Esas No: 2021/21817
Karar No: 2022/3203
Karar Tarihi: 01.06.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/21817 Esas 2022/3203 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2021/21817 E. , 2022/3203 K."İçtihat Metni"
I-TALEP:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24.11.2021 tarih ve 2021/132733 sayılı yazısı ile; silahlı terör örgütüne üye olma suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 17.01.2020 tarihli ve 2019/133159 soruşturma, 2020/2368 esas, 2020/309 sayılı iddianamenin iadesine dair İzmir 16. Ağır Ceza Mahkemesinin 03.02.2020 tarihli ve 2020/10 iddianame değerlendirme sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin İzmir 17. Ağır Ceza Mahkemesinin 10.02.2020 tarihli ve 2020/27 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, İzmir 16. Ağır Ceza Mahkemesince, ByLock kullandığı iddia edilen şüphelinin Userıd tespitine yönelik tespit ve değerlendirme tutanağının düzenlenmesine ilişkin çalışmaların tamamlanması beklenmeden kamu davası açıldığı gerekçesi ile İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 17.01.2020 tarihli iddianamenin iadesine karar verilmiş ise de;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 170/3. maddesinde iddianamede nelerin gösterileceği, aynı Kanunun 174/1. maddesinde iddianamenin hangi hallerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, aynı Kanunun 170/2. maddesinde yer alan “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.” hükmü uyarınca Cumhuriyet savcısının dava açmasının zorunlu olduğu ve suçun hukukî nitelendirilmesinin de Cumhuriyet savcısına ait olduğu, bu durumda mahkemece, iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında ibraz edilebilecek deliller birlikte değerlendirilerek yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği,
Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 18.10.2019 tarihli ve 2019/4394 esas, 2019/6485 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, somut olayda, ... ... adına kayıtlı ... numaralı GSM hattı üzerinden ByLock programının kullanıldığının tespit edilmesi üzerine, bahse konu ... numaralı GSM hattının HTS kayıtlarının incelenmesi ve gerçek kullanıcısının tespitine yönelik yapılan çalışmalar neticesinde bu GSM hattının kullandığı baz istasyonları, görüşme yaptığı kişiler dikkate alınarak şüpheli ... tarafından kullanıldığı hususunun tespit edildiği, bu durumun şüphelinin alınan ifadesi ile de sabit olduğu, ayrıca şüphelinin Fetö Pdy'ye ... ... Sendika üyeliğinin bulunduğu ve Fetö Pdy'ye ... ... Eğitim Yayın Ltd. Şti. İsimli işyerinde çalışma kaydının olduğunun iddianamede ifade edildiği, bu durumda mevcut delillerin kamu davasının açılması için yeterli olduğu, delillerin takdir ve değerlendirilmesinin mahkemesince yapılması gerektiği gözetilmeksizin, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 25.10.2021 gün ve 94660652 - 105 - 35 -15948 - 2021 - Kyb sayılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak Dairemize gönderilmiştir.
II-OLAY:
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/47496 sayılı soruşturması kapsamında verdiği talimata istinaden, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarına yönelik olarak, diğer Şube Müdürlükleri ile ortaklaşa yürütülen operasyon kapsamında, İl Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince yapılan ByLock sorgulamasında, İD numarası tespit edilemeyen ByLock hattının kullanıldığı tespit edilen, babası adına kayıtlı ancak tarafından kullanıldığı değerlendirilen hattın gerçek kullanıcısı olduğu değerlendirilmesi ile şüpheli ... hakkında soruşturma başlatılmıştır.
Tanzim olunan tutanaklardan anlaşıldığı kadarı ile soruşturma kaydına rastlanılmayan şüphelinin, örgütle iltisaklı ... Eğitim İş Sendikasına 11.09.2014 tarihinden itibaren üye olduğunun ve ... ilinde 2012-2015 yılları arasında örgütle iltisaklı olması nedeni ile süreçte kapatılan, eğitim alanında faaliyet gösteren şirkete bağlı işyerlerinde çalıştığının tespit edildiği, aynı suçtan hakkında işlem yapılan ... isimli şahsın da çıkış kaydının bulunduğu 28.10.2012 tarihinde, aynı zaman diliminde, Sarp sınır kapısından çıkış yaptığına ilişkin kaydının bulunduğunun tespiti ile birlikte hareket ettiklerinin değerlendirildiği, babası adına kayıtlı hattan, imei numarası belirlenen telefonla ByLock programının kullanıldığının fakat user ıd numarasının tespit edilmediğinin, bu hattın gerçek kullanıcısının tespitine dair yapılan sorgulamalarda çeşitli kurumlara süreçte iletişim numarası olarak şüpheli tarafından bildirildiği ve ilk bağlantının yapıldığı 18.01.2015 tarihi ile son tarih olan 31.01.2015 tarihleri arasında CGNAT kayıtlarına göre hattın ... ilinden baz verdiğinin, baz yerlerinin de ikamet adresi ile yakın konumda olduğunun tespiti ile hattın gerçek kullanıcısı olduğunun değerlendirildiği görülmüştür.
08.10.2019 tarihinde yapılan eş zamanlı operasyonda, İzmir ilinde bulunan adresinde yakalanarak gözaltına alınan şüphelinin, ikametinde yapılan aramada çok sayıda telefonun da aralarında bulunduğu materyallere el konulmuştur.
08.10.2019 tarihinde, müdafii eşliğinde kollukta verdiği ifadesinde atılı suçlamayı kabul etmeyen şüpheli, özetle ifadesinde; eşinin ve kaynının atılı suçtan tutuklandıklarını ve ceza evinde bulunduklarını, evlendikten sonra eşinin orada okuması ve de iş bulması nedeni ile ...'a taşındıklarını, 2012-2014 yılları arasında ... Dershanesinde kayıt elemanı olarak çalıştığını fakat çocuğunun olması nedeni ile işten ayrıldığını ve sonrasında da İzmir'e yerleştiklerini, sendika üyeliğinin bulunduğundan haberinin olmadığını, üyelik kaydının izni olmadan, bilgisi haricinde yapılmış olabileceğini, eşinin ... Dershanesinde çalışmadığını, ... Okulları Özel ... Akademi Kursunda sigortalı olarak gösterilmiş ise de sadece dershanede çalıştığını ve başka bir yerde çalışmadığını, sigortasının başka yerden gösterilmiş olabileceğini, bir defa eşi ile Gürcistan'a gezi amaçlı gittiğini ancak ... adlı kişiyi tanımadığını, 2014-2015 yıllarında ...'ya geziye gittiğinde düşürmekten korktuğu için 1000.TL parasını Bank ... hesap açarak yatırdığını, kullandığını belirttiği hatları belirterek ancak sorulduğunda hatırladığını belirttiği görülen, babası adına kayıtlı olan ve ByLock tespiti yapılan hattı bir dönem kullandığını ancak ByLock programını indirip kullanmadığını beyan etmiştir.
Şüpheli aynı gün, mevcutlu olarak Cumhuriyet Başsavcılığına sevk edilmiştir.
Tanzim olunan 08.10.2019 tarihli kolluk fezlekesinde şüphelinin özetle; diğer kurum ve kuruluşlar ile yapılan yazışmalara ve veri havuzunda yapılan sorgulama sonuçlarına yer verilerek, babası adına kayıtlı ancak kendisi tarafından kullanılan hattan bylock programı kullandığı, atılı suçtan soruşturması olan ... adlı şahısla birlikte hareket ettiği değerlendirilen yurt dışı çıkış kaydının ayrıca örgütle iltisaklı şirkette çalıştığı ve de dernek kaydının bulunduğuna dair kayıtlarının olduğu belirtilmiştir. Fezleke ve eki tahkikat evrakları Cumhuriyet başsavcılığının, 2019/108155 soruşturmasına kaydedilmiştir.
... Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/778 sayılı soruşturmasında, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini beyanla, müdafii eşliğinde 10.01.2018 tarihinde ifade veren şüpheli ...'ın ifade tutanağı dosya içeriğine alınmıştır. Şahsın ifadesinin ilgili kısmında özetle, 2013 yılında ... ilinde bulunan yapıya ait ... Dershanesinde öğretmen olarak çalıştığını, dershanenin adının tedbir amaçlı olarak sonradan ... Akademi olarak değiştirildiğini, 2016 yılına kadar çalıştığı dershanede aynı zamanda ser rehber olarak görev alarak bayan öğretmenlerden sorumlu olduğunu, ... Akademinin muhasebecisinin ... olduğunu, eşinin kod adının Vefa gerçek isminin ise ... olduğunu ve şahsın örgüt içerisinde Bölge Talebe Mesullerinden sorumlu BBTM görevinde bulunduğunu, Canan'ın anlattığına göre ...'da ...'ın üniversite öğrencilerinin sorumluluğunu yaptığını, sonrasında da Bucak'a eğitim danışmanı olarak gittiğini, ... isimli şahısla bizzat görüşmesinin olmadığını, bunları eşi olan Canan'ın kendisine anlattığını, şüpheli Canan'a yönelik olarak ise sadece muhasebecilik yaptığını bildiğini, örgüt içerisinde görevini bilmediğini beyan etmiştir.
08.10.2019 tarihinde İzmir Cumhuriyet Başsavcılığında, müdafii eşliğinde alınan ifadesinde şüpheli ... kolluk ifadesini tekrar ettiğini beyanla, atılı suçlamayı kabul etmemiş, beyanında ise özetle; babası adına olan hattı 2010-2014 yılları arasında kullandığını ancak ByLock programını kullanmadığını, 2012-2015 yıllarında ...'da ... Dershanesinde büro elemanı olarak çalıştığını, eşinin ise darbeden sonra özel bir şirkette çalıştığını, şirkete kayyım atanınca işten atıldığını ve aynı suçtan ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden davasının bulunduğunu,
içeriğini bilmediğini, çocuğu olunca dershanede ki işinden kendisinin ayrıldığını, sendika üyeliğinden bilgisinin olmadığını, Cihan Evcimen'in dershanede öğretmen olduğunu ancak kendisi ile fazla görüşmesinin olmadığını, neden bu şekilde ifade verdiğini anlamadığını beyan etmiştir.
Adli kontrol tedbiri uygulanmak üzere sevk edildiği, İzmir 3. Sulh Ceza Hakimliğinin 08.10.2019 tarih, 2019/769 sayılı sorgusunda da benzer beyanlarda bulunan ve müdafii yardımından yararlanan şüpheli, adli kontrol tedbirleri uygulanmak sureti ile serbest bırakılmıştır.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 11.10.2019 tarih, 2019/108155 soruşturma ve 2019/8914 sayılı yetkisizlik kararı ile şüpheli hakkında ki soruşturma dosyası, eşi ... ... hakkında görülen ... Ağır Ceza Mahkemesindeki dosya ile birleştirilmek üzere dava açılması amacıyla, yer itibari ile yetkisizlik kararı verilerek, ... Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir. Özetle kararda, şüpheli hakkında babası adına kayıtlı hattan ByLock kullandığının belirlenmesi üzerine soruşturma başlatılmış ise de, bunun yanı sıra ... ilinde kapatılan örgütle iltisaklı şirkette çalıştığının, kapatılan sendikaya üye yapıldığının, savunması üzerine UYAP sisteminden yapılan araştırmada eşinin ... Ağır Ceza Mahkemesinde derdest davasının bulunduğunun tespiti üzerine, şüphelinin darbe teşebbüsüne kadar ... ilinde ikamet etmesi, burada iltisaklı kurumda çalışması ve sendikaya üye olması, CGNAT kayıtlarından ByLock programına ... ilinden bağlanması ile eşler hakkında ki kamu davalarının bir arada yürütülmesine yönelik uygulama birliğine binaen yer itibari yetkisizlik kararı verildiği belirtilmiştir.
Soruşturma dosyası ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/5844 sayılı soruşturma evrakına kaydedilmiştir.
... Cumhuriyet Başsavcılığı 14.11.2019 tarih, 2019/5844 soruşturma ve 2019/571 karar sayılı yetkisizlik kararı ile şüphelinin ikamet adresinin İzmir ilinde bulunduğu, yakalamasının yapılarak ikametinde arama ve el koyma işlemlerinin yapıldığı ve süreçte hakkında adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar verildiği, silahlı terör örgütüne üye olma suçunun temadi eden suç vasfı nedeni ile yakalamasının yapıldığı yerde temadi kesileceğinden CMK'nın 12. maddesince soruşturmayı yürütmekle yetkili savcılığın İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı olduğuna dair karşı yetkisizlik kararı verilerek, uyuşmazlığının çözümü ve yetkili merciinin tespiti için dosyanın ... Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
... 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 22.11.2019 tarih, 2019/633 D. İş sayılı kararı ile İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 11.10.2019 tarih, 2019/108155 soruşturma ve 2019/8914 karar sayılı yetkisizlik kararı kaldırılmasına, kesin olarak karar verilmiştir. Kararda özetle; soruşturmaya konu suçun temadi eden suç olduğu ve İzmir ilinde şüphelinin ifadesinin alınması ile temadinin kesildiği, dava dosyalarının birlikte görülmesi hususunda takdir ve yetkinin mahkemelerde olduğu, soruşturma aşamasında bu hususa dayanılarak yetkisizlik kararı verilemeyeceği belirtilmiştir.
Soruşturma dosyası İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/133159 soruşturma sayısına kaydedilmiştir.
Başlık kısmında, suç tarihinin 08.10.2019, suç yerinin ise ... olduğu belirtilmek sureti ile tanzim olunan İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 17.01.2020 tarih, 2019/133159 soruşturma, 2020/2368 esas ve 2020/309 iddianame nolu iddianamesi ile şüpheli ...'in, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan öncelikle eylem yoğunlu ve eşi ile ilgili ... Ağır Ceza Mahkemesinde derdest davanın bulunması nedeni ile birleştirilmek üzere "yetkisizlik kararı verilmesi" aksi kanaat hasıl olduğu takdirde ise TCK'nın 314/2, 58/9, 53, 63 ve 3713 sayılı TMK'nın 5/1 maddeleri uyarınca cezalandırılması istenilmiştir.
İddianame anlatımında özetle; şüphelinin babası adına kayıtlı bulunan hattından bylock programını kullandığı, CGNAT kayıtları ve HTS analiz raporlarında hattın ikametinde yakın yerlerde kullanıldığının belirlendiği, şüphelinin örgüt ile iltisakının tespitine yönelik olarak yapılan araştırmalarda, ByLock kaydı tespiti dışında KHK ile kapatılan ... Eğitim Sendikasına üyelik kaydı ile 2012-2015 yılları arası örgüte ... ... ilinde faaliyet gösteren ... Eğitim Yayın Ltd. Şti'nde çalışma kaydının bulunduğu, başkaca bir bağlantısı olmadığının görüldüğü, ikametinde yapılan aramada suç unusuruna rastlanılmadığı, ele geçen dijital materyallerin ise incelenmek üzere ilgili birime yönlendirildiği, ... Cumhuriyet Başsavcılığınca aynı suçlama nedeni ile savunması alınan ...'in savunmasında özetle "...... ... Akademi'nin muhasebecisi ... idi, ...'in eşinin adı Vefa idi gerçek ismi ... olup bu kod adıydı ... ... ilinde BBTM olarak faaliyet yürütüyordu..."şeklinde beyanda bulunduğu, şüphelinin alınan savunmasında bahsi geçen hattı kullandığını ancak bylock kullancısı olmadığını, 2012-2015 yılları arası ... ilinde ... Dershanesinde çalıştığını, eşi hakkında aynı suç nedeni ile ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinde dava bulunduğunu, atılı suçlamaları kabul etmediğini belirttiği, şüphelinin eşi olan ... ... hakkında ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/310 esas sayılı dosyasında aynı suçlama nedeni ile yargılamanın yürütüldüğü, eş olan şüpheliler yönünden birleştirilmek sureti ile kamu davalarının görülmesi yönünde ülke çapında uygulama bulunduğu gerekçesi ile dosyanın ... Cumhuriyet Başsavcılığına birleştirilmek üzere kamu davası açılması düşüncesi ile gönderilmesine rağmen aynı Başsavcılıkça uygulamaya aykırı olarak sırf yakalandığı yerin İzmir ili olması nedeni ile eylem yoğunluğu göz ardı edilerek karşı yetkisizlik kararı verildiğinden iş bu soruşturmanın yeniden yürütüldüğü, bu kapsamda ByLock kullanıcısı olduğuna dair tespit yapılan, örgüte ... SGK ve dernek kaydı olan, örgüt içerisinde BBTM olarak etkin faaliyet yürüten ... ...'in eşi olan şüphelinin üzerine atılı suçu işlediğinden, öncelikle mahkemenizce yetkisizlik kararı aksi kanaat hasıl olduğu takdirde belirtilen sevk maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
UYAP sisteminden iddianamenin 17.01.2020, Cuma günü saat 18.06 da imzalandığı, 20.01.2020 tarihinde ise Başsavcı vekilince görüldüğü; fiziki evrakta ise 20.01.2020 tarihinde iddianamenin mahkeme başkanınca havalesinin yapıldığı görülmüştür.
İzmir 16. Ağır Ceza Mahkemesi, 03.02.2020 tarih 2020/10 iddianame değerlendirme nolu kararı ile iddianamenin,CMK 174/1-b maddesi gereğince iadesine karar vermiştir. İade nedeni belirtildiği şekli ile kararda şöyledir;
"Mahkememizin başka bir dosyasına konu İzmir BAM 2. Ceza Dairesinin 21/11/2019 tarih ve 2019/966 Esas 2019/1955 Karar sayılı kararı ve Yargıtay 16. Ceza Dairesi uygulamaları dikkate alındığında; 537 784 09 36 numaralı gsm hattı ile ByLock kullandığı iddia edilen şüphelinin bu iddiaya ilişkin USERID tespitine yönelik Bylock tespit ve değerlendirme tutanağının düzenlenmesine yönelik çalışmaların tamamlanılması beklenilmeden FETÖ/PDY silahlı terör örgütü suçunun sübutuna doğrudan etki edebilecek bir delilin toplanmaması nedeniyle iddianamenin iadesine karar vermek gerekmiştir."
04.02.2020 tarihli yazısı ile Cumhuriyet savcısı iade kararına itiraz bulunmuştur. Özetle itiraz nedenlerinde, CMK'nın 170/2. maddesinde kamu davasının açılması için yeterli şüphenin arandığı, Yargıtay emsal kararlarında da bu nedenle iade edilen iddianamelerle ilgili bozma kararlarının bulunduğu, şüphelinin Bylock kullanıcısı olduğuna dair dosya içerisinde HTS-Baz inceleme tutanağının bulunduğu, Bylock yüklenen GSM hattı kullanıcısı olması, ... ilinde kullandığına dair tespitler olması, dosyada mevcut Nihal Evcimen'in ifadesi, ... ilinde yapıya ait şirketlerde çalışması, sendika üyeliği bulunması gibi hususlar göz önüne alındığında kamu davası açılması için yeterli şüpheye ulaşıldığı, şüphelinin eşi hakkında örgüt içerisinde BBTM olarak faaliyet yürüttüğü için ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen kamu davasının bulunduğu, esasen bu dosyanın da birleştirilmek suretiyle yürütülmesi gerektiği ve uygulamanın da bu şekilde olduğu, verilen yetkisizlik kararının kaldırılması üzerine kamu davasının açıldığı, bu nedenle yetkisizlik kararı verilmek suretiyle dosyanın ... iline gönderilmesi gerektiği kanaatiyle itirazda bulunulduğu belirtilmiştir.
İzmir 16. Ağır Ceza Mahkemesinin 06.02.2020 tarihli, farklı bir heyet tarafından verilen kararı ile de iade kararında usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden itirazı incelemek üzere dosyanın ve itiraz dilekçesinin İzmir 17. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İzmir 17. Ağır Ceza Mahkemesinin 10.02.2020 tarih, 2020/27 D.İş sayılı kararı ile iade kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, yapılan itirazın reddine, kesin olarak, oy birliği ile karar verilmiştir .
Dosya, Cumhuriyet Başsavcılığının 2020/91383 soruşturma sayısına kaydedilmiştir. Süreçte verilen talimatlara istinaden, 04.09.2020 tarihli tutanakla Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yürütülen soruşturmaların bulunduğu arşivde yapılan tetkikte, şüpheli hakkında bir beyan veya ifadeye, ByLock mesaj içeriklerinin bulunduğu pdf dosyalarında ise bir veriye rastlanılmadığı; şüphelinin talebine istinaden İzmir 3. Sulh Ceza Hakimliğinin 21.10.2020 tarih, 2020/4285 d.iş sayılı kararı ile imza yükümlülüğüne dair adli kontrol tedbirinin kaldırılmasına, yurt dışına çıkış yapmamak sureti ile adli kontrol tedbirinin ise devamına karar verilmiştir.
ByLock programına ilişkin içerik çözümünün bulunup bulunmadığının araştırılmasına dair Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığına
yazılan 06.04.2021 tarihli müzekkereye cevaben tanzim olunan 20.04.2021 tarihli Emniyet Genel Müdürlüğü yazısında özetle; şüphelinin babası adına kayıtlı GSM hattından ByLock kullandığının tespit edildiği, henüz mesaj-mail içeriklerinin ve User ID numarasının tespit edilemediği, tespit ve değerlendirme tutanağının bulunmadığı, hatta ait CGNAT verisinin İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından daire başkanlığına teslim edilen ByLock mesaj-mail içeriklerinin daire başkanlığı bünyesinde kurulan çalışma grubu tarafından incelendiği, uygulama içerisinde yer alan ve kullanıcısı tespit edilemeyen User ID'lerin mesaj-mail içerikleri, roster bilgileri, kullanıcı adı ve profil bilgilerinden tespit edilmeye çalışıldığı, tespite yönelik kati ve yeterli bilgiler olması halinde tespitlerin yapılabildiği, ayrıca adı geçen şahsın ByLock kullanıcı bilgilerine yönelik kod adı, fotoğraf teşhis tutanağı ya da farklı bir çalışmaya dayanan kati ve yeterli bilgi olması durumunda konu ile ilgili tekrar bir değerlendirme yapılabileceği, ByLock kaydı olup da kullanıcı User ID'si olmayan ve kullanıcısı tespit edilemeyen az sayıda kayıt ile ilgili User ID eşleştirme çalışmalarının halen devam etmekte olup eşleşme olması halinde ilgili Cumhuriyet başsavcılığına gönderileceği, ayrıca kullanıcısı tespit edilemeyen User ID numaralarının tespit/eşleştirme çalışmalarının gsm numaraları üzerinden değil, mesaj/mail içerikleri, roster bilgileri, kullanıcı adı ve profil bilgilerinin incelenmesi ile yapıldığı, eşleştirme çalışmalarının ne zaman tamamlanacağına yönelik net bir süre verilemediği, daire başkanlığında bulunan tüm veri ve bilgilerin İl KOM birimlerinin sorgusuna açılarak erişiminin sağlanmasının temin edildiği, bu sebeple ByLock programına ilişkin bundan sonraki taleplerin İzmir Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünden temin edilmesi gerektiği bildirilmiştir.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 28.06.2021 tarihli yazısı ile Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne, İzmir 17. Ağır Ceza Mahkemesinin 10.02.2020 tarih, 2020/7 değişik iş sayılı kesin kararının kanun yararına bozulması hususunda ihbar ve görüşte bulunulmuştur. Kanun yararına bozma talebi ve gerekçesinde özetle; iade kararının CMK'nın 174. maddesinde düzenlenen "iddianamenin iadesi" hükümlerine ve bu konuda yerleşik hale gelmiş çok sayıda Yüksek Yargı içtihadına aykırılıklar barındırdığı, CMK'nın 170/2 maddesinde "Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler." hükmünün yer aldığı ve CMK'nın 170/3 maddesinde görevli ve yetkili mahkemeye hitaben düzenlenen iddianamede hangi hususların yer alması gerektiğinin sıralandığı, CMK'nın 174. maddede ise hangi hallerde iddianamenin iade edilebeliceğinin tahdidi olarak belirtildiği, burada belirtilen nedenler dışındaki bir nedenle iddianamenin iadesinin kanunen mümkün olmadığı, bu konuda çok sayıda yüksek Yargı kararı ile uygulama birliğinin sağlanmış bulunduğu, somut olayda toplanan ve dosya arasına alınan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturması nedeniyle kamu davası açılması yoluna gidildiği, "suçun sübutuna doğrudan etki edecek mevcut bir delilin toplanmaması" gibi bir durumun söz konusu olmadığı, keza dosya kapsamı itibariyle şüpheli ikrarı ile de sabit olduğu üzere kullanımında olduğu konusunda tereddüt bulunmayan hattı üzerinden ByLock kullanımı gerçekleştirildiği, her ne kadar henüz yazışma içerikleri çözümlenememiş olsa da ByLock programının yurt dışındaki sunucularının IP numaralarına bağlantı kurulurken hizmet alınan baz istasyon bilgilerini içeren CGNAT kayıtları itibariyle kullanıcının şüpheli olduğu noktasında tespit ve değerlendirmeler bulunduğu, tüm ByLock kullanıcılarının içeriklerinin çözümlenmesi / çözümlenebilmesi gibi bir durum söz konusu olmadığı gibi bu sürecin halen devam ettiği ve fakat ne zaman sonuçlanacağının belirsiz olduğu, bu nedenle şüpheli hakkında kamu davası açılmayıp belirsiz bir süre boyunca ByLock içeriklerinin çözümlenmesinin beklenmesinin mümkün olmayacağı ayrıca şüpheli hakkında başkaca tespitlere de ulaşıldığı, dosya kapsamı itibariyle şüpheli açısından atılı suçun işlendiği hususunda kamu davası açılabilmesi için yeterli şüphe oluşturacak delil bulunmakta iken kanundaki iade nedenleri arasında yer alamayan nedenlerle iddianamenin iadesinin hukuk aykırı olduğu belirtilmiştir.
Yine, 01.07.2021 elektronik imzalı yazı ile aynı gerekçelerle, Uyap sisteminden eklenen dosya evrakı ile Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünden, İzmir 17. Ağır Ceza Mahkemesinin 10.02.2020 tarih, 2020/7 değişik iş sayılı kesin kararının kanun yararına bozulması hususunda ihbar ve görüşte bulunulmuştur.
Süreçte şüpheliden ele geçen materyallerin imajlarının alınmasına dair tanzim edilen tutanak ile silahlı terör örgütüne üye olma suçundan ... Cumhuriyet Başsavcılığının 10.06.2019 tarih, 2019/164 ihbar nolu, 2019/54 karar sayılı yetkisizlik kararı ile gönderilmesi sonrasında Giresun Cumhuriyet Başsavcılığının 02.09.2019 tarih, 2019/675 ihbar dosya nolu, 2019/41 karar sayılı yetkisizlik kararı ile gönderilen ve derdest soruşturma dosyasının bulunması nedeni ile mükerrer olduğu anlaşıldığından CMK'nın 158/6 maddesince soruşturmaya yer olmadığına dair verilen ihbar evrakına matuf, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 14.05.2021 tarih ve 2019/1742 ihbar dosya nolu, 2021/1306 karar sayılı soruşturmaya yer olmadığına dair karar ve eklerinin dosya içeriğine girdiği ve değerlendirilmek üzere Ceza İşleri Genel Müdürlüğü Kanun Yararına Bozma Bürosuna gönderildiği görülmüştür. Bu kapsamda ihbar dosyasına konu evrakların incelenmesinde şüphelinin Bank ... ... Şubesinde 06.02.2015 tarihinde açılan vadesiz mevduat hesabının bulunduğu ve 2015 yılı Şubat ayında ... ... tarafından 1.000-TL paranın hesabına yatırıldığı ve 26.05.2015 tarihinde şüpheli tarafından hesaptan çekildiği görülmüştür.
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 25.10.2021 tarih ve 94660652 - 105 - 35 - 15948 - 2021 - Kyb sayılı yazısı ile İzmir 17. Ağır Ceza Mahkemesinin 10.02.2020 tarih ve 2020/27 değişik iş sayılı kararının bozulması istenilmiştir.
III-KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNE İLİŞKİN UYUŞMAZLIĞIN KAPSAMI:
Silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan cezalandırılması istemi ile düzenlenen iddianamenin, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 174/1 a-b maddeleri gereğince iade edilmesinde ve bu karara karşı yapılan itirazın reddine dair verilen kararda hukuka aykırılık bulunup bulunmadığına ilişkindir.
IV-HUKUKİ DEĞERLENDİRME;
Somut olayda uygulanacak bazı yasalardaki düzenleme şu şekildedir:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu
Kamu davasını açma görevi
Madde 170
(1)Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet savcısı tarafından yerine getirilir.
(2)Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.
(3)Görevli ve yetkili mahkemeye hitaben düzenlenen iddianamede;
a)Şüphelinin kimliği,
b)Müdafii,
c)Maktul, mağdur veya suçtan zarar görenin kimliği,
d)Mağdurun veya suçtan zarar görenin vekili veya kanunî temsilcisi,
e)Açıklanmasında sakınca bulunmaması halinde ihbarda bulunan kişinin kimliği,
f)Şikâyette bulunan kişinin kimliği,
g)Şikâyetin yapıldığı tarih,
h)Yüklenen suç ve uygulanması gereken kanun maddeleri,
i)Yüklenen suçun işlendiği yer, tarih ve zaman dilimi,
j)Suçun delilleri,
k)Şüphelinin tutuklu olup olmadığı; tutuklanmış ise, gözaltına alma ve tutuklama tarihleri ile bunların süreleri,
gösterilir.
(4)İddianamede, yüklenen suçu oluşturan olaylar, mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanır.
(5)İddianamenin sonuç kısmında, şüphelinin sadece aleyhine olan hususlar değil, lehine olan hususlar da ileri sürülür.
(6)İddianamenin sonuç kısmında, işlenen suç dolayısıyla ilgili kanunda öngörülen ceza ve güvenlik tedbirlerinden hangilerine hükmedilmesinin istendiği; suçun tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, ilgili tüzel kişi hakkında uygulanabilecek olan güvenlik tedbiri açıkça belirtilir.
İddianamenin iadesi
Madde 174 – (Değişik: 25.5.2005 - 5353/27 md.)
(1)Mahkeme tarafından, iddianamenin ve soruşturma evrakının verildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde soruşturma evresine ilişkin bütün belgeler incelendikten sonra, eksik veya hatalı noktalar belirtilmek suretiyle;
a)170 inci maddeye aykırı olarak düzenlenen,
b)(Değişik:17.10.2019-7188/20 md.) Suçun sübutuna doğrudan etki edecek mevcut bir delil toplanmadan düzenlenen,
c)(Değişik:17.10.2019-7188/20 md.) Önödemeye veya uzlaştırmaya ya da seri muhakeme usulüne tâbi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan işlerde önödeme veya uzlaştırma ya da seri muhakeme usulü uygulanmaksızın düzenlenen,
d)(Ek:17.10.2019-7188/20 md.) Soruşturma veya kovuşturma yapılması izne veya talebe bağlı olan suçlarda izin alınmaksızın veya talep olmaksızın düzenlenen,
İddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilir.
(2)Suçun hukukî nitelendirilmesi sebebiyle iddianame iade edilemez.
(3)En geç birinci fıkrada belirtilen süre sonunda iade edilmeyen iddianame kabul edilmiş sayılır.
(4)Cumhuriyet savcısı, iddianamenin iadesi üzerine, kararda gösterilen eksiklikleri tamamladıktan ve hatalı noktaları düzelttikten sonra, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesini gerektiren bir durumun bulunmaması halinde, yeniden iddianame düzenleyerek dosyayı mahkemeye gönderir. İlk kararda belirtilmeyen sebeplere dayanılarak yeniden iddianamenin iadesi yoluna gidilemez.
(5)İade kararına karşı Cumhuriyet savcısı itiraz edebilir.
Ceza muhakemesinin amacı, maddi gerçeğin insan onuruna yaraşır biçimde araştırılıp bulunmasıdır.
Soruşturma evresinin asıl yetkilisi olan Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez ceza yargılamasının temel amacı olan maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için soruşturmaya başlayacaktır.
CMK’nın 160/1 maddesinde yer alan “bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâl” ifadesinden de anlaşılacağı üzere belli bir suç şüphesine karşı soruşturmaya başlanılabilmesinin maddi koşulu, o suça ilişkin başlangıç şüphesinin var olmasıdır. Başlangıç şüphesi, soyut bir izlenimle değil; suçun işlendiği izlenimini uyandıran somut vakıalar ile oluşur. Cumhuriyet savcısı, başlangıç şüphesinin olup olmadığını yani, suçun işlendiği izlenimini uyandıran somut vakıaların bulunup bulunmadığını değerlendirerek soruşturmaya başlayacaktır. Kısaca, başlangıç şüphesinin bulunup bulunmadığını değerlendirme yetkisi, Cumhuriyet savcısına aittir (Veli Özbek, Nihat M. Kanbur, Koray Doğan, Pınar Bacaksız, İlker Tepe, Ceza Muhakemesi Hukuku, Seçkin Yayınlar, Ankara, 2011, sayfa 186 ve devamı).
Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı iddianame düzenler. "Yeterli şüphe", şüphelinin müsnet suçtan yargılanması için gerekli ve yeterli olan şüphe derecesini ifade eder. Bu şüphenin, hukuka uygun olarak elde edilmiş her türlü delile dayanması gerektiğinde kuşku yoktur. Cumhuriyet savcısı topladığı delillerin iddianame düzenlemek için yeterli olup olmadığını takdir edecek, delilleri olaylarla ilişkilendirerek yeterli şüpheyi ortaya koyacaktır. Kamu davasının açılmasında yeterli şüpheden bahsedebilmede önemli olan, suçun işlendiğine yönelik tartışılabilirlik ve mahkûmiyetin ne derecede mümkün olabilirliğidir.
5271 sayılı CMK'da düzenlenen iddianamenin iadesi kurumu, uzun süren yargılama süreçlerinin önüne geçilebilmesi ve davaların “tek celse”de bitirilebilmesini temin amacıyla getirilen yeniliklerden biridir. Bunun gerçekleştirilebilmesi, soruşturma safhasında mevcut tüm delillerin toplanmış olması ile mümkündür.
İddianemenin iadesi kurumu şüpheli/sanıkların lekelenmeme haklarını etkin şekilde koruma altına almaktadır. Bu nedenle Anayasanın 36, 38 ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddelerinin teminatı mahiyetindedir. İddianamedeki şekle ilişkin eksiklikler her zaman giderilebilir ancak eksik soruşturma sonucu yeterli suç şüphesi oluşturmayan delillerle kişilere sanık sıfatı yüklenmesi, yargılama sonucunda beraat etmiş olsalar dahi hak ihlaline sebebiyet vereceği göz önünde bulundurulmalıdır. Aksi takdirde kanun koyucu suçun subutuna etkili olan bir delil toplanmadan dava açılmasını iade nedeni olarak kabul etmeyeceği aşikardır.
Soruşturma aşamasında toplanan deliller sonucunda yeterli şüphenin oluşmaması durumunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi, yargılama aşamasında hakim veya mahkemece verilen kararlar ile kanun yolu aşamalarında delillerin hukuka uygunluk denetiminin yapılacağına dair düzenlemelerin yanı sıra; iddianamenin iadesi müessesinin de delilin denetimine olanak tanıdığının kabulü gereklidir. Ancak Anayasanın 38, 5271 sayılı CMK'nın 206/2 maddelerindeki düzenlemeler kapsamında, bu olanağın çok geniş yorumlanmaması gerektiği CMK'nın 172/1 maddesinin doğal sonucudur.
Madde gerekçesinde de belirtildiği üzere;
"Kamu davasının tek veya zorunlu olduğunda birbirini izleyen oturumlarda ve mümkünse bir günde sonuçlandırılmasını gerçekleştirebilmek amacıyla; iddianamenin, hukuken geçerli ve yeterli delillerin toplanmasından ve dava açma koşullarının gerçekleşmesinden sonra, tüm yönleriyle doğru ve eksiksiz olarak mahkemeye verilmesi gerekmektedir.
Yeterli delil bulunmadan veya toplanmadan âdeta delilsiz davanın açılmış olması ve bunun sonucu olarak mahkemenin soruşturma yapmak zorunluluğunda kalacağının anlaşılması halinde iddianame iade edilecektir...
Deliller kamu davası açmak için yeterli olsa bile, iddianamede bulunması gerekli diğer ve bir bakıma şekli sayılabilecek hususların yer almaması halinde de iade mümkündür..."
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; yukarıda ayrıntılarına yer verildiği üzere, dava açılması yönünden karma sistemi benimseyen ceza yargılaması hukukumuza göre, ''Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet savcısı tarafından yerine getirilir. Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler (CMK madde 170/1-2).'' Anılan sistemde aslolan dava açma mecburiyeti, istisna ise CMK'nın 171. maddesinde yer alan Cumhuriyet savcısının kamu davası açmada takdir yetkisini kullanması olduğu hususu nazara alındığında, yeterli şüphe bağlamında gerekleri yerine getirilmekle birlikte başkaca delillerde ikame olunarak düzenlenen iddianamede olayın anlatım biçimine, soruşturma dosyası kapsamına ve iade sebebi olarak gösterilen işlemlerle ilgili mevcut müzekkere cevaplarına nazaran toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu yönündeki değerlendirmede hukuka aykırılık görülmediğinden iade kararı ile bu karara yönelen itirazın reddine dair verilen mercii kararında isabet bulunmamaktadır.
V-SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, İzmir 17. Ağır Ceza Mahkemesinin 10.02.2020 tarihli ve 2020/27 Değişik iş sayılı kararının CMK'nın 309/4-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde icrasına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 01.06.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.