Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, miras bırakanının çekişme konusu 3 parça taşınmazını mirasçıdan mal kaçırma amacıyla davalılara muvazaalı biçimde devrettiğini ileri sürerek tapularının iptalini ve miras bırakan adına tescilini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, taşınmazların değeri itibariyle uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiştir.
Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, dava değeri itibariyle uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiştir.
Ancak, eldeki davada, çekişmeli 3 parça taşınmazın tapularının iptaliyle terekeye iadeleri istenildiğine, miras payına yönelik bir istekte bulunulmadığına göre, dava değerinin tayininde taşınmazların davacının miras payına isabet eden değerlerinin değil, tam değerlerinin dikkate alınmasında zorunluluk vardır.
Hal böyle olunca, çekişmeli taşınmazların tam değerleri üzerinden dava değerinin tayin edilmesi ve görev hususunun buna göre değerlendirilmesi gerekirken, davacının miras payı üzerinden değerlendirme yapılarak görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir.
Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 S. HMK"nın geçici 3. maddesi yollamasıyla) HUMK."nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.