Esas No: 2016/3889
Karar No: 2016/9973
Karar Tarihi: 27.12.2016
Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/3889 Esas 2016/9973 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Hileli iflas suçundan şüpheli ...... Ticaret Limited Şirketi hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda, ... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 18/01/2016 tarihli ve 2015/112392 soruşturma, 2016/2603 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii ... Sulh Ceza Hakimliğinin 18/03/2016 tarihli ve 2016/1138 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 31/08/2016 gün ve 94660652-105-34-6854-2016 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19/09/2016 gün ve 2016/329289 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında, somut olayda, şüpheli şirketin 701.656,00 TL borç kaydı ile öz varlığını yitirdiğini, borcun 258.895 TL"lik kısmının kim olduğu ve nerede bulunduğu bilinmeyen bir şirkete faturasız olarak ödendiğinin gösterildiğini, ancak bu ödemenin hangi sipariş avansına ilişkin olduğu hususunun açıklık kazanmadığını, müflis şirketin sırf borcu ödememek için hileli bir şekilde iflas ettiğinden bahisle müştekinin şikayette bulunması üzerine başlatılan soruşturma sonucunda, tasfiye dosyasında teslim edilen ticari defterler üzerinde 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 310-311. maddeleri uyarınca bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, alınan bilirkişi raporunda hileli ve taksiratlı halin bulunmadığı rapor edildiğine dair delil elde edilmediğinden bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; müflis şüpheli şirketin tasfiye işlemlerine ait .... İcra Dairesinin 2015/16 sayılı dosya içeriğinin onaylı örneklerinin veya asıllarının dosya içine alınması, dosya arasında bulunduğu belirtilen bilirkişi raporunun incelenmesi, müştekinin iddiaları doğrultusunda şüpheli şirkete ait ticari defterler ile bunların dayanağını oluşturan muhasebe kayıtları, banka hesapları, çek hesapları, borç ilişkilerini tevsik eden sözleşmeler, faturalar, makbuzlar, sevk irsaliyeleri ile varsa elektronik kayıtların temin edilerek, dosyanın ticaret, icra ve iflas ve ceza hukuku alanında uzman üç kişilik bilirkişi heyetine tevdii ile TCK"nın 161 ve 162. maddelerinde sayılan eylem ve işlemlerin bulunup bulunmadığı hususlarında rapor alınmak suretiyle, toplanacak deliller ve yapılacak inceleme sonucuna göre şüphelinin hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerekirken, eksik inceleme yapılmak suretiyle kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği gözetilerek, itirazın bu yönden kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden .... Sulh Ceza Hakimliği"nin 18/03/2016 tarihli ve 2016/1138 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 27/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.