Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/4147 Esas 2021/5519 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/4147
Karar No: 2021/5519

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/4147 Esas 2021/5519 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi tarafından verilen 2021/4147 E. ve 2021/5519 K. sayılı karar karşılıklı boşanma davasına ilişkindir. İlk derece mahkemesince her iki tarafın da eşit kusurlu olduğu belirlenerek boşanmaya karar verilmiş ve davalı-karşı davacı kadının tazminat talepleri reddedilmiştir. Ancak, yapılan itirazlar sonucu bölge adliye mahkemesince erkeğin kadına hafif derecede fiziksel şiddet uyguladığı vakası kusur olarak yüklenmiş ve boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu kabul edilerek kadın yönünden maddi ve manevi tazminat taleplerinin kabul edilmesine karar verilmiştir. Ancak, bu kararın doğru olmadığı ve bozulması gerektiği belirtilmiştir.
Kanun maddeleri:
-Türk Medeni Kanunu'nun 174/1-2. maddesi
2. Hukuk Dairesi         2021/4147 E.  ,  2021/5519 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, maddi ve manevi tazminat, iştirak nafakasının miktarı ile yargılama gideri yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası talebinin reddi ve iştirak nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının tüm, davacı-karşı davalı erkeğin ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir.
    2-Tarafların karşılıklı olarak açılan boşanma davalarının yapılan yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı-karşı davacı kadının tazminat taleplerinin reddine hükmedilmiş, karara karşı kadın tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, bölge adliye mahkemesince yerel mahkemenin taraflara yüklediği kusurlu eylemler sabit bulunmuş, davacı-karşı davalı erkeğin kusurlarına "kadına hafif derecede fiziksel şiddet uyguladığı" kusuru eklenerek boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu belirtilerek kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmiş, karara karşı taraflar temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
    Her ne kadar bölge adliye mahkemesince davacı-karşı davalı erkeğe "Kadına hafif derecede fiziksel şiddet uyguladığı" vakıası kusur olarak yüklenmiş ise de; yapılan yargılama, toplanan deliller, tarafların dilekçeler aşamasındaki iddia ve savunmaları birlikte değerlendirildiğinde, davalı-karşı davacı kadının fiziksel şiddet iddiası dosyada yer alan 10.10.2015 tarihli soyut nitelikteki geçici hekim raporu dışında başkaca bir delille desteklenmediği gibi, kadının cevap ve karşı dava dilekçesinde geçici hekim raporu aldıktan sonra yönlendirildiği kolluk biriminde çocuğu düşünerek erkeği şikayet etmekten vazgeçtiğini beyan ettiği, sonrasında eşiyle birlikte aynı evde yaşama devam ettiklerini, kadının beyanına göre yaşanan son tartışmanın da 28.10.2015 tarihinde çocuğa genç odası alınmasıyla ilgili olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda yaşanan şiddet olayından sonra tarafların yaklaşık 20 gün süreyle birlikte yaşamaları nedeniyle affedilen yada en azından hoşgörüyle karşılanan şiddet vakıasının erkeğe kusur olarak yüklenmesi mahkemesince belirlenen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet veren vakıalarda tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü gerekirken, hatalı kusur belirlemesi sonucu yazılı şekilde davacı-karşı davalı erkeğin, davalı-karşı davacı kadına göre ağır kusurlu olduğunun kabulü doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
    3-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda taraflar eşit kusurludur. Boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu eş yararına maddi ve manevi tazminata karar verilemez. Davalı-karşı davacı kadın yararına Türk Medeni Kanunu"nun 174/1-2. madde koşulları oluşmamıştır. O halde davalı-karşı davacı kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesi sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden ..."ya yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran ..."e geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.30.06.2021 (Çrş.)













    Hemen Ara