Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, miras bırakan babası İ.K."ın 169 ve 2071 parsel sayılı taşınmazlarını mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak davalı oğluna satış suretiyle devrettiğini ileri sürerek, payı oranında iptal ve tescil isteminde bulunmuştur.
Davalı, Davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, muvazaa olgusunun sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında iptal ve tescil isteğine ilişkindir
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 169 ve 2071 parsel sayılı taşınmazların miras bırakan İ.K.tarafından 08.09.2000 tarihli akit ile davalıya satış suretiyle devredildiği, mahkemece yapılan araştırma ve inceleme neticesinde miras bırakan tarafından davalıya yapılan temliklerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu belirlenmek suretiyle davanın kabul edilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Ne varki, davacı miras payı oranında tapu iptal ve tescil isteminde bulunduğu halde, istek aşılmak suretiyle tüm mirasçılar adına tescile karar verilmiş olması doğru değildir.
Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü ( 6100 Sayılı HMK"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 Sayılı HUMK."nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.