Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2020/3412 Esas 2022/18109 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/3412
Karar No: 2022/18109
Karar Tarihi: 30.11.2022

Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2020/3412 Esas 2022/18109 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, 18 yaşından küçük bir kız çocuğunu tehdit ederek ormana götürmüş, cinsel bütünlüğüne zarar vermeye çalışmış ancak başarılı olamamıştır. Mahkeme, sanığın tehdit suçu ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işlediğine karar vermiştir. Ancak hükümde suç niteliği açısından yanılgıya düşülerek ayrı ayrı hükümler kurulmuş ve sanığa eksik ceza tayini yapılmıştır. Karar, bu sebeplerle bozulmuştur. Sanık hakkında 5237 sayılı Kanunun 44. maddesi uyarınca en ağır cezayı gerektiren TCK'nın 109/2, 109/3-f ve 109/5 maddeleri gereğince tek bir hüküm kurulması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri, TCK'nın 109/2, 109/3-f ve 109/5 maddeleridir.
8. Ceza Dairesi         2020/3412 E.  ,  2022/18109 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, şantaj
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Ceza Genel Kurulu'nun 25.10.2018 gün ve 2016/7-127 Esas, 2018/482 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; 5271 sayılı CMK'nın 225/1. maddesine göre, hükmün konusu iddianamede gösterilen fiil olduğu, "Yargılamayı yapan mahkemenin fiilin hukuki niteliğini takdirde iddia ve savunmalarla bağlı olmadığı, Kanunun açık ve kesin olan bu hükmü karşısında, mahkemece sanığın yargılama sonucunda sabit kabul edilen fiilinin hukuksal niteliğine göre hüküm kurulmakla yetinilmesi gerekirken, fiil nitelik yönünden bölünerek, ayrı suçlardan mahkumiyet kararı verilmesi Ceza Muhakemesi Kanununa aykırılık oluşturacak olup;
    Oluşa ve dosya içeriğine göre; Sanığın, olay tarihinde parkta gördüğü 18 yaşından küçük mağdurun yanına giderek "ben senin babanı tanıyorum, erkeklerle tanıştığını babana söyleyeceğim, baban beni görevlendirdi", "ben seni takip ediyorum, benimle gelirsen ben sana herşeyi gösteririm", diyerek kolundan tutmak suretiyle ormana doğru çektiği, ormanın içine vardıklarında "senden hoşlanıyorum, seninle arkadaş olmak istiyorum" diyerek kolundan tutup sarılıp, öpmeye çalıştığı ancak mağduru ittirmesi nedeni ile öpemediği, daha sonra mağduru tekrar parka geri getirerek oraya bıraktığı olayda;
    a)Sanığın, mağdura yönelik, "Benim ile gelmezsen, erkeklerle tanıştığını babana söyleyeceğini" şeklindeki eyleminin şantaj değil, TCK 106/1 maddesinde tanımlı tehdit suçunu oluşturduğu ve mağduru bu şekilde tehdit ederek ormana götürmesinin de kül halinde, çocuğa karşı, cinsel amaçlı, cebir ve tehdit uygulamak suretiyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna vücut verdiği, mağdura yönelik tehdit eyleminin de kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun unsuru olup ayrı bir suç olarak değerlendirilmeyeceği anlaşılmakla, sanık hakkında 5237 sayılı Kanunun 44. maddesi uyarınca en ağır cezayı gerektiren 5237 sayılı TCK'nın 5237 sayılı TCK'nın 109/2, 109/3-f, 109/5 maddeleri gereğince tek bir hüküm kurulması gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde eylemin bölünerek ayrı ayrı hükümler kurulması ve suç vasfında yanılgıya düşülerek, 109/1. maddesi gereğince mahkumiyetine karar verilmesi,
    b)Sanığın mağduru öpmeye çalışarak cinsel bütünlüğüne zarar vermesinden sonra serbest bıraktığı anlaşılmakla, şartları oluşmadığı halde sanık hakkında etkin pişmanlık hükümleri uygulanmak suretiyle eksik ceza tayini,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 30.11.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara