Taraflar arasında görülen davada;
Davacı Belediye, dava konusu 234 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 442 sayılı Köy Kanunu hükümleri gereğince .... Köy Tüzel Kişiliğine satılarak bilahare davalı adına tescil edildiğini, anılan Yasanın uygulama Yönetmeliğine göre davalının satış yapılacak kişilerden olmadığı gibi yasada öngörülen 5 yıllık süre içerisinde bina yapma şartını da yerine getirmediğini, taşınmazın davalıya satışının geçersiz olduğunu ileri sürerek tapu iptal tescil isteğinde bulunmuştur.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, Harçlar Kanununun 32. ve HUMK’nun 409/5. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
25.02.2011 tarihli celse de davacı taraf duruşmaya iştirak etmemiş, davalının mazereti de kabul edilmemiştir. O halde dosyanın işlemden kaldırılması gerekeceğinde kuşku yoktur. Esasen mahkemece de işlemden kaldırılmıştır. Ne varki, usulü dairesinde müeyyidesini de içerecek şekilde yapılacak tebligat ile bir ihtarat yapılmadığı gibi yenileme dilekçesine harç ikmali yönünde düşülen meşruhata dayalı olarak orada öngörülen harcın ikmal edilmediği gerekçesiyle 492 sayılı Harçlar yasasının 30. ve 32. maddeleri gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olması doğru değildir. Ancak bu yön temyiz edilmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Öte yandan, davanın açılmamış sayılması kararı verildiğine göre davada vekille temsil edilen davalı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin hükümleri gözetilmek suretiyle avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken bu hususun göz ardı edilmiş olması doğru değildir.
Davalının, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesine göre) HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.