Esas No: 2015/585
Karar No: 2015/1886
Karar Tarihi: 10.06.2015
Kimliği hakkında yalan beyanda bulunmak - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/585 Esas 2015/1886 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kimliği hakkında yalan beyanda bulunmak
HÜKÜM : Mahkumiyet
I- Sanığın 17.01.2006 tarihli eylemi nedeniyle "kimliği hakkında yalan beyanda bulunmak" suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07.06.2011 gün 2011/9-88/116 sayılı ilamında açıklandığı üzere, birden fazla tekerrüre esas alınabilecek hükümlülüğünün bulunması halinde bunlardan en ağırının esas alınması ve tekerrüre esas alınan ilamında hükümde açıkça gösterilmesi gerektiği gözetilmeden, infazda tereddüt doğuracak biçimde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı ise de; yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün B-6 fıkrasına "... Asliye Ceza Mahkemesinin 26.06.1998 tarihinde kesinleşen, 16.06.2008 tarihinde infaz edilen 1995/26 Esas 1996/24 Karar sayılı ilamı" ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II- Sanığın 27.07.2004 tarihli eylemleri nedeniyle "kimliği hakkında yalan beyanda bulunmak" suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen suçun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK"nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, yüklenen suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK"nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 10.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.