Esas No: 2020/787
Karar No: 2021/3775
Karar Tarihi: 23.03.2021
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/787 Esas 2021/3775 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Bölge Adliye Mahkemesi : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
No : 2019/559-2019/2396
İlk Derece Mahkemesi : Ankara 25. İş Mahkemesi
No : 2017/98-2018/504
Dava, eksik ödendiği iddiası ile yaşlılık aylığı miktarının yeniden tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince davalı Kurumun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili dilekçesiyle; davacı vekili dava dilekçesinde ; davacının 01.12.2016 dan itibaren yaşlılık aylığı almaya başladığını, kendisine raporun engel raporun ve vergi indirimi nedeni ile bağlandığını 01.10.2008 sonrası dönem için aylık bağlama oranına yapılan itirazın kurumca reddedildiğini, aylık bağlama oranının kurumca %30 olarak belirlendiğini, 5510 sayılı Yasa"nın 28/4, 29/3 ve 4 ile geçici 10.maddesi birlikte değerlendirildiğinde davacıya aylık bağlama oranının alt sınırlarda esas alınarak %40,5 bu kabul edilmese dahi %35,32 olarak bağlanması gerektiğini ileri sürerek, davacının aylık bağlama oranının bu şekilde tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP:
SGK vekili, aleyhe hususları kabul etmeyerek davacı hakkında yapılan Kurum işlemlerinde herhangi bir hatanın olmadığını, kurumca yapılan işlemlerin usul ve yasaya uygun olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece,"...Davacının 01.10.2008 sonrası gerçekleşen hizmeti ile ilgili ise buna göre gerek aylığın hesabı gerekse aylık bağlamaya esas aylık bağlama oranı Yasa"nın 288 ve 29.maddesine göre hesaplanmalıdır.
5510 sayılı Yasanın 28 ve 29.maddeler incelendiğinde, vergi indiriminden dolayı yaşlılık aylığı bağlanacak olanlar ile ilgili aylık bağlama oranı 28 inci maddenin dördüncü ve beşinci fıkralarına göre aylığa hak kazanan sigortalılar için hesaplanacak aylık bağlama oranı, prim ödeme gün sayısı 9000 günden az olanlar için çalışma gücü kayıp oranının 9000 gün prim ödeme gün sayısı ile çarpımı sonucu bulunan rakamın % 60"a bölünmesi suretiyle hesaplanan gün sayısına göre, % 50yi geçmemek üzere üçüncü fıkra uyarınca tespit edilen orandır. Prim ödeme gün sayısı 9000 günc/en fazla olanlar için ise toplam prim ödeme gün sayısına göre aylık bağlama oranı belirlenir. Ancak, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için bu fıkrada geçen 9000 prim gün sayısı 7200 gün, % 50 oranı da % 40 olarak uygulanır, "şeklinde düzenlenmiştir.
Buna göre bu alt sınır öncelikle uygulanmalı ve davacının 7200 gün prim ödeme sayısı varmış gibi öncelikle aylık bağlama oranı belirlenmelidir.
Buna göre davacının vergi indirimine esas engel oranı %53 olmakla;
7200x%53 = 3816
3816 / %60 = 6360
6360 / 360 = 17,66
17,66 x %2 - %35,32 alık bağlama oranı belirlenmektedir.
Söz konusu oran yasadaki üst sınır olan (29.madde) %40 oranını geçmemektedir. Buna göre değerlendirilme yapıldığında davacının %35,32 olarak uygulanarak aylığın hesaplanması gerekmektedir. Bu nedenlerle tüm dosya kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İlk derece mahkemesi hükmüne karşı davalı Kurum avukatı tarafından; kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, aslen davacının hakkında yapılan işlemlerin ve bu arada yapılan aylık bağlama işlemlerinin hukuka uygun ve yerinde olması nedeniyle talebinin reddi gerektiğinden bahisle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi, Somut olayda, davacı tarafından Kuruma başvurulduğu, Kurumun aylık bağlama oranını düzeltmediği, bilirkişi tarafından 1.10.2008 sonrası aylık bağlama oranının %35,32 olarak hesaplandığı, Mahkemece bu oranın hükme esas alındığı mahkemenin maddi vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı Kurum vekilinin istinaf istemlerinin 6100 sayılı HMK 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı Kurum vekili, davacı hakkında yapılan Kurum işlemlerinde herhangi bir hatanın olmadığı, ayrıca davacı hakkında alt sınır aylıklarının gözetildiğini bu nedenle esas alınan raporun hatalı olduğunu belirterek ve resen belirlenecek diğer nedenlerle, kararın bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
16.07.1973 doğumlu davacıya 01.09.1991 tarihi sigortalılık başlangıcı, 26.10.2016 işten ayrılışı ve 02.11.2016 tarihi itibari ile yapılan tahsis talebine istinaden davalı Kurumca, 01.12.2016 tarihinden itibaren 506 Sayılı Yasanın geçici 87. Maddesinin b alt bendi hükümlerine göre 04.02.2013 tarihinden itibaren 3. Derece engelliler için uygulanan vergi indiriminden faydalandırılması gerektiğine ilişkin olarak verilen rapora dayalı olarak sakatlık hükümlerinden faydalandırıldığı ve yaşlılık aylığı bağlandığı anlaşılmaktadır.
Kurumca 506 sayılı Yasanın Geçici 87. maddesi hükümleri gereğince 01.12.2016 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlandığı, davacının aylığının eksik hesaplandığı iddiası ile eldeki davayı açtığı anlaşılmakla, davanın yasal dayanağı, öngörülen istisnaları dışında 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasanın Geçici 2. maddesi ve bu maddenin yollaması ile anılan Yasanın 28. ve 29. maddeleri ile birlikte geçici 10. maddeleridir.
5510 sayılı Yasanın Geçici 2. maddesinde, “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı, 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı kanunlara tabi olanlara bağlanacak yaşlılık aylıkları aşağıdaki şekilde hesaplanır:
a) Sigortalının bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen sürelerdeki prim ödeme gün sayılarına veya fiilî hizmet süresine ait aylık; bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki kanun hükümlerine göre, aylık talep tarihindeki toplam prim ödeme gün sayısı veya fiilî hizmet süresi üzerinden, bu Kanunun yürürlük tarihi itibarıyla hesaplanacak aylığının bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadarki prim ödeme gün sayısı veya fiilî hizmet süresi ile orantılı bölümü, aylık talep tarihine kadar geçen yıllar için, her yıl gerçekleşen güncelleme katsayısı ile çarpılarak hesaplanır.
b) Sigortalının bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra geçen sürelerdeki prim ödeme gün sayılarına ait aylığı, aylık talep tarihindeki toplam prim ödeme gün sayısı üzerinden 29 uncu madde hükümlerine göre hesaplanacak aylığının, bu Kanunun yürürlük tarihinden sonraki prim ödeme gün sayısına orantılı bölümü kadardır. Ancak, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 3600 prim gün sayısını doldurmamış olan sigortalıların yaşlılık aylığı bağlama oranının hesabında, sigortalının Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra geçen ve Kanunun yürürlük tarihinden önceki prim gün sayısını 3600 güne tamamlayan hizmet sürelerinin her 360 günü için % 3 oranı esas alınır.
c) Aylık, (a) ve (b) bentlerine göre hesaplanan kısmî aylıkların toplamından oluşur. Aylıklar ayrıca 29 uncu maddenin son fıkrasına göre artırılarak belirlenir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla 17.7.1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici 82 nci maddesinin (a) bendine göre gösterge sistemi içinde hesaplanacak kısmî aylıklara esas gösterge, sigortalıların ortalama yıllık kazanç hesabına giren takvim yılı sayısı esas alınmak suretiyle hazırlanacak olan gösterge ve üst gösterge tespit tabloları esas alınarak belirlenir.
Bu Kanunun yürürlük tarihine kadar geçen sürelere ilişkin aylığın hesabında esas alınan asgari aylık tutarı ile 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici 82 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre belirlenen eski tam aylık tutarı, toplam prim ödeme gün sayısı içinde bu Kanunun yürürlük tarihine kadar geçen prim ödeme gün sayısının oranına tekabül eden tutar üzerinden esas alınır. …” hükmüne yer verilmiş, 29. maddenin “4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar ile aynı fıkranın (c) bendine göre bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa sigortalı olarak çalışmaya başlayanların yaşlılık aylığı, aşağıdaki hükümlere göre belirlenecek ortalama aylık kazancı ile aylık bağlama oranının çarpımı sonucunda bulunan tutardır.
Ortalama aylık kazanç, sigortalının her yıla ait prime esas kazancının, kazancın ait olduğu yıldan itibaren aylık talep tarihine kadar geçen yıllar için, her yıl gerçekleşen güncelleme katsayısı ile güncellenerek bulunan kazançlar toplamının, itibarî hizmet süresi ile fiilî hizmet süresi zammı hariç toplam prim ödeme gün sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanan ortalama günlük kazancın otuz katıdır.
Aylık bağlama oranı, sigortalının malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi geçen toplam prim ödeme gün sayısının her 360 günü için %2 olarak uygulanır. Bu hesaplamada 360 günden eksik süreler orantılı olarak dikkate alınır. Ancak aylık bağlama oranı % 90"ı geçemez.
28 inci maddenin dördüncü ve beşinci fıkralarına göre aylığa hak kazanan sigortalılar için hesaplanacak aylık bağlama oranı, prim ödeme gün sayısı 9000 günden az olanlar için çalışma gücü kayıp oranının 9000 gün prim ödeme gün sayısı ile çarpımı sonucu bulunan rakamın %60"a bölünmesi suretiyle hesaplanan gün sayısına göre, %50"yi geçmemek üzere üçüncü fıkra uyarınca tespit edilen orandır. Prim ödeme gün sayısı 9000 günden fazla olanlar için ise toplam prim ödeme gün sayısına göre aylık bağlama oranı belirlenir. Ancak, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için bu fıkrada geçen 9000 prim gün sayısı 7200 gün, %50 oranı da %40 olarak uygulanır.
Yukarıdaki şekilde hesaplanan aylığın başlangıç tarihinin yılın ilk altı aylık dönemine rastlaması halinde 55 inci maddenin ikinci fıkrasına göre Ocak ödeme dönemi için gelir ve aylıklara uygulanan artış oranı kadar artırılarak, yılın ikinci altı aylık dönemine rastlaması halinde ise öncelikle Ocak ödeme dönemi, daha sonra Temmuz ödeme dönemi için gelir ve aylıklara uygulanan artış oranları kadar artırılarak, sigortalının aylık başlangıç tarihindeki aylığı hesaplanır.” şeklindeki düzenlemesi ile 01.10.2008 sonrası aylıkların hesaplama yöntemi belirlenmiştir.
Geçici 2. madde hükmü gereğince, 5510 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 01.10.2008 tarihine kadarki sigortalılık sürelerine yönelik aylıklar, 506 sayılı Yasanın 61 ve geçici 82. maddesi gereğince hesaplanacak ve 5510 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen sigortalılık süresinin toplam sigortalılık süresine orantılı bölümü aylık miktarında esas alınacak, 01.10.2008 tarihi sonrasındaki sigortalılık sürelerine yönelik aylıklar ise 5510 sayılı Yasanın 28. ve 29 madde hükümleri gereğince hesaplanacak ve bu Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten sonra geçen sigortalılık süresinin toplam sigortalılık süresine orantılı bölümü aylık miktarında esas alınacaktır.
Ne var ki davanın diğer bir yasal dayanağı mevcuttur ve davacı gibi özel hükümlere göre sakatlığı nedeniyle yaşlılık aylığı alanlar bakımından özel hüküm öngörülmesi nedeniyle uygulanması gereken geçici 10. Maddede; “….Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce sigortalı olup bu Kanunun yürürlük tarihinden önce veya sonra sakatlığı nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaya hak kazanmış durumda olan sigortalılar hakkında, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun mülga 60 ıncı maddesinin (c) bendinin (b) alt bendi ve geçici 87 nci maddesine göre işlem yapılır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce sakatlığı nedeniyle vergi indiriminden yararlananlardan yaşlılık aylığı bağlananların aylıklarının kesilmesi ve tekrar bağlanmasında bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki hükümler geçerlidir.
Birinci ve ikinci fıkraya göre bağlanan aylıkların aylık bağlama oranı, 5400 gün üzerinden hesaplanan orandan az olamaz.” Hükmü mevcut olup, davacının tüm sigortalılığının 5510 sayılı Yasa döneminde geçmediği bu kapsamda aylık bağlama oranı bakımından yasanın geçiş hükümlerini düzenleyen geçici 10. Maddeye tabi olduğu hususu dikkate alınmalı ve bu çerçevede yapılacak inceleme ile davalı Kurumun işlemi irdelenmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Yapılacak irdelemede, davacının kararı temyiz etmediği ve davalı Kurum lehine mahkeme kararındaki tutar bakımından usuli kazanılmış hak oluştuğu da dikkate alınmalıdır.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak ilk derece mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesi ile kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 23.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.