Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/3885 Esas 2016/9974 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/3885
Karar No: 2016/9974
Karar Tarihi: 27.12.2016

Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/3885 Esas 2016/9974 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2016/3885 E.  ,  2016/9974 K.

    "İçtihat Metni"


    Dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından şüpheliler ...ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 01/06/2012 tarihli ve 2010/1123 soruşturma, 2012/809 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii ... Ağır Ceza Mahkemesinin 29/08/2012 tarihli ve 2012/2363 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 02/08/2016 gün ve 94660652-105-07-5395-2016 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 01/09/2016 gün ve 2016/338597 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
    Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
    ... Cumhuriyet Başsavcılığınca, müşteki şüpheliler, şüpheli ile müşteki şüpheli ... arasındaki ilişkinin hukuki ihtilaf niteliğinde olduğu ve dolandırıcılık suçunun yasal unsurları oluşmadığı, sahtecilik suçuna ilişkin ise soyut iddia dışında delil bulunmadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, dosya kapsamına göre, suça konu taşınmazlara ilişkin aldırılan tapu kayıt içerikleri, 24/042008 tarihli sözleşmeye istinaden tanzim edilmiş 12/05/2010 tarihli yeminli tercüman... çevirisi, şüpheli..."a ait 1989-2009 tarihleri arasını gösterir SSK sigortalı hizmet dökümü, 24/04/2008 tarihli .... Noterliğinin gayrimenkul satım vaadi sözleşmesi, şüpheli ..."ın ...."ın yanında işçi olarak çalıştığına ve şüpheli ..."ün bilgi ve talimatıyla suça konu taşınmazları üzerine alıp yine şüpheli Süleyman"ın talimatıyla müşteki... ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yaptığına dair ikrar içeren savunmaları, tüm dosya kapsamında şüpheli..."ün beyanlara göre ...İlçesinde kuyumculuk ve otel işletmesi olduğu, şüpheli ..."nun da şüpheli ..."ın yanında 1999-2009 tarihleri arası işçi olarak çalıştığı, şüpheliler... ile ..."ün şüpheli ..."ün kızları olduğu, müşteki ...ile şüpheli ... arasında önceye dayalı tanışıklık ve irtibatın olması nazara alındığında, şüpheli..."ın ..."ün adına kayıtlı suça konu taşınmazları ..."ın talimatıyla 22/10/2007 tarihinde muvazaalı olarak devraldığı, sonrasında suça konu taşınmazların 24/04/2008 tarihli noterden düzenlenen taşınmaz satım vaadi sözleşmesi ve aynı tarihli para ödemesine ilişkin müştekiyle yapılan anlaşmadan sonra 06/08/2008 tarihinde yine şüpheli ...."ın talimatıyla kızları olan ... ile ..."e tapudan muvazaalı olarak devrini yaparak şüpheli.... ile müşteki arasında yapılan taşınmaz satımı vaadi sözleşmesi ve bu sözleşmeden doğacak parasal talebi akıbetsiz bırakacak şekilde gerçekleşen eylemde şüpheliler .... ve ...."ın eyleminin fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek müştekiye yönelik dolandırıcılık suçunu işlediklerine ve şüpheliler... ve ..."ün de eyleme sonradan yardım ederek iştirak ettiklerine dair kamu davası açmak için yeterli şüphenin bulunduğu gözetilmeksizin itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
    Dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından şüpheliler .... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda ... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 01/06/2012 tarihli ve 2010/1123 soruşturma, 2012/809 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii .... Ağır Ceza Mahkemesinin 29/08/2012 tarihli ve 2012/2363 değişik iş sayılı kararı kapsayan dosya incelendi.
    ... Cumhuriyet Başsavcılığınca, müşteki şüpheliler, şüpheli ile müşteki şüpheli ... arasındaki ilişkinin hukuki ihtilaf niteliğinde olduğu ve dolandırıcılık suçunun yasal unsurları oluşmadığı, sahtecilik suçuna ilişkin ise soyut iddia dışında delil bulunmadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, dosya kapsamına göre, suça konu taşınmazlara ilişkin aldırılan tapu kayıt içerikleri, 24/042008 tarihli sözleşmeye istinaden tanzim edilmiş 12/05/2010 tarihli yeminli tercüman ... çevirisi, şüpheli..."a ait 1989-2009 tarihleri arasını gösterir SSK sigortalı hizmet dökümü, 24/04/2008 tarihli .... Noterliğinin gayrimenkul satım vaadi sözleşmesi, şüpheli ..."ın ..."ın yanında işçi olarak çalıştığına ve şüpheli ..."ün bilgi ve talimatıyla suça konu taşınmazları üzerine alıp yine şüpheli Süleyman"ın talimatıyla müşteki ... ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yaptığına dair ikrar içeren savunmaları, tüm dosya kapsamında şüpheli ...."ün beyanlara göre... İlçesinde kuyumculuk ve otel işletmesi olduğu, şüpheli ..."nun da şüpheli ...."ın yanında 1999-2009 tarihleri arası işçi olarak çalıştığı, şüpheliler .... ile ..."ün şüpheli ...."ün kızları olduğu, müşteki ... ile şüpheli .... arasında önceye dayalı tanışıklık ve irtibatın olması nazara alındığında, şüpheli ...."ın ...."ün adına kayıtlı suça konu taşınmazları ..."ın talimatıyla 22/10/2007 tarihinde muvazaalı olarak devraldığı, sonrasında suça konu taşınmazların 24/04/2008 tarihli noterden düzenlenen taşınmaz satım vaadi sözleşmesi ve aynı tarihli para ödemesine ilişkin müştekiyle yapılan anlaşmadan sonra 06/08/2008 tarihinde yine şüpheli..."ın talimatıyla kızları olan ... ile ..."e tapudan muvazaalı olarak devrini yaparak şüpheli ... ile müşteki arasında yapılan taşınmaz satımı vaadi sözleşmesi ve bu sözleşmeden doğacak parasal talebi akıbetsiz bırakacak şekilde gerçekleşen eylemde şüpheliler ... ve ..."ın eyleminin fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek müştekiye yönelik dolandırıcılık suçunu işlediklerine ve şüpheliler... ve...ün de eyleme sonradan yardım ederek iştirak ettiklerine dair iddia karşısında kamu davası açmak için yeterli şüphenin bulunduğu gözetilerek itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemekle,
    Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden .... Ağır Ceza Mahkemesinin 29/08/2012 tarih ve 2012/2363 D.İş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309/4-a maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine 27/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara