Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/23845 Esas 2022/18166 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/23845
Karar No: 2022/18166
Karar Tarihi: 01.12.2022

Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/23845 Esas 2022/18166 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, 29 Ağustos 2015-2 Eylül 2015 tarihleri arasında parada sahtecilik suçu işlemiştir. Bu suçun iddianamesi 04.05.2016 tarihinde açılmıştır ve mahkumiyet hükmü kesinleşmiştir. Ancak sanık hakkında başka bir dosya olduğu anlaşılmıştır ve bu dosya da kesinleşmiştir. Bu nedenle, mükerrer cezalandırılmanın önlenmesi için öncelikle diğer dosyanın incelenmesi gerekmektedir. Parada sahtecilik suçu kesintisiz bir suçtur ve fiili kesintiler, yakalama, araç ve üst araması ya da ifade alınması gibi işlemlerle oluşur. Sanık hakkında ayrı ayrı suçlamalar yapılamaz. Sanık hakkında sadece bir ceza verilecekse cezanın alt sınırı aşılarak karar verilmelidir. Ayrıca, 5237 sayılı TCK'nın 197/1 maddesi gereğince hapis cezası yanında adli para cezasına da hükmedilmesi gerekiyor. Kanun maddeleri: TCK'nın 3, 61, 197/1 ve CMK'nın 223/7.
8. Ceza Dairesi         2019/23845 E.  ,  2022/18166 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Parada sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Sanığın 29.08.2015-02.09.2015 tarihleri arasında işlediği parada sahtecilik suçu nedeniyle hakkında 04.05.2016 tarihli iddianame ile açılan ve ...Ağır Ceza Mahkemesinin Karar sayılı dosyası üzerinden yürütülüp mahkumiyet hükmü ile sonuçlanıp kesinleşen başka bir dosyanın olduğu anlaşılmakla;
    1-Parada sahtecilik suçu kesintisiz suçlardan olup iddianamenin düzenlenmesi ile hukuki kesintinin oluştuğu ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 2016/8-1435 Esas, 2019/624 Karar, 22.10.2019 tarihli kararında belirtildiği üzere, yakalama, araç ve üst araması ya da ifade alınması gibi işlemlerin fiili kesintiyi oluşturduğu dikkate alındığında, sanık hakkında ... Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2016/174 Esas sayılı dosyasına konu eylemleri ile inceleme konusu olaya ilişkin suç tarihi arasındaki zaman farkının kısa olduğu, arada fiili kesintinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin UYAP üzerinden yapılan inceleme ile belirlenemediği, sanığın hukuki kesinti ya da fiili kesinti gerçekleşene kadar olan eylemlerinin ayrı ayrı suçları oluşturmayacağı, suç ve iddianame tarihi göz önüne alınarak sanık hakkında tek fiili sebebiyle TCK.nın 3. ve 61. maddeleri gözetilerek cezanın alt sınırı aşılmak suretiyle hüküm kurulması gerektiği, mükerrer cezalandırılmanın önlenmesi açısından; öncelikle söz konusu dosyanın ve sanık hakkında açılmış başkaca soruşturma veya dava dosyası olup olmadığı da araştırılarak getirtilip incelenmesi, mümkün olduğu takdirde davaların birleştirilmesi, mümkün olmadığında dosya içerisine alınıp bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosyaya konulması, mükerrer açılmış dava varsa, CMK.nın 223/7. maddesi gereğince kamu davasının reddine karar verilmesi, mükerrer dava olmayıp hukuki ve fiili kesintinin
    bulunması halinde ise cezanın alt sınırı aşılarak yapılan uygulama sonucu bulunacak sonuç ceza ile kesinleşen hükümdeki sonuç ceza arasındaki fark kadar ek cezaya hükmolunması gerekeceği gözetilmeden eksik araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-5237 sayılı TCK.nın 197/1. maddesi gereğince hapis cezası yanında ayrıca adli para cezasına da hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nın 321. ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 01.12.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara