Kasten yaralama - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2020/15 Esas 2020/3089 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/15
Karar No: 2020/3089
Karar Tarihi: 17.02.2020

Kasten yaralama - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2020/15 Esas 2020/3089 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir dava hükümleri temyiz edilmiş ve mahkumiyet kararı verilmiştir. Sanıkların kasten yaralama suçunu iştirak halinde gerçekleştirdiği beyan edilmiştir. Sanık ...\"un silah olarak tabancanın kabzasını kullanarak, diğer sanık ise tahta kullanarak eylemlerini gerçekleştirdikleri tespit edilmiştir. Ancak, mahkemenin bazı hususları gözetmemesi neticesinde kararın bozulması gerektiği kararlaştırılmıştır. Bu hususlar şunlardır:
1) İki grup halinde gerçekleşen kavganın hangi tarafın haksız hareketi ile başladığının kesin olarak tespit edilemediği gözetilerek, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı belli olmayan durumlarda haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği fakat bu hususun göz ardı edilmiş olması,
2) Sanıklara ek savunma hakkı tanınmadığı ve savunma hakkının kısıtlanması,
3) Sanıklar hakkında hapis cezasının artırılması sırasında ilgili kanun maddelerinin yanlış uygulanması.
Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: TCK 37/1, TCK 6/1-f.4, TCK 29, TCK 87/1-son, TCK 86/1, TCK 86/3-e, 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, ve 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi.
3. Ceza Dairesi         2020/15 E.  ,  2020/3089 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Kasten yaralama
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Sanıkların eylemlerini TCK"nin 37/1. maddesine göre iştirak halinde gerçekleştirdikleri, katılanların, tanıkların beyanları ve sanık ..."un ikrarı ile de, sanık ..."un katılana TCK"nin 6/1-f.4 maddesine göre silahtan sayılan tabancanın kabzası ile sanık ..."in ise tahta ile vurduğunun sabit olması karşısında, tebliğnamenin (2) numaralı bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
    Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
    1)İki grup halinde yapılan kavganın hangi tarafın haksız hareketi ile başladığının kesin olarak tespit edilemediği gözetilerek, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas, 367 sayılı Kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu Ceza Dairelerin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinde şüpheli kalan bu halin sanıklar lehine 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari seviyede uygulanmasını gerektirdiğinin gözetilmemesi,
    2)Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.04.2017 tarihli ve 2015/1167 Esas- 2017/247 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, sanıklara 5271 sayılı CMK’nin 226. maddesi hükmü gereğince ek savunma hakkı tanınmadan, iddianamede gösterilmeyen TCK’nin 87/1-son maddesinin uygulanması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
    3)Sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nin 86/1 ve 86/3-e maddeleri uyarınca hükmolunan “1 yıl 6 ay” hapis cezasının TCK"nin 87/1-c maddesi gereğince 1 kat artırılması sırasında "2 yıl 12 ay" hapis cezası yerine “3 yıl “ hapis cezası bulunması,



    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin ve katılanın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.02.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.