MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın beraatına ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, .........’nin ortağı ve sorumlu müdürü olduğu, katılanın finans işlemlerinde değerlendirmek üzere 60.000 TL’yi sanığın hesabına havale ettiği, sanığın da katılanın yatırmış olduğu bu meblağı bilgisi dışında işlemler gerçekleştirmek suretiyle erimesine sebep olduğu, bu şekilde atılı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddiasıyla yapılan yargılama sonucunda;
Dairemizin 10/04/2013 tarih ve 2011/23232 esas, 2013/6562 karar sayılı bozma ilamı üzerine emekli bankacı bilirkişiden alınan 01/10/2013 tarihli rapora göre, sanığın sahibi olduğu ..................... nin 2004 yılı ticari defterleri üzerinde inceleme yapıldığının, yevmiye defterinde müştekinin havale tarihi olan 06/10/2004 tarihinde havale tutarı olan 60.000 TL ile ilgili olarak ....... hesabında kayıt olması gerekirken 06/10/2004 ve müteakip tarihlerde 2004 yılında bir kayıt bulunmadığının, aynı zamanda ayrı bir hesap açılması ile ilgili de kayıt tutulmadığının, havalenin sadece banka hesaplarında bulunduğunun, ancak sanığın yevmiye defterlerinde yapılan havale tarihi dışında muhtelif tarihlerde ............. adına dolar cinsinden havale işlemlerinin olduğunun, yevmiye defterlerinde kayıt bulunduğunun, kebir defterinde ....... hesabında bu tutarların izlendiğinin, ancak sanığın sahibi olduğu şirkette müşteki adına herhangi bir hesap açılmadığının belirtilmiş olması ve katılan vekili tarafından ......... şirketi tarafından katılanın ismine düzenlenmiş ve başlık kısmında “I.........” yazılı olan hesap dökümlerinin sunulmuş olması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, sanığın yetkili temsilcisi ve hissedarı olduğu .......................i’ne ait defter, belge, hesaplar ve katılan vekili tarafından sunulan tüm belgeler ile birlikte dosyanın, finans ve yatırım uzmanı, bankacı ve serbest muhasebeci mali müşavir bilirkişiden oluşacak alanında uzman üç kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilip inceleme yaptırıldıktan sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik inceleme sonucu yetersiz bilirkişi raporuna dayanarak sanığın beraatına hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 26/04/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.