Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/11072 Esas 2011/13799 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/11072
Karar No: 2011/13799

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/11072 Esas 2011/13799 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Bu mahkeme kararı, paydaşlar arasında görülen bir davada davalının, taşınmazda başlattığı tadilat ile kullanım alanını genişlettiği iddiasıyla açılmıştır. Mahkeme, davalının taşınmazdaki payına isabet eden miktardan daha fazla kullanımı olmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Ancak, TMK'nun 706, B.K'nun 213 ve T.K'nun 26. maddeleri hilafına tapulu taşınmazlarda payların mülkiyetinin ayrılamayacağı belirtilirken, taşınmazın kullanım biçimi paydaşlar arasında bir anlaşmayla belirlenmişse bu durumun korunması gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca, taşınmaz kültür varlıklarını koruma kanununa göre onarım işlemlerine ilişkin usuller belirlenmiştir. Mahkeme kararında bu ilkelerin yeterince araştırılmadığı ve kararın yanılgılı değerlendirme sonucu verildiği belirtilerek davacının temyiz itirazının yerinde olduğu ve hükmün bozulması gerektiği sonucuna varılmıştır. Kanun maddeleri ise TMK'nun 706 ve 691, B.K'nun 213 ve T.K'nun 26. maddeleri ile 2683 Sayılı Kültür Ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun ilgili hükümleridir.
1. Hukuk Dairesi         2011/11072 E.  ,  2011/13799 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KARS 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 14/06/2011
    NUMARASI : 2008/362-2011/350

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, paydaşı olduğu 72 sayılı parseldeki yapıda, davalı paydaşın diğer paydaşlardan onay almadan yaptığı tadilat ile kullanım alanını genişlettiğini ileri sürerek, el atmanın önlenmesine ve yapının eski haline getirilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davalının taşınmazdaki payına isabet eden miktardan daha fazla bir kullanımı bulunmadığı, davacının payına da müdahale etmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı tarafından süresinde durşma istekli temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, duruşma isteği dava değeri yönünden reddedildi, gereği görüşülüp düşünüldü.                             
    Dava, paydaşlar arasında el atmanın önlenmesi ve eski hale getirme isteklerine ilişkindir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, altında dört dükkanı olan kargir ev vasıflı davaya konu 364 ada 72  sayılı parselde dava dışı 5 kişi ile birlikte davacı ve davalının paydaş oldukları; taşınmaz kaydının beyanlar hanesinde “Korunması Gereken Taşınmaz Kültür Varlığıdır” şerhinin bulunduğu; davalının ise, taşınmazdaki yapıda tadilata giriştiği anlaşılmaktadır.  
    Davacı, davalı paydaşın diğer paydaşlardan onay almadan taşınmazda başlattığı tadilat ile kullanım alanını genişlettiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.
    Mahkemece, “davalının taşınmazdaki payına isabet eden miktardan daha fazla bir kullanımı bulunmadığı, davacının payına da müdahale etmediği” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hemen belirtilmelidir ki, TMK."nun 706, B.K."nun 213, T.K."nun 26. maddeleri hilafına tapulu taşınmazlarda harici veya fiili taksim ile payların mülkiyeti ana taşınmazdan ayrılamaz ise de, taşınmazın kullanma biçimi tüm paydaşlar arasında varılan bir anlaşma ile belirlenmiş ya da fiili bir kullanma biçimi oluşmuş, uzun süre paydaşlar bu durumu benimsemişlerse kayıtta paylı, eylemsel olarak (fiilen) bağımsız bu oluşumun tapuda yapılacak resmi taksime veya şüyuun satış suretiyle giderilmesine yahut o yerde bir imar uygulaması yapılmasına kadar korunması "ahde vefa" kuralının yanında TMK."nun 2. maddesinde düzenlenen iyi niyet kuralının da bir gereğidir.
    Bunun yanında, TMK."nun 691. maddesinde, olağan yönetim sınırlarını aşan onarım işlerinin pay ve paydaş çoğunluğunca kararlaştırılabileceği; 692. maddesinde ise, olağan şekilde kullanımın gerekli kıldığı ölçüyü aşan yapı işlerine girişilmesinin bütün paydaşların kabulüne bağlı bulunduğu hususları düzenlenmiştir.
    Diğer taraftan, korunması gereken taşınmaz kültür varlıklarında yapılabilecek onarımların ne gibi usüllere tabi bulunduğu 2683 Sayılı Kültür Ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu"nda belirlenlenmiştir. Nitekim, Kültür Ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu"nun dosyada mevcut 17.07.2007 tarihli kararında da, taşınmazdaki binanın ön cephesinde hiçbir değişikliğe gidilmeden, ancak çürüyen ahşap elemanların aslına uygun olarak özgün ahşap malzeme ile değiştirilebileceğine işaret edilmiştir.
    Somut olayda, gerek paylı mülkiyet ilkeleri gerekse 2683 Sayılı Yasa yönünden hükme yeterli bir araştırma ve değerlendirme yapıldığı söylenemez.
    Hal böyle olunca, yukarıda değinilen ilkeler ve yasal düzenlemeler çerçevesinde araştırma ve değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme ile davanın reddedilmesi isabetsizdir.
    Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 Sayılı HMK"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) HUMK."nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,   28.12.2011  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

     

    Hemen Ara