Esas No: 2016/13
Karar No: 2016/3992
Karar Tarihi: 26.04.2016
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/13 Esas 2016/3992 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, katılanın perdecilik yaptığı iş yerine gelerek evine perde yaptırmak istediği, sipariş verilen perdeler için, katılanın senet düzenlemek amacıyla sanıktan kimlik istemesi üzerine, sanığın .... Genel Müdürlüğü kimlik kartını ibraz ettiği, katılanın bu kartın fotokopisini çekerek aslını sanığa iade ettiği, bu belgeye istinaden senet düzenlediği sırada sanığın, ölçü alındıktan ve fiyat belirlendikten sonra senet düzenlemelerini söyleyerek katılanı engellediği, sanığın sohbet sırasında ... Genel Müdürlüğünde çalıştığını belirterek, katılanın şirket sahibi olması nedeniyle ... olabileceğini, ...affından yararlanarak geçmişe dönük pirim borçlarını yatırdığı takdirde kısa bir zaman içinde emekli olabileceğini, bu konuda kendisine yardım edeceğini söylediği, bu şekilde katılanda güven telkin ettiği, birkaç gün sonra katılanı telefonla aradığı ve 14.000 TL gecikmiş pirim borcu olduğunu, bu parayı hazırlamasını söylediği, katılanın, iş yerine gelen sanığa poşet içinde 14.000 TL"yi, iş yerinde çalışan tanık ... yanında elden teslim ettiği, sanığın ilerleyen günlerde katılanı arayacağını söylemesine rağmen aramaması üzerine, katılanın Bağkur Genel Müdürlüğüne giderek sanığın gerçekte orada çalışmadığını öğrendiği, daha sonra tesadüfen sanık ile alışveriş sırasında karşılaştığında, sanığa neden aramadığını sorması üzerine, sanığın yeni bir iş yeri kurduğunu ileri sürerek çok yoğun olduğunu söylediği ve yeniden katılanda güven telkin etmek için üzerinde kendisine ulaşabileceği telefon numarasının bulunduğunu belirttiği ... Elektronik ... yazılı kartviziti verdiği, katılanın kartvizitteki adres ve telefondan da sanıkla irtibat kuramadığı şeklindeki olayda;
Bozma üzerine yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde, ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye düşülmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "30 gün", “25 gün” ve “500 TL" adli para cezası terimlerinin tamamen çıkarılarak, yerlerine sırasıyla "5 gün", “4 gün” ve "80 TL" adli para cezası ibarelerinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26/04/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.