Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, Hazine adına kayıtlı 918 (79) kadastro parselinin ilk önce Seyhan Belediyesince, daha sonra da Adana Büyükşehir Belediyesince imar uygulamasına tabi tutularak malikleri adına tescil edildiğini, imar uygulamasından önce 918 parselin park alanında kaldığını ileri sürüp kök parselin eski hale iadesi ile Hazine adına tescilini , olmazsa taşınmazın bedelini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, Seyhan Belediyesi hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, Çukurova Belediyesi ve Adana Büyükşehir Belediyesi aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine,918 nolu kök parselin Hazine adına ihyasına , parselin ağaçlandırma alanında kaldığı gerekçesiyle sicilden terkinine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, imar öncesi kadastral mülkiyet ve geometrik durumun ihyası olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişmeli 918 (79) parsel sayılı taşınmazın öncesinde tescilsiz alandan ihdasen Hazine adına tescil edildiği ve Seyhan Belediyesince başka bir çok parselle birlikte 38 nolu imar düzenlemesine tabi tutulduğu, bilahare davalı Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edildiği, parselin yargılama sırasında yeni kurulan Çukurova Belediyesi sınırları içinde kalması üzerine anılan Belediyenin de davaya dâhil edildiği görülmektedir.
Davacı Hazine eldeki davada çekişmeli taşınmazların kayıtlarının dayanaksız hale geldiğini belirterek imar öncesi duruma dönülmesini ve ihdasen oluşan parselin yeniden adına tescilini istemiştir.
Mahkemece, sicil kayıtlarının illetini teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilerek kayıtların dayanaksız hale geldiği ve sicil kaydının yolsuz tescil durumuna düştüğü gerekçesi ile imar öncesi durumun ihyasına; ayrıca, ihya kapsamındaki bir kısım yerin imar planına göre ağaçlandırma alanında kaldığından bahisle bu kısmın ihya kapsamından çıkarılıp terkin edilmesine karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, imar şuyulandırmasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanaksız kalacağı ve yolsuz tescil durumuna düşeceği açıktır. Dayanıksız kalan (illetten mücerret) kaydın ise iptalinin gerekeceği ve kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceğide kuşkusuzdur.
Somut olaya gelince, Seyhan Belediyesince yapılan 38 nolu imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edilmediği, halen geçerliliğini koruduğu dosya içinde bulunan bilirkişi raporu ve aynı nitelikteki emsal dosyalardan anlaşılmaktadır.
O halde, anılan 38 nolu imar düzenlemesi ile ilgili idari yargıda dava açılarak işlem iptal ettirilmedikçe eldeki davanın dinlenme olanağından söz edilemez.
Hal böyle olunca, halen geçerliliğini sürdüren ilk imar uygulamasındaki hak durumu saptanmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir.
Kabule göre de, ihyasına karar verilen 918 ( 79 ) sayılı kök parselin bir kısmı imar planında ağaçlandırma alanında kalsa dahi, imar işleminin İdari Yargıda iptal edilmesiyle, bu işlemin kapsadığı tüm uygulamaların iptal edilmiş sayılacağı gözetilmeksizin taşınmazın kısmen terkinine karar verilmesi doğru olmadığı gibi; yargılama masraflarının iptale konu idari işlemi yapan ve böylece dava açılmasına sebebiyet veren Belediyeye yüklenmesi gerektiğinin düşünülmemesi de doğru değildir.
Davacı Hazinenin temyiz itirazları açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesine göre) HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 28.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.