görüşmeleri gerçekleştiğinin kayıtlara yansıdığı, müşteki ...’ün başında bekleyen sanık ...’nın saat 05:00 sıralarında tuvalete gidip geldiğinde yerine sanık ...’ın beklediği, saat 06:30 sıralarında sanık ... yerine sanık ...’ın geçerek nöbeti devraldığı, müşteki ...’ün uyarılarını sanık ...’a yönelik de yaptığı ve sanık ...’ın içeride Donanma Komutanı’nın bulunduğundan bilgisi olduğu, sabah saat 07:00 sıralarında müşteki ...’ün gemi komutanı ile görüşmek istediği, sanık ... nezaretinde gemi komutanı ile görüşüp Donanma Komutanına kahvaltı verilmesi gerektiğini söylediği, gemi komutanının müşteki ...’ün kapıdan ayrılması şartıyla bu isteği kabul ettiği, müşteki ... kapıdan ayrılarak önce tuvalet ihtiyacını giderip daha sonra bir kamaraya kapatıldığı, müşteki ...’ün Donanma Komutanına kahvaltı götürdüğü ancak komutanın kabul etmediği, müşteki ...’ün de müşteki ...’ün konulduğu kamaraya götürülerek kapının kilitlendiği, kamaranın 21 top platformu denilen bölüme açılan dış kaporta kapısında da tedbir alındığı, sanık ...’in sanık ...’ya bu kapıyı dışarıdan ip ile bağlattığı, henüz müşteki ... ile gemi komutanı arasındaki arbede yaşanıp silahlar patlamadan önceki bir zamanda sanık ...’in sanık ... tarafından dış kaporta kapısında görevlendirildiği, sanık ... buraya geldiği sırada sanık ...’nın bu yerden ayrılmak üzere olduğu, sanık ... ayrıldıktan sonra sanık ...’ın yönlendirmesi ile sanık ...’nın geldiği, kaporta kapısındaki bağı kontrol ettiğinde sağlam olmadığını görüp bu bağı sağlamlaştırdığı, bu sırada gemi komutanının sanık ...’yı çağırarak orada başkası dursun dediği ve yerine sanık ...’ın geçtiği, olayların kronolojik olarak anlaşılması bakımından sanık ...’nın kaporta kapısında bir süre bekleyip köprüüstüne çıktığı zamanın yukarıda anlatılan olaylardan müşteki ...

    ile sanıklar arasında yaşanan arbede sonrası diğer müşteki ...’ün gemi komutanı tarafından çağrılarak müşteki ...’ü aşağı inmesi için ikna etmesini istediği anına rastladığı, sanık ... ile ... kaporta kapısında bekleyişe geçtiklerinde sanık ...’in ...’a neler olduğunu sorduğu, sanık ...’ın da içerinde Donanma Komutanı olabileceğini söylemesi üzerine sanık ...’in üşüdüğünü gerekçe göstererek içeri gidip sanık ...’den yerine nöbete devam etmesini istediği, sanık ...’in ne ile ilgili nöbet tuttuklarını sabkor ile mi alakalı olduğunu sorması üzerine sanık ...’in bir şey bilmediğini söylediği, sanık ...’in yaklaşık 15-20 dakika kadar burada beklemiş olduğu, sanık ... buradan ayrıldıktan sonra ...’ın bir süre daha beklemeye devam ettiği akabinde sanık ...’dan izin istediği, sanık ...’ın da sanık...’i uyandır yerine geçsin dediği, sanık...’in yaklaşık olarak saat 06:00 sıralarında uyandırıldığı, kaporta kapısına gitme zamanının yaklaşık saat 06:00 sıraları olduğu, teğmen sanık... kaporta kapısına gelmeden evvel sanık ...’in yerine nöbeti devralan astsubay sanık ...’in saat 06:00 sıralarında geldiği, yani sanık ... buraya geldiği sırada kimsenin bulunmadığı sonra yanına teğmen sanık...’in geldiği, ikisinin birlikte bir süre bekledikleri ve aralarındaki konuşmada karşılıklı olarak bir şey bilmediklerini beyan ettikleri, sanık ...’ün talimatı ile sanık ...’in saat 06:45 civarı gelerek nöbeti sanık...’den devraldığı, sanık ...’in gelmesinden kısa bir süre sonra sanık ...’in sanık ...’a kahvaltı yapacağını söyleyerek yerine bakar olmasını istediği, sanık ...’ın kaporta kapısına gelişinin yaklaşık olarak saat 06:50 civarı olduğu, bir süre sonra geminin iç kısmında sanık ... ile karşılaşan sanık ...’in sanık ...’a “... astsubay dışarıda galiba, ona bir bak, üşümüştür, onu bir değiştir, kahvaltıya gitsin” demesi üzerine sanık ...’dan nöbeti devraldığı, sanık ...’ın saat 07:00 civarı uyandığı ve gemideki bir çok olaydan habersiz olduğu, bu şekilde son olarak sanıklar ... ve ... kaporta kapısında beklerken sanık ...’ün talimatı ile kaporta kapısında bağlı olan ipi çözüp buradan ayrıldıkları, kalkışmanın başarısızlıkla sonuçlanması üzerine saat 08:00 sıralarında Gemi Komutanı sanık ... komutan kamarasına gidip “komutanım bir yanlış anlaşılma oldu emirlerinize girmeye hazırım” dediği, Donanma Komutanının cevaben “sana iki defa emir verdim, ikisinde de benim emrimi dinlemedin, sen artık benimle görev yapamazsın” diyerek sanık ...’ü gönderdiği, ardından Donanma Komutanının emriyle geminin Poyraz Limanına bağlanmak üzere Gölcük’e doğru seyre geçtiği,
    b-Sanıkların Hukuki Durumları
    Sanık ...’ün Kurmay Yarbay Rütbesinde TCG Yavuz Gemisinin gemi komutanı olarak görev yaptığı, askeri okuldan itibaren örgütle

    organik bağının bulunduğuna ilişkin tanık beyanının olduğu, sanıklar ... ve ... ile gece boyu telefon irtibatı kurarak talimatlar aldığı, bu talimatlardan birinin de Donanma Komutanı Oramiral ...’nin gemide derdest edilmesi olduğu, sanığın aldığı talimatı emrindeki subaylarla birlikte planlayıp icraya koyduğu, sanığın Donanma Komutanı Oramiral ... ile Komodor ...’nın hürriyetinin tahdit edilmesi eylemini tek bir fiille gerçekleştirdiği belirlenerek zincirleme suç hükümlerinin uygulandığı ancak müştekiler ... ve ...’e yönelik eylemlerin her bir müştekiye yönelik farklı hareket ve kasıtla gerçekleştirildiği belirlenerek ayrı ayrı cezalandırılması yoluna gidildiği, darbe teşebbüsünün başarısızlıkla sonuçlandığını anlayıncaya dek eylemlerine devam ettiği,
    Sanık ...’in Kurmay Yarbay rütbesinde TCG Yavuz Gemisinin ikinci Komutanı olarak görev yaptığı, Donanma Komutanı Oramiral ...’nin derdest edilmesi eylemini Gemi Komutanı sanık ... ile birlikte planladığı, bu eylem için gerekli hazırlıkları yaptırıp talimatları verdiği, eylemin gerçekleşmesi sırasında aktif katılım gösterdiği, sanığın Donanma Komutanı Oramiral ... ile Komodor ...’nın hürriyetinin tahdit edilmesi eylemini tek bir fiille gerçekleştirdiği belirlenerek zincirleme suç hükümlerinin uygulandığı ancak müştekiler ... ve ...’e yönelik eylemlerin her bir müştekiye yönelik farklı hareket ve kasıtla gerçekleştirildiği belirlenerek ayrı ayrı cezalandırılması yoluna gidildiği, Donanma Komutanının diğer gemilere göndermek istediği darbe karşıtı mesajın gönderilmesine mani olduğu, gece boyunca darbeci gemi komutanının emir ve talimatı altında fikir ve eylem birliği içinde hareket ettiği,
    Sanık ...’nın Yüzbaşı rütbesinde TCG Yavuz Gemisinin başçarkçısı olarak görev yaptığı, Donanma Komutanı Oramiral ...’nin tutulduğu komutan kamarasının dışarı açılan kaporta kapısında bağlı olan ipi sağlamlaştırdığı, bu sırada içeride Donanma Komutanı olduğunu bildiği, Donanma Komutanlığı Kurmay Başkanı ...’in gemilere gönderdiği limana dönülmesine ilişkin emrin alınıp alınmadığı hususunda Donanma Komutanlığı Harekat Merkezinde görevli olan ... ile Gemi Komutanı sanık ... arasında geçen konuşmadan bilgisinin olduğu, yaşanan olayları bilmesine rağmen gemi komutanınca uygulamaya konulan plan ve organizasyonun bir parçası olarak iştirak ettiği,
    Sanık ...’ın Kurmay Binbaşı rütbesinde TCG Yavuz Gemisinin Harekat subayı olarak görev yaptığı, sabit hatlardan arandığına ilişkin tespitin bulunduğu, gemi komutanının Donanma Komutanı Oramiral ...’nin derdest edilmesi eyleminin planlama ve icrasına iştirak ettiği, müşteki ...’ün başında nöbet tuttuğu, müşteki ...’ün kontrol altında tutulmasını sağladığı,
    Sanık ...’in Teğmen rütbesinde olay günü nöbetçi subayı olarak görev yaptığı, Donanma Komutanı’nın diğer gemilere göndermek istediği darbe karşıtı mesajın gönderilmesinin engellenmesi için X-band sisteminin

    kapatılması emrini ilettiği, Donanma Komutanı’nın kapalı tutulduğu komutan kaportasının dış kaporta kapısı önünde nöbet tuttuğu, gece boyunca Gemi Komutanı sanık ...’ün emir ve talimatlarına koşulsuz uyarak fikir ve eylem birliği içinde hareket ettiği,
    Sanık ...’ın elektronik astsubayı olark görev yaptığı, sanık ...’in talimatına uyup telsiz kamarasına giderek doğrudan X-band sistemini kapattığı, Donanma Komutanı’nın darbe karşıtı mesajını çekmeye çalışan ...’nın uyarılarına aldırış etmeden eylemini sürdürdüğü, Donanma Komutanı Oramiral ...’nin mesajının çekilmesi yerine geminin yönetimini ellerinde tutan darbecilerin emir ve talimatlarına uyduğu, ilerleyen süreçte yine darbecilerin emri ile bu kez X-band sistemini açarken Donanma Komutanının kapalı tutulduğu komutan kamarasına ulaşan hattın jak bağlantılarını sökerek komutanın dışarı ile irtibat kurmasını engellediği, darbecilerin emir ve talimatlarına koşulsuz uyarak fikir ve eylem birliği içinde hareket ettiği,
    Sanık ...’nın Üsteğmen rütbesinde SHM subayı olarak görev yaptığı, ByLock kullanıcısı olduğu, gemi komutanı ve ikinci komutanı tarafından Donanma Komutanının derdest edilmesine yönelik planlama ve icra faaliyetine iştirak ettiği, ikinci komutanın emri ile komutan kamarasının dışarı açılan kaporta kapısını iple bağladığı, müşteki ...’e silah doğrultarak başında nöbet tuttuğu, müşteki ...’ün darbe yapıldığına içeride donanma komutanı olduğuna ilişkin açıklamalarına aldırış etmeden eylemine devam ettiği, darbecilerin emir ve talimatlarına koşulsuz uyarak fikir ve eylem birliği içinde hareket ettiği,
    Sanık ...’ın elektronik astsubayı olarak görev yaptığı, müşteki ...’ü komutan kamarasının koridora açılan kapısının yanında bulunan demir borulara kelepçelediği, sanık ... silahlı kendisi hücum yelekli olmak üzere müşteki ...’ün başında nöbet tuttuğu, müşteki tarafından yapılan uyarılara aldırış etmeden eylemine devam ettiği, darbecilerin emir ve talimatlarına koşulsuz uyarak fikir ve eylem birliği içinde hareket ettiği,
    Sanık ...’ın astsubay rütbesinde görev yaptığı, komutan kamarasının koridora açılan kapısının önünde müşteki ...’ün başında bekleyen sanık ...’dan nöbeti devralarak, sanık ... ile birlikte buradaki nöbeti sürdürdüğü, müşteki ...’ün uyarılarını sanığa karşı da tekrarlamasına rağmen eylemine devam ettiği, darbecilerin emir ve talimatlarına koşulsuz uyarak fikir ve eylem birliği içinde hareket ettiği,
    Sanıklar ..., ..., ..., ..., ve...’in komutan kamarasının dışarıya açılan kaporta kapısı önünde görevlendirilen personeller olduğu, TCG YAVUZ gemisi olay tarihinde Heybeliada’da düzenlenen Deniz Lisesi mezuniyet törenlerine katılmak amacıyla 15 Temmuz 2016 günü saat 06.00’da yola çıkmıştığı, dönüş yolunda öngörülmeyen gelişmeler yaşandığı, esasen gemideki işleyiş alt düzeydeki personel gözünde saat 03.00’a kadar normal seyrinde ilerlerken, Donanma Komutanının gemiye geldiği yaklaşık bu saat itibariyle gemide ani ve olağanüstü olaylar yaşanmaya başladığı,

    görevli olduğu mahalden ayrılıp ayrılmaması, istirahat için kamarasında bulunup bulunmamasına göre personelin bir kısmı yaşanan bu olaylardan habersizken; haber alan bir kısım personelin de rütbe, statü, konum, olaya ilişkin bilgi ve farkındalık düzeyleri, gemideki bilginin kirlenmesi, geçmiş deneyimleri, eğitim seviyeleri, vs. sebeplerle olayları anlamlandırmakta güçlük çektikleri, kamarada Donanma Komutanının bulunduğuna ilişkin kesin olmayan bilgiye haiz olmalarına rağmen Donanma Komutanı’nın içeride zorla tutulduğuna dair bilgilerinin bulunmadığına yönelik savunmalarının aksi ispatlanamadığından kasıtlı hareket etmediklerinin mahkemece kabul edildiği,
    Sanık...’in örgütle organik bağının olduğuna ilişkin tanık beyanı ve sabit hatlardan arandığına ilişkin tespitin bulunduğu göz önüne alınarak silahlı terör örgütüne üye olma suçundan cezalandırıldığı,
    D-SİVİL SANIKLAR VE MAHREM İMAMLARIN EYLEM VE FAALİYETLERİ;
    ... Kod isimli sanık ...’ın sanık ...’i İstanbul’daki darbe planlama toplantısına götürdüğü, sanık ...’in burada Yurtta Sulh Konseyi Üyesi ...’dan darbeye ilişkin talimatlar aldığı, sanık ...’in ifadesinde dönüş yolunda sanık ...’ın kendisine “gördünüz mü bakın gitmek istiyordunuz ama ne kadar önemliymiş” şeklinde sözleri üzerine kendisinin darbeden önceden haberdar olduğunu anladığını belirttiği, darbe girişimi başarısız olunca Gölcük Donanma Üssü’nden kaçan amirallerin mahrem imamlar ile iletişim kurdukları mahrem imam sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ...’ın darbeci amirallerin kaçmasını ve saklanmasını sağladıkları, Beylerbeyi Deniz Eğitim Komutanlığında Öğretmen Albay olarak görev yapan ve ByLock kullanıcısı olan sanık ...’ın da yine darbeci amirallerin saklanmasına yardım eden sanıklardan olduğu,
    İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesi kurulan gerekçeye göre; sanık ...’ın gerek tanık beyanları gerek ByLock içerikleri ve tüm dosya kapsamına göre, örgütün darbeye yönelik kararların alındığı, planlamalar yapıldığı özel hizmetler biriminin (mahrem yapı) bu bölgedeki başını çekmesi, genel müdür seviyesinde donanmadaki subay/astsubay tüm askerlerden sorumlu olduğunun tespit edilmesi, adı geçen diğer sanıklar ..., ..., ..., ... ve ...’ın da hem öncesinde örgüt hiyerarşisine göre sanık ...’un altında mahrem yapı ve işleyişine dâhil, hem de sonrasında hazırlanan bu organizasyona tereddütsüz katılmalarının, bu sanıkların da ... ile irtibatlı ve ortak hareket ettiklerini gösterdiği ve sanıkların birlikte aynı amaç doğrultusunda birleştikleri sonuç ve kanaatine varılmıştır. Darbe teşebbüsünün öncesi ve sonrası ayrımı yapılmaksızın sanık ... ile aynı suçu işleme konusunda birleştikleri, onun talimatlarını yerine getirdikleri ve sanık ... ve diğerlerinin hep birlikte hareket etmek suretiyle darbe teşebbüsü öncesi ve sürecindeki mahrem yapı çatısı altında gerçekleştirdikleri davranışlarıyla Anayasal düzenin ağır tehlikeye koyulması neticesi arasında bulunması gereken uygun illiyet bağının da mevcut olduğu, uygun

    illiyet bağının bulunduğu kabul edilerek ve adı geçen sanıkların Anayasayı İhlal suçundan ayrı ayrı cezalandırılmalarına ilişkin karar verildiği anlaşılmıştır.
    IV- KARAR
    A-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından verilen beraat kararları,
    Sanık ... ve ... hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçundan verilen beraat kararı ile,
    Sanık ... hakkında katılan ...’e yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen beraat kararına yönelik temyiz incelemesinde;
    Sanık ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından verilen beraat kararlarına yönelik temyiz bulunmadığı belirlenerek yapılan incelemede,
    Yapılan yargılama sonunda yüklenen suçlar açısından sanıklar ..., ..., ..., ..., ...’ın kasta dayalı davranışlarının bulunmadığı; sanıklar ..., ... ve ...’e yüklenen suçun ise sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısı ile katılanlar Cumhurbaşkanlığı ve TBMM vekillerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle beraat kararlarının ONANMASINA,
    B-Sanıklar ..., ... ... ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...,. hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine;
    Sanıklar ..., ... ve ... hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmeye yardım etme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine,
    Sanıklar ..., ... ve ... hakkında katılanlar ..., ..., ..., ... ve ...’ya yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan ayrı ayrı kurulan mahkumiyet hükümlerine,
    Sanıklar ... ... ve ... hakkında katılanlar ... ve ...’e yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan ayrı ayrı kurulan mahkumiyet hükümlerine,
    Sanıklar ... ve ... hakkında katılanlar ... ve ...’ye yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan ayrı kurulan mahkumiyet hükümlerine,


    Sanıklar ... ve... hakkında katılan ...’ye yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine,
    Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında katılanlar ... ile ...’ya yönelik zincirleme şekilde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine,
    Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında katılan ...’e yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkumiyet hükümlerine,
    Sanıklar ..., ..., ... hakkında katılan ...’e yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine,
    Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
    Donanma Komutanı Oramiral ...’nin kapalı tutulduğu komutan kamarasının dış kaporta kapısını çıkışı engellemek maksadıyla iple bağlayıp sağlamlaştıran sanık ...’nın, komutan kamarasının koridora açılan kapısı önünde elleri bağlı olarak tutulan koruma astsubayı ...’ün başında nöbet tutan ...’ın ve Donanma Komutanı Oramiral ...’nin darbe karşıtı mesajı diğer gemilere çekilmeye çalışırken X-band sistemini kapatarak kritik öneme haiz mesajın çekilmesine engel olan sanık ...’ın suçun icrasına ilişkin etkin ve fonksiyonel katkıları nedeniyle mahkemenin kararında bir isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamede bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
    Mensup oldukları örgütün yönetimi tarafından planlanıp, örgütsel faaliyet kapsamında icra edilen Anayasayı ihlal suçuna ilişkin olarak olay günü ortaya koydukları davranışlar itibariyle planlama, hazırlık ve icra organizasyonundan haberdar olmak suretiyle darbeye teşebbüs suçunu sevk ve idare edenler tarafından verilen emirleri/görevleri kabullenerek konusu suç teşkil ettiği açıkça anlaşılan emirler doğrultusunda ülke çapındaki icra hareketleriyle illi bir değer taşıyan icra hareketlerini gerçekleştiren sanıkların suçun icrasında üstlendikleri rolleri, her birinin suçun icrasına ilişkin etkin, fonksiyonel katkıları da göz önünde bulundurulduğunda fiil üzerinde ortak hakimiyet kurduklarının kabulü ile “müşterek fail” olarak TCK'nın 37. maddesi delaletiyle TCK’nın 309. maddesinden mahkumiyetlerine dair verilen hükümlerde; ayrıca doğrudan cebir ve şiddet içeren icrai hareket niteliğinde olmayan, somut zarar tehlikesinin gerçekleşmesini sağlayacak biçimde fiil üzerinde müşterek hâkimiyet kurmalarını temin edecek fonksiyonel bir mahiyet taşımayan, suç organizasyonu içinde bir iş bölümünün gereği olarak görevlendirilmeleri nedeniyle ika edildiği kanıtlanamayan ancak suçun icrasına başlanmasından sonra katılma iradesini açıkça ortaya koyan, zaman, nitelik ve yakın zarar tehlikesine yaptığı katkı

    itibariyle bütün olarak darbenin icrasını kolaylaştırmaya yönelen hareketleri gerçekleştirdikleri kabul edilen sanıkların “yardım eden” olarak TCK’nın 39. maddesi delaletiyle TCK’nın 309. maddesinden mahkumiyetlerine dair verilen hükümlerde; Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs amacına yönelik olarak vahamet arz eden araç suçlar yönünden verilen hükümlerde; ayrıca silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen hükümlerde bir isabetsizlik bulunmamakla;
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, mahkumiyetine karar verilen sanıkların hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, sanıkların üyesi bulunduğu silahlı terör örgütünün Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs amacına yönelik olarak vahamet arz eden eylemleri gerçekleştirdiği, sanıkların sübutu kabul olunan eylemlerinin amaç suçun işlenmesi doğrultusundaki örgütsel bağlılık ve ülke genelindeki organik bütünlüğe göre amacı gerçekleştirme tehlikesi yaratabilecek nitelikte olduğu belirlenip kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, suçlarının sübutu kabul edilmiş, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosya kapsamına göre sanıklar hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerinde bir isabetsizlik görülmediğinden; bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısı, tüm sanıklar müdafileri ile sanıklar ... ... ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... katılanlar Cumhurbaşkanlığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı vekillerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri diğer nedenler yerinde görülmediğinden, sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;
    1- Sanıklar hakkında hükmolunan hapis cezalarının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak doğrudan ve yalnızca TCK'nın 58/9. maddesinin gösterilmesi gerektiği gözetilmeksizin TCK’nın 58/9. maddesi yollamasıyla 58/6. maddesi uyarınca hatalı uygulama yapılması,
    2- Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinde uygulama yapılırken temel cezalandırma maddesi olarak TCK’nın 109/2. maddesi belirtildikten sonra arttırım maddeleri olarak TCK’nın 109/3-a,b ve c maddeleri gösterilmesi gerekirken uygulama maddelerinin hatalı şekilde gösterilmesi suretiyle CMK’nın 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
    Kanuna aykırı, bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısı, tüm sanıklar

    müdafileri ile sanıklar ... ... ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...; katılanlar Cumhurbaşkanlığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeple BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun CMK’nın 303/1-c. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, C bendinin 2-aa, 2-cc, 2-dd, 2-ee fıkralarının 3. paragrafları ile aynı bendin 2-bb fıkrasının 4. paragrafında yer alan “TCK’nın 2-a,b,c maddesi uyarınca” ibareleri çıkarılarak yerine “TCK’nın 3-a,b ve c maddeleri uyarınca” ibareleri eklenmesi, hükmün tekerrüre ilişkin uygulamaları tümüyle çıkartılarak yerlerine “"Örgüt mensubu olan sanıklar hakkında hükmedilen hapis cezalarının TCK'nın 58/9. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezaların infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” ibarelerinin yazılması suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    C- Sanık ... hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme ve katılan ...’e yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen beraat kararlarına,
    Sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen beraat kararına,
    Sanık ... hakkında anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme ile katılanlar ... ve ...’e yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen beraat kararlarına,
    Sanıklar ... hakkında katılanlar ..., ... ve ...’ye yönelik; sanık ... hakkında katılan ...’ye yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine,
    Sanık ... hakkında katılanlar ..., ... ve ...’e yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine,
    Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine,
    Sanık ... hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçundan verilen beraat kararı ile silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesine gelince;
    Sanık ... hakkındaki kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen beraat kararlarından yalnızca katılan ...’e yönelik eyleminin, sanık ... hakkındaki kişiyi hürriyetinden yoksun kılma

    suçundan verilen beraat kararlarından yalnızca ... ve ...’e yönelik eyleminin temyize konu edildiği belirlenerek yapılan incelemede
    1- Sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen beraat kararında;
    Sanık müdafiinin sanık hakkında CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca verilen beraat kararının CMK’nın 223/2-b maddesi uyarınca verilmesi gerektiğinden bahisle temyiz talebinde bulunduğu anlaşılmakla,
    Yargıtay’ın tutarlılık denetimini yapabilmesi için kararın dayandığı tüm verilerin, bu verilere mahkeme tarafından ulaşılan sonuçların; iddia, savunma ve delillere ilişkin değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması, mahkeme kabulünün duraksamaya yol açmayacak biçimde karar yerinde gösterilmesi, sanık hakkında CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca verilen beraat kararının gerekçeleri ile duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlenip yansıtılması gerekirken Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/1, Anayasanın 141/2, CMK'nın 34/1 ve 230/1-c maddelerine aykırılık oluşturacak şekilde gerekçesiz şekilde beraat kararı verilmesi,
    2-Örgütün askeri mahrem yapılanması içinde faaliyet yürüten, silahlı terör örgütünün üyesi olduğunda kuşku bulunmayan, darbe teşebbüsü başarısızlıkla sonuçlandıktan sonra darbeci amirallerin kaçmasına ve saklanmasını sağlayan sivil sanıklar ..., ..., ..., ... ve ...’un dosya kapsamındaki delillere göre kalkışmanın organizasyonu içinde yer aldıklarına, kalkışmaya iştirak ettiklerine ilişkin delil bulunmadığı anlaşılmakla, sanıklara ait ByLock yazışmaları ve darbe teşebbüsünün planlama safhasından itibaren özellikle kalkışmanın başladığı 15 Temmuz 2016 tarihinde yaptıkları telefon görüşmelerine ilişkin HTS analizleri ile sanıklara bağlı olan asker şahısların ifadeleri detaylıca incelenip darbenin planlama safhasında görev alıp almadıkları; Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçu sübut bulan sanık ...’ın faaliyeti benzeri bir faaliyette bulunup bulunmadıkları veya üstleri konumunda bulunan sanık ...’dan kalkışmanın organizasyonuna ilişkin bir emir ve talimat alıp almadıkları araştırılıp tespit edilmesi durumunda Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçundan hüküm kurulması; sanıkların bu yönde eylem ve faaliyetlerinin tespit edilememesi halinde ise TCK’nın 283. maddesinde düzenlenen suçluyu kayırma suçundan dava açtırılıp işbu dosyayla birleştirilerek TCK’nın 283. maddesinde düzenlenen suçluyu kayırma ve TCK’nın 314/2. maddesi uyarınca silahlı terör örgütüne üye olma suçlarından TCK'nın 61. maddedeki kriterler de gözetilerek teşdiden ve üst sınıra yakın cezalandırılmaları cihetine gidilmesi gerekirken eksik araştırma ve delillerin değerlendirmesinde düşülen yanılgı ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    3-TCG Yavuz Gemisinde Astsubay rütbesinde görev yapan sanık ...’in ülke genelinde ve gemide yaşanan olaylar görünür hale geldikten sonraki bir zaman diliminde katılan ...’ün beyanında kendisi kamaraya kilitlendikten bir süre sonra katılan ...’ün de aynı kamaraya getirilerek kilitlendiğini ve katılan ...’ü getiren kişinin sanık ...
    olduğunu bildirdiği, katılanın beyanının detay içerdiği ayrıca sanık ...’in beyanında koruma astsubayının sanık ... tarafından önce tuvalete sonra da başçarkçı kamarasına götürüldüğü hususunun doğrulandığı anlaşılmakla, sanığın eyleminin katılanın beyanında bildirildiği şekilde gerçekleştiğinin belirlenmesi durumunda Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarına vücut vereceği dikkate alınarak olayın oluş şekline ilişkin katılan ...’den de sorulup sanığın eylemi şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde beraat kararları verilmesi,
    4-Merkez Komutanlığı Koruma Birlik Komutanlığında astsubay olarak görev yapan sanık ...’ün yaşananları sorgular şekilde söylemlerine ilişkin lehe tanık beyanları dosyaya yansımış ise de katılan Albay ... tarafından birliğe çağrılıp darbeci amiral sanık ...’in emrine giren sanığın, yaşanan olağanüstü durumların anlaşılabilir hale geldiği bir zamanda, Albay ...’in ifadesinde açık bir şekilde belirtildiği şekilde ...’in emrine uyulmaması gerektiğine ilişkin uyarıları ve yine katılan amirallerin etrafa yüksek sesle yapılanların hukuksuz olduğuna yönelik uyarılarını dikkate almaksızın amirallerin usulsüz bir şekilde cezaevi nakil aracına konularak İstanbul Maltepe Askeri Cezaevine sevki eylemine katıldığı anlaşılmakla, sanık hakkında Anayasal düzeni ihlal etmeye teşebbüs ve katılanlar ... ve ...’e yönelik zincirleme şekilde hürriyeti tahdit suçlarından mahkumiyeti yerine delillerin değerlendirilmesinde düşülen hata sonucu yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
    5- TCG Oruçreis Gemisi 2. Komutanı olarak görev yapan, ByLock kullanıcısı olduğu tespit edilen sanık ...’in personelin cep telefonunun toplanmasını sağladığı, televizyondan darbeye ilişkin görüntüleri görünce “Araziye el koyduk” şeklinde sözler söylediği, olay gecesi saat 02:00 sıralarında sabkor silahlarının yüklenmesini sağladığı, suçun icrasına başlanmasından sonra katılma iradesini açıkça ortaya koyan hareketlerinin, zaman, nitelik ve yakın zarar tehlikesine yaptığı katkı itibariyle bütün olarak darbenin icrasını kolaylaştırmaya yönelik olup, sanık hakkında mahkumiyetine karar verilen TCK’nın 314/2. maddesinde düzenlenen silahlı terör örgütüne üye olma suçu ile TCK’nın 309/1. maddesinde düzenlenen Anayasal düzeni ortadan aldırmaya teşebbüs etme suçu arasındaki geçitli suç ilişkisi de dikkate alınmak suretiyle TCK’nın 309/1 ve 39/2-c maddeleri kapsamında anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçuna yardım etme suçundan hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, delillerin takdir ve değerlendirilmesinde düşülen yanılgı sonucu yazılı şekilde kararlar verilmesi,
    6- Sanık ...’nin yapılacak silahlı kalkışma ve bu kalkışmanın başarılı olması için katılanların gözlem altına alınarak İstanbul Maltepe Askeri Cezaevine nakilleri hususunda yapılan planlama toplantılara katıldığı, yapılan planlama uyarınca kendilerine verilen görevleri icra ettiği ve bu planlamanın icrası sırasında Yurtta Sulh Konseyi Üyesi olup Akıncı üssünde bulunan ...ve sanık ... telefonla sürekli irtibat halinde olduğu, aldığı talimatları sanık
    ...’e iletip amirallerin hürriyetinin kısıtlanması eylemini yönlendirdiği gibi sanık ... tarafından Donanma Komutanı Oramiral ...’nin TCG Yavuz Gemisi’ne geleceği öğrenildikten sonra sanıklar ..., ... ve ... arasında yoğun bir telefon trafiği başladığı, sanıklar ... ve ...’ün diğer sanıklarla birlikte Donanma Komutanının hürriyetinin kısıtlanması eylemini fikir ve eylem birliği içerisinde belirli bir organizasyon dahilinde gerçekleştirdikleri dikkate alınarak sanıkların TCK’nın 37/1. maddesi uyarınca asli fail olarak cezalandırılması gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde TCK’nın 39. maddesi uyarınca uygulama yapılması,
    7- Sanık ...’ın Donanma Komutanı Oramiral ... ile Komodor ...’nın kapalı tutulduğu komutan kamarasının koridora açılan kapısının önünde elleri bağlı şekilde tutulan katılan ...’ün başında nöbet tutması şeklinde gerçekleşen eylemde sanığın her üç katılana yönelik eylemini tek bir hareketle gerçekleştirdiği gözetilerek TCK’nın 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeksizin katılanlar ... ve ...’ya yönelik eylem nedeniyle zincirleme suç hükümleri uygulandığı halde katılan ...’e yönelik eylem nedeniyle yazılı şekilde ayrı hüküm tesis edilmesi,
    Kanuna aykırı, bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısı, tüm sanıklar müdafileri ile sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...; katılanlar Cumhurbaşkanlığı ve TBMM Başkanlığı vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma gerekçesi, atılı suçun mahiyeti ve öngörülen ceza miktarı dikkate alınarak tutuklu sanıkların tahliye taleplerinin reddi ile tutukluluk hallerinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 27.05.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Hemen Ara