Esas No: 2015/1444
Karar No: 2015/1905
Karar Tarihi: 11.06.2015
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/1444 Esas 2015/1905 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat
Sanığın, katılana ait işyerinde 1997 yılında çalışmaya başladığında suça konu senedi adını yazıp imzalayarak boş vaziyette teminat olarak katılana verdiğini savunması, dosya arasında onaylı sureti bulunan ...1. İş Mahkemesinin 2006/571 Esas sayılı dosyasındaki 25.12.2006 günlü duruşma tutanağında beyanı bulunan tanığın, katılanın sahibi olduğu şirkette kendisinin de çalıştığını, işe girerken kendisinden de teminat mahiyetinde imzalı boş senet alındığını ve işten çıkarılınca bu senedin doldurularak aleyhine yapılan icra takibine konu edildiğini beyan etmesi, sanığın katılan aleyhine, eldeki davaya da konu edilen senedin teminat senedi olduğu ve bu senede dayalı borcununun bulunmadığı iddiasıyla açtığı menfi tespit davasına ilişkin ...2. İş Mahkemesinin 2008/821 Esas, 2009/105 Karar sayılı dosyasında verilen, suça konu senedin teminat senedi olduğundan bahisle davanın kabulüne ilişkin hükmün uyap üzerinden yapılan incelemede Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 29.09.2011 günlü ilamı ile onanmasına karar verildiğinin anlaşılması ve tüm dosya kapsamından sanığın senedin 1997 yılında işe girerken verdiği teminat senedi olduğu yönündeki iddiasının aksinin ispatlanamadığı, buna göre suç tarihinin 1997 yılı olarak kabulü gerekeceği cihetle; gerekçeli karar başlığında 06.04.2006 olarak yanlış yazılan suç tarihinin 1997 yılı olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen "resmi belgede sahtecilik" suçunun suç tarihinden sonra 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren ve sanık lehine olan 5237 sayılı TCK"nun 204/1. maddesinde öngörülen cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu aynı Yasanın 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Yasanın 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK"nun 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK"nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 11.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.