Taraflar arasında görülen davada;
Davacı Belediye, dava konusu 132 ada 8 parsel sayılı taşınmazın 442 sayılı Köy Kanunu hükümleri gereğince .. Köy Tüzel Kişiliğine satılarak bilahare davalı adına tescil edildiğini, anılan Yasanın uygulama Yönetmeliğine göre davalının satış yapılacak kişilerden olmadığı gibi yasada öngörülen 5 yıllık süre içerisinde bina yapma şartını da yerine getirmediğini, taşınmazın davalıya satışının geçersiz olduğunu ileri sürerek tapu iptal tescil isteğinde bulunmuştur.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, Köy Kanununda taşınmaz satışı için yasada öngörülen koşulların bulunmadığı ve davalıya yapılan satışın geçersiz olduğu gerekçesiyle tapunun iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, 442 sayılı Yasaya bazı düzenlemeler ilave eden 3367 sayılı Yasa ve buna ilişkin Yönetmelik hükümleri uyarınca davalıya belirli koşullarla temlik edilen taşınmazın davalı tarafın yasanın öngördüğü koşulları gerçekleştirmemesi ve taşımaması sebebiyle davanın kabul edildiği anlaşılmaktadır.
Oysa, 19/01/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 sayılı Yasanın 187. maddesi ile 442 sayılı Köy Kanununa eklenen geçici madde “…31/12/2009 tarihinden önce belediye haline dönüşmek veya başka bir belediyenin sınırlarına dâhil olmak suretiyle tüzel kişiliğini kaybeden köylerde, kendilerine bu Kanunun ek 13 üncü maddesine göre taşınmaz satışı yapılan hak sahipleri hakkında satış bedelinin ödenmesi kaydıyla ek 13 üncü maddede öngörülen diğer şartlar uygulanmaz. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla henüz kesinleşmemiş davalarda da bu madde hükümleri uygulanır…”hükmünü öngörmektedir. O halde anılan hüküm gözetilerek bir karar verilmesi gerekeceği açıktır.
Ancak, 5393 sayılı Yasanın 18. maddesi hükmü gereğince Belediye Meclisi tarafından alınan kararla davadan feragat öngörülmüş ve ibraz edilen 05.05.2011 tarihli dilekçe ilede feragat edilmiştir.
Bilindiği üzere, feragat kati hükmün hukuki neticelerini doğurur ve karar kesinleşinceye kadar davanın her aşamasında gözetilmesi gerekir.
Hal böyle olunca, feragat nedeniyle bir karar verilmek üzere hüküm bozulmalıdır. Davalının, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesine göre) HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.