Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/11021 Esas 2011/13785 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/11021
Karar No: 2011/13785

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/11021 Esas 2011/13785 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalılar Z. ve V. hakkında açılan tapu iptal ve tescil davası kabul edilmiş ve kesinleşmiş bir kararın infazından önce, davalılar Z. ve İ. arasında muvazaalı olarak taşınmaz payının devredildiği iddia edilerek yeni bir dava açılmıştır. Mahkeme, davacıların paylarının vekalet görevinin kötüye kullanılması sonucu Z.'ye temlik edildiğini ve A. dışındaki davacıların paylarının muvazaalı olarak İ.'ye devredildiğini tespit etmiştir. İdare vekilinin dava reddedilirken davalı idare lehine vekalet ücreti takdir edilmemesiyle ilgili temyiz itirazları hükümsüzdür. Ancak, hakim kararıyla doğru sicil oluşturma zorunluluğu bulunduğundan kadastral parsel üzerinden hüküm kurulması doğru değildir. Mahkeme, davacıların çekişme konusu taşınmazdaki paylarına karşılık gelen hakların imar parseline yansıtılmasını ve gerektiğinde bilirkişi görüşüne başvurularak karar verilmesi gerektiğini belirtilmiştir. Mahkeme Kararı'nda İİK'nın 28. maddesi, HUMK'nın 428. maddesi ve 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3.maddesi geçmektedir.
1. Hukuk Dairesi         2011/11021 E.  ,  2011/13785 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : PENDİK 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 03/05/2011
    NUMARASI : 2009/44-2011/273

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, davalılar  Z.  ve V.  hakkında  Pendik  3. Asliye Hukuk  Mahkemesinin 2002/389  esas,2003/ 581 karar  sayılı  dosyasından  vekalet  görevinin  kötüye  kullanılması  hukuksal  nedenine  dayalı  olarak  açtıkları  tapu  iptal ve tescil  davasının  kabul  edildiğini, karar  kesinleştikten  sonra, infazdan  önce  davalıların  aldıkları  ek  karar  ile  tedbir  kararını  kaldırtarak  davalı  Z."nin  çekişme  konusu  1389   parselde  kayıtlı   taşınmazdaki  payını  muvazaalı  olarak  davalı   İ.ye  satış suretiyle  devrettiğini ileri  sürerek , tapu  iptal ve  payları oranında  tescile  karar  verilmesini  istemişlerdir.
    Davalılar V.ve  Z., muvazaa  iddialarının  doğru  olmadığını,davacı  A."ın  payını   kendisinin  temlik  ettiğini belirterek davanın  reddini  savunmuşlardır.
    Davalı  idare  vekili, çekişme  konusu    taşınmazın  temlikinden  Tapu   Sicil Müdürlüğünün  sorumlu   tutulamayacağını  belirterek, davanın  reddini  istemiştir.
    Mahkemece, davacı  A."ın  çekişme   konusu  payını   kendisi temlik  ettiği  gerekçesi  ile bu  davalı  yönünden  davanın  reddine, diğer  davalılar  yönünden  iddiaların  sabit  olduğu  gerekçesi  ile  davanın  kabulüne  karar  verilmiştir.
    Karar, davalı  İdare  vekili  ile  diğer  davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava; tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece,  davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriğine göre; çekişme konusu 1389 parselde kayıtlı taşınmazın 1/6 payının davacıların miras bırakanı A.İ. Ö."e ait iken  davacılarında aralarında yeraldığı mirasçılarına kaldığı, intikal hususunda davalı V.i vekil tayin eden A. Ö.haricindeki davacıların paylarının vekaleti  kullanan V.tarafından eşi olan davalı Z."ye satış suretiyle temlik edildiği, davacı A."ın payının ise aynı akitle bizzat A.tarafından devredildiği, A.dışındaki davacıların vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı olarak Pendik 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2002/389 Esas, 2003/581 sayılı dosyasından açtıkları davanın kabul edilerek Z.adına kayıtlı 160/1536 payın tapusunun iptali ile miras payları oranında tescile karar verildiği, kararın dereceattan geçerek 31.07.2007 tarihinde kesinleştiği, infaz aşamasında davalı V."in talebi üzerine anılan mahkemece 11.06.2007 tarihinde verilen ek karar ile; Z."nin payı üzerinde bulunan tedbir kararının kaldırılması ve İİK"nın 28. maddesine göre şerh konulmasına hükmedildiği,
       ilgili tapu sicil müdürlüğünce tedbir şerhinin 20.06.2007 tarihinde terkin edildiği, aynı tarihte  Z."nin tüm payını davalı . P.e satış suretiyle devrettiği, davacıların; kesinleşmiş mahkeme kararına istinaden çekişme konusu payların davalı İ.ye devrinin muvazaalı ve kötüniyetli olduğunun, davacı A. yönünden de vekat görevinin kötüye kullanılmasına dayanıldığının ileri sürülerek tapu iptali ve pay oranında tescil istekli eldeki davanın açıldığı  görülmektedir.
    Toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, özellikle;  çekişme konusu taşınmazın A. dışındaki  davacıların paylarının  V.tarafından Z."ye temlikinin vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle gerçekleştirildiğinin dereceattan geçerek kesinleşen   Pendik 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2002/389 Esas, 2003/581 sayılı dosyası ile saptanarak  160/1536 payın iptali ile  davacıların miras payları oranında tesciline karar verildiğinin ve  Z.nin infaz aşamasında,  tanık anlatımlarına göre akrabası olan ve dosya arasında yeralan davalı İ.ye ait Kartal 4. Noterliği"nin 12.07.2004 tarihli düzenleme şeklinde vekaletnamesinden satıştan önce V.ile İ."nin birbirlerini tanıdıklarının ve İ.ye yapılan temlikin muvazalı olduğu  saptanarak yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasında, diğer taraftan;  İİK"nın  28. maddesine göre şerh verilmesi yönündeki mahkemenin ek kararına rağmen bunu gözardı eden davalı idarenin çekişme konusu işlemlerden kusurlu bulunduğu gerekçede belirtilmek suretiyle, idare yönünden dava reddedildiği halde davalı idare lehine vekalet ücreti takdir edilmemesinde de bir isabetsizlik yoktur. Davalı idare vekilinin tüm, diğer davalıların sair  temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
    Ancak, bilindiği üzere; gerek dolu pafta sistemi ve gerekse doğru sicil oluşturma ilkesi uyarınca Hakim, kararıyla doğru sicil oluşturma zorunluluğundadır. 
    Somut olayda, yargılama sırasında çekişme konusu 1389 parselin imar uygulamasına tabi tutulup, davalı İ."ye ait paya karşılık 9174 ada 3 nolu imar parselinden 63698/103465 hisse verildiği  bilirkişi raporu içeriğinden  ve dosya arasına alınan imar parseline ait tapu kaydından anlaşılmaktadır.. 
    Hal böyle olunca, davacıların çekişme konusu 1389 nolu kadastral parselde kabul kapsamına alınan paylarına karşılık gelen haklarının imar parseline  yansıtılması, gerektiğinde bu   konuda bilirkişi görüşüne başvurularak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken,  kadastral parsel üzerinden hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Davalıların bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün 12.01.2011 tarihinde kabul edilen ve 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesine göre) HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  27.12.2011   tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


     

    Hemen Ara